Nasrettin Hoca Fıkraları
Kime İtimat
Nasrettin Hoca, altını çize çize "Hiç bir dünyevi işle iştigal etmedim" diyor ya!.. Bunu duyan ve Hoca'nın da on-on beş aile üyesine baktığını bilen biri:
- "Hoca, demiş, sen bu onbeş kişiye neyle nasıl bakıyon Allah aşkına yaaav? Nereden geliyor bu değirmenin suyu?.. Hoca Talak Suresi 2. ayetin sonundan itibaren okuyarak:
- "Kim Allah'a karşı takva üzere olursa, Allah ona, darlıktan genişliğe, bir çıkış yolu ihsan eder. Bir de ona, ummadığı yerden rızık verir, Kim Allah'a tevekkül ederse, Allah ona yeter..." Diye cevap vermiş, fakat adam tatmin olmamış:
- "Hoca, amenna, amenna da... Neyinen geçiniyoooon?
Diye tekrar sormuş,. Hoca bu kez de, Zümer süresi, 36. ayetle cevap vererek;
- "Allah kuluna kafi değil mi?" Demiş, Adam yine aynı gevezelikle:
- "Hoca, amenna, anladık, Allah kuluna kafi de... Sen neyinen geçiniyooon?" Diye üstelemiş. Hoca da dayanamamış ve şaka olsun diye:
- "Şu kadar HANım, bu kadar HAMAMın var!.." Gibilerden olmayan şeylerini saymaya başlayınca adam:
- "Hah, demiş şimdi oldu işte canım!.." Deyince, Hoca'nın tepesi atıvermiş:
- "Allah'a itimat etmiyon, hana hamama itimat ediyon sen! Çabuk, imanını tazele hergele!..
ByErdem
Adam Olmak
Nasreddin Hocaya bir gün:
-Adam olmanın yolu nedir? Diye sormuşlar.
Hoca şu cevabı vermiş:
-Bilenler söylerken, bilmeyenler can kulağıyla dinlemeli, bilmeyenler söylerken, susturmanın çaresine bakmalı!
ceren
Ne Tarafa Döneyim?
Nasreddin Hoca Akşehir sokaklarında yürürken bir genç kendisini durdurur ve sorar:
- Hocam, namaz kılarken kıbleye doğru döneriz. Acaba abdest alırken ne tarafa dönmeliyiz?
Hocamız aslında hazır çeşmeye doğru dön diyecek ama Akşehir gençlerinin kendisine zaman zaman oynadığı oyunları hatırlayarak adama:
- Ceketin, çorabın, ayakkabın, şapkan kısaca elbiselerin ne tarafta ise o tarafa dön!
fıkraoku.com
Müjde
Yolda bir tanıdığı Nasreddin Hoca'ya:
-Bir oğlun oldu, müjdemi isterim! demiş. Hoca:
-Allah'a bin şükür ama, demiş, benim oğlum oldu, bundan sana ne?
nazz
Minare Yapımı
Hoca merhum, Akşehir'de dolaşırken yanına daha önce hiç minare görmemiş bir adam yaklaşır.
-Bunları nasıl yapıyorlar, diye sorar. Hoca ciddiyeti bozmadan:
- Bunu anlamayacak ne var? Kuyuların içini dışına çevirirler, olur sana bir minare! demiş.
oktay
Hatim
Nasreddin Hoca ve karısı konuşuyorlardı. Karısı:
- Benim yüzüme bakarken besmele çekiyorsun.
- Ne olmuş yani?
- İmam efendi, karısının yüzüne bakarak Yasin-i Şerif okuyormuş.
Hoca güldü:
- Be hanım, ben o kadını görsem, hatim bile indiririm!..
kepsutlu
Ne Dediysem O
Çok bilmiş komşusu Nasreddin Hoca'yı sınamaya kalkmış.
- Hoca sen her şeyi bilirsin.
- Söyle bana Dünyanın merkezi neresidir? Hoca, adamın niyetini hemen anlamış:
-Tam bulunduğun yerdir, diye yapıştırmış cevabı.
- "Aman Hoca! Nasıl olur?" demiş adam. Hoca kızar gibi yapmış.
- "Adam! Sordun, söyledik. İnanmazsan alır cetveli ölçersin."
dersimiz.com
Kürsüdeki İmam
Hoca Nasrettin bir Ramazan günü, namaz vaktinden epeyce önce, vaaz dinlemek üzere mahalle mescidine gitmiş. Kürsünün yakınına bir yere oturup, cemaatle birlikte vaaz edecek hocayı beklemeye başlamış. Bir süre sonra mescidin imamı gelmiş ve çıkmış kürsüye. Uzunca bir süre düşünüp etrafına sıkıntılı sıkıntılı baktıktan sonra:
-"Ey cemaat" demiş, "Benim size söylemekten aciz bir adam olmadığımı biliyorsunuz. Fakat bugün aklıma bir şey gelmiyor, konuşacak bir şey bulamıyorum."
Kürsünün hemen yakınında bulunan Nasrettin Hoca, ayağa kalkmış ve yetiştirmiş cevabı:
- Aklına bir şey gelmiyorsa, kürsüden inmek de mi gelmiyor be mübarek adam?
fıkraoku.com
Allah Taksimi Mi? Kul Taksimi Mi?
Çocuklar, mahallede birbirlerine girmişler. Kavga dövüş, kıyamet!... Ele geçirdikleri bir kucak cevizi bir türlü doğru dürüst bölüştüremiyorlarmış. Kavganın kızıştığı bir sırada Hoca da oradan geçiyormuş. Çocuklar koşarak ona başvurmuşlar:
- Hoca Efendi, ne olur, şunları bize güzelce bölüştürüver!
