muharebe kelimesinin mecaz anlamı:
Güçlü tartışma.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
arena kelimesinin mecaz anlamı Siyasal çekişmelerin, ayak oyunlarının döndüğü yer.
çeneli kelimesinin mecaz anlamı Çenesi olan çok konuşan.
yoldaş kelimesinin mecaz anlamı Ortak bir görüşü benimseyenlerden her biri.
illetli kelimesinin mecaz anlamı İkide bir aksaklık gösteren.
şerbetli kelimesinin mecaz anlamı 1. Kötü davranmayı, kötü işler yapmayı huy edinmiş olan. 2. Kendisine kötü davranılmasına alışmış olan.
dilenmek kelimesinin mecaz anlamı Kendisini acındırarak bir kimseden bir şey istemek.
Mecaz Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
çatı kelimesinin mecaz anlamı 1. Barınılan, sığınılan yer. 2. Belli bir amaca yönelik kimselerin oluşturduğu birlik.
alafranga kelimesinin mecaz anlamı Züppe.
ayaklanmak kelimesinin mecaz anlamı Yasalara, kurallara, buyruklara karşı gelmek, karışıklık çıkarmak, başkaldırmak; isyan etmek.
bürümek kelimesinin mecaz anlamı Çok güçlü etkilemek.
hırıltı kelimesinin mecaz anlamı Geçimsizlik, kavga.
arapsaçı kelimesinin mecaz anlamı Çözümlenemeyecek kadar karışık durum.
yaldız kelimesinin mecaz anlamı İç yüzü kötü olan bir şeyi, herkesin gözünü boyayarak iyi gösteren hal.
kaynaşmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Uyuşmak, yakın ilişki kurmak, derinleştirmek, sıkı fıkı olmak. 2. Huzursuz olmak.
dayı kelimesinin mecaz anlamı Birinin kayırıcısı olan nüfuzlu adam, sözü geçer kimse.
milyarder kelimesinin mecaz anlamı Pek çok, varsıl.
handikap kelimesinin mecaz anlamı Elverişsiz durum, engel.
isnat kelimesinin mecaz anlamı Karacılık, iftira.
kurban kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir ülkü uğrunda feda edilen veya kendini feda eden kimse. 2. Bir kazada veya felakette ölen kimse. 3. Maddi ve manevi bakımdan felakete sürüklenmiş, insani değerlerini yitirmek zorunda kalmış veya bırakılmış kimse.
inginlik kelimesinin mecaz anlamı Güçten düşme hali.
zebani kelimesinin mecaz anlamı Zebella.
bağdamak kelimesinin mecaz anlamı İçinden çıkılmayacak bir duruma getirmek, kördüğüm etmek.
baraj kelimesinin mecaz anlamı Herhangi bir alanda başarıyı tespit etmek için gerekli olan şart.
eşmek kelimesinin mecaz anlamı Araştırmak, incelemek.