köklü kelimesinin mecaz anlamı:
1. Kökleşmiş, iyi yerleşmiş, kalıcı olan, esaslı.
2. Soylu, soyu sopu belli, iyi tanınan.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
damar kelimesinin mecaz anlamı 1. Soy, yaradılış. 2. Huy.
keçeleşmek kelimesinin mecaz anlamı Vücudun bir yeri uyuşup varlığı duyulmaz olmak.
daire kelimesinin mecaz anlamı 1. (Soyut kavramlarda) Sınır içi. 2. Belli sınır, çerçeve, ölçü.
hürmetli kelimesinin mecaz anlamı Oldukça büyük, okkalı.
şiraze kelimesinin mecaz anlamı Düzen, çığır.
tansiyon kelimesinin mecaz anlamı Gerginlik.
Mecaz Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Babıali kelimesinin mecaz anlamı 1. İstanbul'da bu çevredeki basın. 2. Osmanlı hükûmeti.
halta kelimesinin mecaz anlamı Boyunduruk.
klişe kelimesinin mecaz anlamı Basmakalıp (söz, görüş vb.).
kapılmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Birine güvenip boş bulunarak aldanmak. 2. Bir kimseye tutulmak, bağlanmak, aşırı sevgi duymak. 3. Bir şeyin veya kimsenin güçlü etkisinde kalmak.
atılım kelimesinin mecaz anlamı Herhangi bir konuda, bulunduğu yerden daha ileri bir noktaya gitme çabası ya da gidiş.
dalgalanmak kelimesinin mecaz anlamı Hareket durumunda olmak, kıpırdamak.
sicilli kelimesinin mecaz anlamı Suçu sicile geçmiş sabıkalı.
gömgök kelimesinin mecaz anlamı Çok, aşırı.
öküz kelimesinin mecaz anlamı Bön, görgüsüz ve yeteneksiz kişi.
kösteklenmek kelimesinin mecaz anlamı Bir iş yürümez hale getirilmek, engellenmek.
kronik kelimesinin mecaz anlamı Uzun süredir bir çözüm getirilmemiş.
sahne kelimesinin mecaz anlamı Bir olayın meydana geldiği yer.
basamak kelimesinin mecaz anlamı Bir amaca ulaşmak için yararlanılan kişi, durum veya yer.
balıklama kelimesinin mecaz anlamı Bir işe, bir duruma, bir harekete sonucunun ne olacağını düşünmeden girişerek.
sallamak kelimesinin mecaz anlamı Bir işi görmeyip hep başka zamana bırakmak, savsaklamak.
sinmek kelimesinin mecaz anlamı Bir köşeye çekilerek sesi çıkmaz olmak.
dinelmek kelimesinin mecaz anlamı 1. İnat etmek. 2. Karşı koymak, kafa tutmak.
olgunluk kelimesinin mecaz anlamı İnsanların bilgi, görgü ve hoşgörü bakımından gereği kadar gelişmiş olma durumu, yetkinlik, kemal.