Eğitim Sitesi

Nasrettin Hoca Fıkraları 427 Fıkra

Huysuz Eşek Fıkrası

Hoca eşeğini pazara götürüp satmak ister. Bir müşteri çıkar. Eşeğin yaşını anlamak için dişine bakmak ister ama eşek adamın elini ısır. Adam söylenerek çeker gider. Başka bir müşteri gelir, o da eşeğin kuyruğunu kaldırıp çekecek olur. Eşek adamın kaba etine bir çifte yer. O da kızar ve topallaya topallaya oradan uzaklaşır. Onları gören bir kişi Hoca'ya der ki:
- Hocam, bu eşeği kimse almaz. Baksana, önüne geleni ısırıp, tekmeliyor.
Hoca şöyle cevap verir:
- Zaten ben de onu pazara satmak için getirmedim. İnsanlar görsünler de benim neler çektiğimi anlasınlar diye getirdim.

fıkraoku.com 2019-04-25

En Güzel Nasrettin Hoca Fıkraları Okuyun

Merdiven Fıkrası

Hoca, gençlik döneminde bahçelerden birine girerek biraz meyve yemek istemiş. Uzun bir merdiven dayayarak duvarın üstüne çıkmış. Merdiveni duvarın üstüne çektikten sonra bahçeye sarkıtmış. Tam bahçeye ineceği sırada bahçıvan tarafından yakalanmış.

Bahçıvan:

- Kimsin sen? Burada ne yapıyorsun? diye sormuş. Genç Nasrettin:

- Hiç, merdiven satıyorum, demiş.

Bu cevaba canı sıkılan bahçıvan bağırmış.

- Burada merdiven satılır mı delikanlı? Sen kime maval okuyorsun? ...
Nasrettin başını sallamış.

-Bu merdiven amca. Bakkalda satılacak değil ya! Merdiven satmanın yeri mi olur? diye karşılık vermiş.

esra 2018-07-06

Davetsiz Misafir Fıkrası

Nasrettin Hoca, günlerden bir gün evine dönerken büyük bir konağa bir sürü insanın girip çıktığını görmüş.
Konaktan çıkanlardan birine yaklaşıp içeride neler olduğunu sorunca, adam: "düğün var" demiş. Düğün lafını duyan Hocanın gözünde kızarmış tavuklar, hindiler, tepsi tepsi pilavlar canlanmaya başlamış. Hemen oradan boş bir kağıt bulup bir zarfa koymuş, sonra da doğru konağa gitmiş. Uşaklardan birine: "Efendini göreceğim, çok saygıdeğer birinden mektup getiriyorum..." demiş.

Uşak hemen Hocanın önüne düşmüş, onu efendisinin huzuruna çıkarmış. Hoca "Şenliğiniz mübarek olsun. Zamansız geldiğim için bağışlayın" deyip, mektubu vermiş. Ve hemen ilk davette sofraya çökmüş, derhal iştah ile atıştırmaya başlamış. Düğün sahibi Hocanın getirdiği zarfı bir zaman elinde evirip çevirdikten sonra,

- "Efendi, bir yanlışlık olmasın. Bu zarfın üzeri yazılı değil" diye sormuş.

Hoca da başını sofradan dahi kaldırmadan cevap vermiş:

- "Kusura bakmayın efendi hazretleri, biraz aceleye geldi. Esasında onun içi de yazılı değildir!."

dersimiz.com 2015-03-23

Hocanın Şansı Fıkrası

Günün birinde Hoca ve komşuları yiyecekler üzerine konuşmaya dalmışlardı. Hoca bu konuşmayı sevmiş ve konuştukça da konuşmaya devam etmişti. Bazen konuşur, bazen de dinlerdi. Oradakilerden biri Hoca'ya:
- "Hocam şu anda neye sahip olmak istersin?" diye sordu. Bunun üzerine Hoca düşünmeden:
- "Helvam olsun isterim. Uzun zamandan beri helva yemeye fırsatım olmadı" diye cevap verdi. Bunun üzerine komşusu:
- "Hocam bu niye böyle?" diye sordu. Hoca da:
- "Evet, unumuz olduğunda şekerimiz yoktur. Şu anda biraz şekerimiz var, fakat yağımız yok. Yağı bulduğumuzda da, un bulamayız. Bu yüzden helva yemedim" diye devam etti.
- "Çok doğru Hocam! Hepsinin tam olarak bulunduğu bir anınız olmadı mı?" diye arkadaşları sordu. Bunun üzerine Hoca:
- "Ha, o zaman da ben evde değildim" diye cevap verdi.

