hışır kelimesinin mecaz anlamı:
Kaba ve görgüsüz adam.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
batırmak kelimesinin mecaz anlamı Mahvetmek.
keskin kelimesinin mecaz anlamı 1. Tiz (ses). 2. Kırıcı, incitici. 3. Etkili, sert. 4. Hassas. 5. Dikkatli.
köhne kelimesinin mecaz anlamı İçinde yaşanılan zamana göre geride kalmış, aykırılaşmış eskimiş, çağ dışı.
yaratmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Zekâ, düşünce ve hayal gücünden yararlanarak o zamana kadar görülmeyen yeni bir şey ortaya koymak, yapmak. 2. Bir şeyin olmasına, ortaya çıkmasına yol açmak, sebep olmak.
ağız kelimesinin mecaz anlamı Konuşma biçimi.
büyütmek kelimesinin mecaz anlamı Abartmak, mübalağa etmek.
Mecaz Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
kirlenmek kelimesinin mecaz anlamı Onuru lekelenmek.
can kelimesinin mecaz anlamı Çok içten ve sevimli, şirin.
sayrılık kelimesinin mecaz anlamı Aşırı düşkünlük, tutku.
maneviyat kelimesinin mecaz anlamı Yürek gücü.
sıcakkanlı kelimesinin mecaz anlamı Sevimli, cana yakın, sempatik.
yayan kelimesinin mecaz anlamı Bilgisiz.
musibet kelimesinin mecaz anlamı Uğursuz.
ürün kelimesinin mecaz anlamı 1. Yapıt, eser. 2. Bir tutum veya davranışın ortaya çıkardığı şey.
net kelimesinin mecaz anlamı Açık seçik olan, anlaşılmaz yanı bulunmayan.
bakar kör kelimesinin mecaz anlamı Çok dikkatsiz (kimse).
çıldırmak kelimesinin mecaz anlamı Israrla istemek, büyük arzu göstermek.
arena kelimesinin mecaz anlamı Siyasal çekişmelerin, ayak oyunlarının döndüğü yer.
keçeleşmek kelimesinin mecaz anlamı Vücudun bir yeri uyuşup varlığı duyulmaz olmak.
düşman kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir şeyi büyük ölçüde kullanıp tüketen kimse "Çikolata düşmanı." 2. Bazı şeylerden nefret eden, tiksinen kimse. "Sigara düşmanı."
kağşamak kelimesinin mecaz anlamı Zayıflamak, gevşemek, güçsüzleşmek.
dar kelimesinin mecaz anlamı 1. (Kafanın doğurucu melekeleri hakkında) Yetersiz. 2. Kısa, az, elverişsiz.
cırboğa kelimesinin mecaz anlamı Halk ağzında cılız çocuk.
çözmek kelimesinin mecaz anlamı Bir sorunun güç noktasını bulup onu anlaşılmazlıktan kurtarmak.