Nasrettin Hoca Fıkraları
Bana Görünme De
Aile büyükleri Nasrettin Hocayı hiç görmediği bir kadınla evlendirmişler.
Kadın eline eteğine çok temiz bir kadınmış. Ama gel gelelim çok çirkinmiş.
Evlendiklerinden ertesi günü hoca çarşıya çıkarken kadıncağız:
- Efendi, hısım akrabadan, konu komşudan kimlere görüneyim, kimlere görünmeyeyim?
Hoca hemen cevap vermiş:
- Bana görünme de kime görünürsen görün
Ömer Mete
Benden Yana Mısın? Ayıdan Yana Mı?
Nasrettin Hoca bir gün yolda yürürken yanına bir adam yaklaşıyor ve şöyle diyor;
- Hocam, şimdi bir ayı gelse ne yaparsın? Nasrettin Hoca hemen yerden iki taş alıyor ve bunlarla kendimi savunurum, diyor. Adam tekrar soruyor;
- Diyelim ki taş yok o zaman ne yapacaksın? Hoca bu sefer;
- Kaçarım, diyor. Adam da;
- Ayı senden hızlı koşar ve seni yakalar, o zaman ne yapacaksın? Hoca;
- Ağaca çıkarım, diyor. Adam tekrar;
- Ayı da ağaca çıkar, o zaman ne yapacaksın? Hoca artık dayanamaz ve şöyle der;
- Bre hain, bre hain sen benden yana mısın yoksa ayıdan yana mısın?
kepsutlu
Tavuklar Arasında Bir Horoz
Nasrettin Hocanın ahbapları toplanıp, Hocaya bir oyun oynamaya karar vermişler. Her şeyi önceden hazırladıkları gibi yapmak için de anlaşmışlar.
Bu sırada Hoca olacaklardan habersiz bir şekilde dostlarını görünce sevinmiş; "Çok şükür, sohbet edecek birkaç dost var" deyip tespihini sallaya sallaya yanlarına gitmiş. Dostları;
- Hoca Efendi, Hoca Efendi, temizlik imandan gelir derler. Biz hamama gidiyoruz, sen de gelir misin? dediklerinde Hoca;
- Tabii gelirim, hemen gidelim, deyip onlara katılmış.
Hamamın önüne gelmişler:
- İşte, bu civarın en güzel hamamı... Ne dersiniz Hoca Efendi, girelim mi? diye sormuşlar. Hoca da;
- Hay hay!, deyip kabul etmiş.
Hamamda güzel güzel yıkandıktan sonra, havadan sudan konuşurlarken biri;
- Bir teklifim var. Hepimiz yumurtlayalım. Kim yumurtlayamazsa hamam paralarını o ödesin, demiş.
Biraz sonra hepsi "Gıt gıt gıdaaak... Gıt gıt gıdaaak..." diye gıdaklamaya başlamışlar. Sonra da daha önce sakladıkları yumurtaları birer birer çıkarıp ortaya koymuşlar. Hoca bir oyuna geldiğini hemen anlamış.
İçinden "şimdi gösteririm ben size" diyerek;
- Kukurikuuuuuu, kukurikuuu! diye ötmeye başlamış. Dostları hayretler içinde;
- Hoca Efendi, aklını mı oynattın. Neden durmadan ötüp duruyorsun? diye sormuşlar. Hoca da:
- Be yumurtacılar, bu kadar tavuğa bir de horoz lazım değil mi? diye cevap vermiş.
Yağmur
Ayın Değeri
Nasreddin Hoca bir gün pazarda dolaşırken Adamın Biri yanına yaklaşıp:
- Hoca efendi bu gün ay kaça geldi? demiş.
Hoca da adama:
- Vallahi bilmiyorum. Bugünlerde hiç ay alıp satmadım.
sudenur
Eşeğin Sözü
Adamın biri Nasrettin Hocadan eşeğini ister fakat evde olmadığını söylediği sırada ahırdan anırma sesini duyunca:
- Aşk olsun Hocam bunca yıllık komşuyuz. Bak işte sesi geliyor. Hoca hemen cevabı yapıştırır:
- Ne yani şimdi kırk yıllık komşuna değil de kılkuyruk eşeğin sözüne mi inanıyorsun? Der. Komşu ısrar edince eşeğe fikrini sorup gelir ve:
- Razı olmadığını ve iyilik etme eloğluna, kemlik bulursun, dediğini bildirir.
fıkraoku.com
Adam Yapmak
Nasreddin Hoca bir gün doğramacı dükkanından geçerken ustanın saklı bir şey inşa ettiğini görür.
- "Be adam, sen ne marifetli bir adammışsın" der. Usta:
- "Öyledir, ben adamdan adam bile yaparım" diye cevap verir. Aradan bir zaman geçer Hoca:
- "Geçen gün bana adamdan adam yaparım demiştin, takımını al da gidelim" diye ısrar eder. Doğramacı keser, testere, burgu alıp gelir. Görür ki adam parça parça olmuş.