fıkraoku.com 2015-03-22

Yalnız Ağzını Açtı Fıkrası

Geveze bir adam bir defasında bir toplantıda konuştuğunda, Hoca sık sık esner. Toplantıya katılanların hepsi de evlerine dönerler. Geveze adam Hocaya:
- Hoca! Hoca! Siz ağzınızı hiç açmadınız, der. Hoca da hemen şöyle cevap verir:
- Ne yapmalıydım yani? Ağzımı öyle açtım ki, az kalsın ağzım parçalanacaktı.

fıkraoku.com 2019-04-06

Mayalanmaz Ama Fıkrası

Nasrettin Hoca bir gün göl başına gider gölü mayalamağa çalışır.

Bunu gören biri:

- Hoca Efendi, ne yapıyorsun? der.

Hoca da gölü mayalamak istediğini söyler.

- Hoca Efendi, hiç su mayalanır mı?

- Mayalanmadığını ben de biliyorum, ama bir de mayalanırsa, bütün köylü yoğurt yemeye doyar, der Hoca.

suzan 2015-02-16

İnşallah Benim Hatun Fıkrası

Nasreddin Hoca, bir akşamüstü evinde karısıyla sohbet ediyormuş. Pencereden kafasını çıkarıp, gökyüzüne bakan Hoca, ertesi gün planlarını karısına anlatmaya başlamış:
- Bak hanım, yarın hava güzel olursa; ormana ağaca giderim, yağmurlu olursa; hamama giderim.
Karısı Nasreddin Hoca'yı uyarmış:
- İnşallah de Hocam, inşallah de!..
- Yahu hanım, ne var bunda? Yarın hava ya iyi olur, ya da kötü olur.
Ertesi gün, sabah namazından sonra bulutsuz ve güneşli havaya gören Hoca, keyifle ormanın yolunu tutmuş. Köyden epeyce uzaklaşan hoca, bir askeri birlikle karşılaşmış. Askerlerin komutanı Hoca'ya demiş ki:
- Hocam, bize komşu kasabanın yolunu tarif edebilir misin?
Askerlerle uğraşmak istemeyen Hoca, şöyle cevap vermiş:
- Bilmiyorum.
Askerlerin komutanı bu cevabı üzerine çok sinirlenmiş ve bağırmaya başlamış:
- Kavuğundan utan be adam!.. Utanmadan bir de yalan söylüyorsun!.. Çabuk düş önümüze ve en kısa yoldan bizi Sivrihisar’a götür!..
Emir emirdir, ne yapsın Hoca? Düşmüş askerlerin önüne. Askerlerle birlikte onca yolu yürüyerek, Sivrihisar’a kadar giden Hoca, orada serbest bırakılınca, tekrar evinin yolunu tutmuş. Hoca yolda gelirken bir şimşek çakmış, ardından bir gök gürültüsü ve şakır şakır yağmur başlamış. İyice ıslanıp sırılsıklam olan Hoca, gece yarısından sonra evine ulaşabilmiş. Perişan bir vaziyette kapının eşiğine yığılan Hoca, biraz soluklandıktan sonra, kapıyı çalmış, karısı içeriden bağırmış:
- Kim o?
Nasrettin Hoca, bitkin bir şekilde cevap vermiş:
- İnşallah benim hatun!

alev beste 2023-01-21

Fıkralar Ana Sayfa

Diğer Nasrettin Hoca Fıkraları

İlk Sayfa ... 31 32 [33]34 35 ... Son Sayfa

Bir Fıkranızı Paylaşın...

Nasrettin Hoca Fıkraları Arşivinde 427 Fıkra Kayıtlı.