Meslek Fıkraları
Muhasebeci
Bir fabrikada muhasebeciye ihtiyaç vardır bunun için elemelere ihtiyaç duyulur fabrika sahibi 1 matematikçi 1 de muhasebeci çağırır ve en kolay soruyu sorar 2 x 2 kaç eder?
matematikçi 4 der
muhasebeci ise "Siz kaç istiyorsanız ben onu çıkartırım" der :D
mustafa köseler
Bir Öpücük
Genç kız mağazaya girer ve sırnaşık tezgahtara sorar;
- Şu kumaşın metresi kaça?
Sırnaşık tezgahtar yılışarak cevaplar;
- Bir öpücük tatlı bayan. Genç kız;
- O zaman 10 metre alayım, der.
Sırnaşık tezgahtar heyecanlanarak hızlı hızlı sarar kumaşı teslim eder ve kızın yüzüne bakmaya başlar.
Genç kız;
- Teşekkür ederim, der ve arkasında duran yaşlı bayanı işaret ederek;
- Hesabı babaannem ödeyecek, der.
Ayşenur
Müslüman
Adamın biri elinde büyük bir bıçakla camiye dalar ve sorar:
- Aranızda Müslüman olan var mı?
Korkudan kimse bir şey diyemez. Aradan yaşlı bir adam ayağa kalkar:
- Ben Müslümanım, der.
Bıçaklı adamla yaşlı adam camiden çıkarlar. Adam dışarıdaki inek sürüsünü gösterip:
- Amca, şunları kurban edicem de ben beceremem yardım eder misin? Der.
Yaşlı adam baya bir hayvanı kestikten sonra "ben yoruldum başka birini bul" der.
Adam bu sefer kanlı bıçakla yine camiye girer ve sorar:
- Aranızda başka Müslüman var mı?
Az önceki adamı doğradığını düşünen cemaat çok korkar ve herkes aynı anda imama bakar;
-Ne bakıyorsunuz ulan, iki rekât namaz kıldırdık diye hemen Müslüman mı olduk?
Srkn
Ağaçtaki Kuşlar
Kadın matematik öğretmeni dersinde öğrencilere sorar:
- Bir ağacın dalında 7 tane kuş var. Bir taş attım, iki tanesini vurdum. Geriye kaç tane kuş kalır?
Bir öğrenci parmak kaldırır ve cevap verir:
- Hiç kuş kalmaz öğretmenim, çünkü diğer kuşlar korkudan uçup gider.
Öğretmen gülümser:
- Hayır. Doğru cevap beş olacaktı ama bakış açını sevdim.
Öğrenci duruma çok bozulur ama pek göstermez. Ders devam ederken tekrar parmak kaldırır:
- Bir soru da ben sorabilir miyim?
Öğretmen izin verir.
- Sokakta üç kadın dondurma yiyerek yürüyor. Biri dondurmasını yalıyor, diğeri ısırıyor, diğeri de emiyor. Kadınlardan hangisi evlidir?
Öğretmen şaşırır, kızarıp bozarır ama cevap da vermek zorundadır:
- Hmm...şey..yalayan?
Öğrenci yanıtlar:
-Hayır, parmağında alyans olan. Ama bakış açınızı sevdim.
maviş
Sobadaki Hikmet
Fizikçi, matematikçi, kimyacı, jeolog ve antropologdan oluşan bir heyet bir araştırma için arazide bulunmaktadır. Birden yağmur bastırır. Hemen yakındaki bir arazi evine sığınırlar. Ev sahibi bunlara bir şeyler ikram etmek için biraz ayrılır. Hepsinin dikkati soba üzerinde toplanır. Soba yerden 1 m. kadar yukarda, altındaki dizili taşların üzerindedir. Sobanın niçin böyle kurulmuş olabileceğine dair bir tartışma başlar.