Çocuklar bir kenara çekilmişler. Hoca geçmiş cevizlerin başına:
- Çocuklar demiş, Allah taksimi mi istersiniz, yoksa kul taksimi mi?
Çocukların hepsi birden:
- Allah taksimi, Allah taksimi!
Diye bağırmışlar. Bunun üzerine Hoca bir avuç ceviz alıp bir çocuğa vermiş. Arkasından iki cevizi bir başkasına, birkaç avucu ötekine, beş altı taneyi berikine... Bazı çocuklara da hiç vermemiş. Çocuklar Hoca'ya itiraza başlamışlar.
- Bu nasıl taksim Hoca Efendi, haksızlık ettin! Demişler. Hoca da:
- Çocuklar demiş, siz benden Allah taksimi istemediniz mi?... Allah taksimi böyledir. O, dilediğine az, dilediğine çok verir, hiç vermediği de olur, herkes kısmetine boyun eğer!..
dersimiz.com
Lütfun Da Hoş, Kahrın Da
Günün birinde uzun bir yolculuktan dönen Hoca, güneş altında koşmaktan yorulur ve dua etmeye başlar.
- "Aman Allah'ım çok yoruldum, daha fazla yürüyemiyorum. Lütfen bana bir eşek gönder."
Kısa bir zaman sonra Hoca yanında eşek de taşıyan bir atlı genç görür. Buna çok sevinir.
Atlı yaklaşınca Hocayı görür ve ona şöyle der:
- "Sen tembel adam! Niçin burada oturuyorsun? Bak benim eşek yolculuktan ve sıcaktan bitkinleşti. Buraya gel ve onu bir sonraki şehre kadar taşı!"
Önce Hoca itiraz etmek ister, fakat genç adamın kendisini tehdit etmesinden korkar ve Hoca eşeği bir sonraki şehre kadar taşımaya razı olur. Yorucu birkaç saatten sonra şehre varırlar.
Genç adam Hocayı dışarıda bırakarak hana girer. Bunu gören Hoca yorgunluktan yere yığılır ve şöyle dua eder:
- "Oh, aman Allah'ım, artık çok şey öğrendim. Bundan sonra dualarımda dikkatli olacağım."
kepsutlu
Adamına Göre
Hoca arkadaşıyla birlikte yolda yürürken yanına yanaşan iyi giyimli bir dilenci Hoca'dan sadaka ister. Hoca:
- "Alacağın parayla ne yapacaksın?" diye sorunca dilenci:
- "Kendime yeni bir elbise ve ayakkabı alacağım, sonra arkadaşlarıma yemek ısmarlayıp akşama da kahvehaneye gideceğim." der. Hoca cebinden bir altın çıkarıp verir, biraz yürüdükten sonra üstü başı eski bir dilenci daha yanaşır ve para ister. İsteme sebebi olarak da yemek için peynir ve ekmek alacağını söyler. Bu defa Hoca yeni bir elbise, ayakkabı, arkadaşlarıyla beraber yemek yeme ve sonrada kahvehaneye gidip gitmeyeceğini sordu. Dilenci:
- Ben dindar birisiyim, vaktimin çoğunu ibadetle geçiririm, sorduğunu şeyler için istemediğini söyler. Hoca elini kesesine atıp bir kuruş verir. Durumu merak eden arkadaşına da:
- İlk dilencinin masraflı alışkanlıkları var rahat bir hayat istiyor, diğeri ise nefsinin isteklerini kırarak yaşayan sade bir insan." şeklinde izah eder.
dersimiz.com
Fincancının Katırları
Hoca bir gece mezarlıktan geçerken aniden ayağı kayar ve eski bir mezarın içine düşer. O anda aklına geceyi orada bir ölü gibi geçirerek yazıcı melekleri görme fikri gelir. Hemen yatar ve beklemeye başlar. Bir süre sonra mezarlığa yaklaşmakta olan fincancı kervanından yükselen katırların çan sesleri, katırcıların konuşmaları, homurtular derken iyice yaklaşan seslerden korkan Hoca kıyamet vakti geldi sanarak dışarıda ne olduğunu görmek için mezardan dışarı çıkınca bir anda yarı çıplak Hocayı gören katırlar ürker. Hortlak görmüş gibi her biri bir tarafa kaçışan katırlar bütün yükleri yerlere yuvarlar, fincanları zayi ederler. Bunun üzerine sinirlenen fincancılar koşup Hocayı yakalarlar:
- Be adam gecenin bir vakti ne yapıyorsun burada? derler. Hoca korkudan kekeleyerek
- Be be ben öbür dünyadan geldim. Bir bakayım burada işler nasıl gidiyor. Deyince adamlar Hocayı bir güzel pataklarlar. Bin perişan eve dönen Hocayı telaşlı karısı karşılar:
- Ee anlat bakalım ne bu halin? Öbür dünya nasıl? Ne var?...Hoca biraz vakurlu biraz üzgün:
- Hiç bir şey. Ta ki fincancı katırlarını ürkütene kadar.
fıkraoku.com
Diğer Nasrettin Hoca Fıkraları
İlk Sayfa ...
13 14 [15]
16 17 ...
Son SayfaBir Fıkranızı Paylaşın...
Nasrettin Hoca Fıkraları Arşivinde Toplam 422 Fıkra Kayıtlıdır.