- "Bundan adam olmaz" deyince, Hoca da:
- "Nasıl olur ise olsun, bir dolap oğlan çıkmaz mı, yapıver gitsin"
musti
Bu Keçi Mi Yoksa Fil Miydi?
Nasrettin Hocanın pek güzel, haşarı bir kuzusu varmış. Komşusu, ikide birde "Hoca" dermiş, "ne olur, şu kuzuyu kes de bize bir ziyafet çek" Hoca "o benim eğlencem" der, ama bir türlü dediğini yapmazmış. Adam, Hoca'ya muziplik olsun diye bir gün kuzuyu keser. Hocayı da davet edip bir ziyafet çeker, sonradan da işi anlatır. Hoca, bu duruma çok üzülür. Komşusunun bir tiftik keçisi varmış. O da onu tutup keser ve afiyetle yer. Komşusu, keçisinin kaybolduğuna yanar yakılır, her mecliste, "tüyü şöyle uzundu, boyu böyle güzeldi" diye devamlı keçisinden bahsetmeye başlar. Bir yıl geçer, her sohbette keçi bahsi bir türlü tükenmez. Nihayet bir gün her şeyden bezmiş olan Hoca, dayanamaz ve oğluna şöyle der:
- Deli gönül diyor ki, çıkar şu keçinin postunu ortaya da keçi miydi, fil miydi, görsün herkes!
fıkraoku.com
Herkese Kıyamet
Nasrettin Hocanın bir danası varmış. Bir grup uyanık bu danayı boğazlatmak için aralarında anlaşırlar. Hocanın yanına giderek, "Haberin var mı, yarın değil öbür gün kıyamet kopacak...biz bir araya gelip eğleneceğiz, seni de meclisimize isteriz" derler. Hoca "baş üstüne" deyip cemiyete dahil olur. Adamlar, "Hoca danayı da götürelim" derler. Hoca da kabul eder. Seyir yerine vardıkları zaman Hoca'ya :
-"Nasıl olsa öbür gün kıyamet kopacak, gel bu danayı kesip yiyelim" derler. Hoca da aldanıp kabul edince, dana kesilir. Ateş yakılıp kazan kurulur. Uyanıklar Hocayı ateşin başında bırakıp oyun dalar ve biten odun ihtiyacında oyun bahanesiyle yanıtsız bırakınca Hoca bunların elbiselerini atar kazanın altına odun yerine yakar. Uyanıklar, Hoca'ya çıkışırlar. Hoca'da, "Nasıl olsa öbür gün kıyamet kopacak" diyerek onları teselli eder. İkna edemeyince de kendisine yapılanın iç yüzünü anlar,
- Maşallah kıyamet yalnız bizim dananın başına mı kopsun, cümle ile beraberiz
fıkraoku.com
Çaresi
Nasrettin Hoca pazara giderken mahalleden şakacı biri yanına gelip:
- Efendim akşam uyurken ağzıma fare kaçtı. Bunun çaresi nedir?
- Çaresi kolay demiş Nasrettin Hoca, acıkmış bir kediyi ağzınıza sokup yutun!
kepsutlu
Muhtarın Evi
Bir gün Nasrettin Hoca köyde gidiyormuş. Birkaç yaramaz çocuk onu taşlamaya başlamışlar. Nasrettin Hoca onlara bağırmış:
- Şayet beni taşlamaya son verirseniz, size ilginç bir haber vereceğim.
Yaramazlar bunu kabul ederler.
- Peki, bize ne haberi vereceksin?
- Muhtar bedava yemek veriyor. Orada istediğiniz kadar pasta börek yiyebilirsiniz.
Çocuklar mümkün olduğu kadar çabuk muhtarın evine koşmuşlar. Bizim Hoca bu parlak fikrine bir kez daha sevinmiş ve kendi kendine:
- "Ben de oraya gideyim, belki doğru olabilir", demiş.
fıkraoku.com
Dolana Kadar
Hocaya sormuşlar:
- "Hocam bu insanların doğup ölümü ne zamana kadar böyle sürecek?"
- "Cennet ve cehennem dolana kadar."
mehmet
Leylek
Mahallenin çocukları yolda buldukları bir leyleği Nasreddin Hocaya getirmişler. Daha önce hiç leylek görmemiş olan Hoca leyleğin uzun gagası ve bacaklarını çok yadırgamış. Tutup bir güzel kesivermiş onları. Sonra da yüksekçe bir yere koymuş. Karşısına geçmiş. Yaptığı işten memnun halde seslenmiş:
- Bak şimdi kuşa benzedin.
mehmet
Diğer Nasrettin Hoca Fıkraları
İlk Sayfa ...
14 15 [16]
17 18 ...
Son SayfaBir Fıkranızı Paylaşın...
Nasrettin Hoca Fıkraları Arşivinde Toplam 422 Fıkra Kayıtlıdır.