Kimyacı, "adam sobayı yükselterek aktivasyon enerjisini düşürmüş, böylece daha kolay yakmayı amaçlamış";
fizikçi, "adam sobayı yükselterek konveksiyon yoluyla odanın daha kısa sürede ısınmasını sağlamak istemiş";
jeolog, "burası tektonik hareketlilik bölgesi olduğundan herhangi bir deprem anında sobanin taşların üzerine yıkılmasını sağlayarak yangin olasılığını azaltmayı amaçlamış";
matematikçi, "sobayı odanın geometrik merkezine kurmuş, böylece de odanın düzgün bir şekilde ısınmasını sağlamış";
antropolog, "adam ilkel topluluklarda görülen ateşe tapmanın daha hafif biçimi olan ateşe saygı nedeniyle sobayı yukarıya kurmuş".
Bu sırada ev sahibi içeri girer ve ona sobanın yukarda olmasının nedenini sorarlar.,
Adam cevap verir:
- "Boru yetmedi."
fıkraoku.com
Öksürük
Bir eczacı, yandaki bakkalın çırağını çağırıp “5 dakika dükkana göz kulak ol, hemen döneceğim” der ve çıkar. 5 dakika sonra döndüğünde, “Gelen giden oldu mu?” diye sorar. Çırak, “Bir adam geldi ve öksürük ilacı istedi, ben de şu kırmızı kutulardan verdim.” deyince eczacı telaş eder “Büyük kırmızı kutular müshil, küçük kırmızı kutular öksürük şurubu, hangisinden verdin?” der. Çocuk hatırlamayınca, eczacı adamın ne tarafa gittiğini sorar ve dükkandan fırlar. Az ileride bir ağaca sarılmış, tarife uygun bir adam görünce yaklaşıp sorar.
– Beyefendi, az önce eczaneden öksürük ilacı aldınız mı?
– Evet...
– Peki öksürüğünüz devam ediyor mu?
– Cesaretimi toplayabilsem öksüreceğim ama...
fıkraoku.com
Tavuk
Lokantanın müşterilerinden biri, garsonu yanına çağırıp azarladı:
- Bana getirdiğin tavuğun bir bacağı diğerinden daha kısa. Bu ne rezalet?
Garson, öfkeyle cevap verdi:
- Ben sana o tavuğu dans edesin diye değil, yiyesin diye getirdim!..
fıkraoku.com
Hırsızlığın Sırları
Yargıç, hırsıza şöyle sorar:
- Söyle bakalım, soyduğun dükkana nasıl girdin?
Hırsız, biraz düşündükten sonra soruyu şöyle yanıtlar:
- Efendim, biz buraya yargılanmaya mı, yoksa meslek sırrı vermeye mi geldik?
fıkraoku.com
Ressam
Ressam İki arkadaş, sergide bir tabloyu seyrediyordu. Biri:
-Şuna bak, dedi, güneşin doğuşunu ne güzel canlandırmış.
Öbürü düzeltti:
-İmkânı yok, mutlaka güneşin batışıdır.
-Belki öyledir. Ama nasıl oluyor da bu kadar kesin konuşabiliyorsun?
-Ressamı tanırım, sabahları onbirden önce kalkmaz.
fıkraoku.com
Hızlı İmam
Çok hızlı teravih kıldırmayı bir marifet sayan hoca efendi arkadaki cemaat kan ter içinde bırakıp namaza devam ederken, camiden içeri geç kalmış biri girer. O sırada yanında bulunan kan ter içindeki adama:
- "Çok kıldınız mı? Yetişebilir miyim?" diye sorar. Kan ter içindeki adam yeni geleni şöyle bir süzer.
- "Biz içindeyken yetişemiyoruz amca, sen dışarıdan nasıl yetişeceksin?"
fıkraoku.com
Diğer Meslek Fıkraları
1 2 [3]
Bir Fıkranızı Paylaşın...
Meslek Fıkraları Arşivinde Toplam 34 Fıkra Kayıtlıdır.