Sigara içmekte olan Musa amcaya sormuşlar:
- Musa amca, cigara içmek günah mı, sevap mı?
- Bilmiyom evlat.
- Peki, niye içiyon?
- Evlat, ben günahsa yakıyom, sevapsa içiyom.
Musa 2023-04-08
En Güzel Köylü Fıkraları Okuyun
Hamdi Efendi doksan yaşını geçmişti. Bir gün dostlarıyla sohbet ederken;
"Bu yaşa geldim, bir tek düşmanım bile yok." dedi.
Etrafındakiler merakla sorar:
- Nasıl olur Hamdi Efendi, bunun sebebi nedir?
O gayet doğal bir halde cevap verir:
- Nasıl olacak, düşmanlarımın hepsi öldü de ondan.
fıkraoku.com 2023-04-08
Pomak pazara inmiş. Bakmış daha önce hiç görmediği bir sebze türü.
- Bu ne demiş? Pazarcı;
- Salatalık, demiş. Pomak:
- O zaman bana bir kilo ver, demiş.
Pazarcı karşısındakinin saf Pomak köylüsü olduğunu anlayınca önce içinden onu kazıklamak geçmiş. Başlamış salatalıklardan bayat ve sarı olanları torbaya doldurmaya. Sonra vicdanı elvermemiş. Bu sefer onları döküp taze ve yeşil olanlarından doldurmaya başlamış. Bu sefer Pomak atılmış.
- Hop hop! demiş. Sen bana yine o olmuş olanlardan ver. Bu hamlardan verme demiş. Sonra o meşhur sözü eklemiş "Biz Pomak isek değiliz ahmak."
ZEYNEP BETÜL 2022-04-15
Ülkenin tanınmış genç avukatlarından biri, yaban kazı avı zamanı, tüfeğini alıp avlanmaya çıkmış. Kazları uçarken görmüş. Hemen nişan alıp ateş etmiş. Kuş döne döne yere inmeye başlamış. Etrafı çitle çevirili bir araziye düşüvermiş sonunda.
Avukat hemen araziye girip kuşu almaya yeltenmiş. Tam çitlerden içeri girecekken karşısına yaşlı bir köylü çıkmış.
Köylü avukata sormuş:
─ Ne yapıyorsun benim arazimde ?
Avukat:
─ Şu yaban kazını vurdum da, almaya çalışıyorum.
Yaşlı köylü:
─ Arazi benim olduğuna göre, içindeki her şey gibi, kuş da benimdir.
Avukat hemen diklenmiş:
─ Ben bu ülkenin en önemli avukatlarından biriyim. Beni uğraştırma beyamca!
─ Mahkeme masrafı falan der, çiftliğine kadar elinden alırım bak !
Yaşlı köylü gülmüş:
─ Biz buralarda böyle küçük sorunları mahkemeyle değil, üç tekme kuralıyla çözeriz.
Demiş.
─ Nedir o üç tekme kuralı?
Diye sormuş, avukat merakla. Yaşlı köylü:
─ Önce biri ötekine üç tekme vurur, sonra öteki. Sonra yine ilki. Bir kişi pes edene kadar devam eder. Pes eden kaybeder.
Avukat genç, güçlü kuvvetli, sportmen. Köylü ihtiyar. İçinden "ben bunu haklarım" diye düşünerek:
─ Kabul.
Demiş.
─ Burası benim arazim olduğuna göre ilk vurma hakkı bende.
Demiş yaşlı köylü. İlk tekmeyi atmış avukatın kasıklarına. "Ufff" diye dizlerinin üzerine çökmüş avukat.
İkinci tekme tam midesine gelmiş ki, avukat öğlen yediği yemekleri çıkarmış, "böğğğ" diye bağırıp dört ayak haline gelmiş yerde.
Yaşlı köylü üçüncü tekmeyi tam kıçının ortasına yerleştirince de öne doğru kapaklanmış avukat.
Önde de köylünün ineğinin biraz evvel oraya bıraktığı ıslak tezek var, avukatın suratı aynen gömülmüş içine.
Avukat:
─ Şimdi sıra bende, ihtiyar tilki, diye doğrulmuş, ağzına kadar giren pislikleri ceketinin koluyla temizlemeye çalışırken.
Yaşlı köylü gülmüş:
─ Pes ediyorum.
─ Bir kaz için dövüşmeye değmez, al kuşunu git buradan!
fıkraoku.com 2021-09-09
Mahmut Efendi, hanımını hiç yanından ayırmak istemezmiş. Ancak, kayınpederinin hastalığını bildiren telefon gelince hanımını göndermek zorunda kalmış. Günlerce yalnız kalan Mahmut Efendi evin bütün işlerini görmeye başlamış. Hastanın iyileşmesi üzerine gelen bir telefon onu sevindirmeye yetmiş. Çünkü hanımının geleceği gün de belli olmuş.
Beklenen vakit yaklaşınca eşeğine binen Mahmut Efendi yola çıkmış. Ancak, normalde tembel ve uyuşuk olan eşek o gün hızlı hızlı gitmeye başlamış. Bu duruma şaşıran Mahmut Efendi, ileride aynı yöne gitmekte olan bir eşeği görmüş ve meseleyi hemen anlamış. Eşeğinin kulağına eğilip şöyle demiş:
- Ulan eşek, bu gün sana ne oldu? Birdenbire küheylâna dönüverdin. Yoksa karıdan sana da mı haber geldi?
fıkraoku.com 2022-04-09
Valinin biri yeni atandığı bölgeyi gezip köylülerden bilgi alıyorlarmış. Köylülere;
— Geçmişte size en çok hizmet eden vali kimdi? diye sormuş. Köylüler:
— Sizden önceki valiydi efendim.
— Peki, size ne gibi hizmetlerde bulundu?
— En hayırlısı, buraya gelirken yolda kaza geçirip öldüydü...
Kısa fıkra 2020-01-09
Dağın Taşın Kıymetini Bilelim Fıkrası
Çok eski zamanlarda Yörük Uşak'a inmiş. İndiğinde Uşak'taki lokantaların çoğu kapalıymış. Nedenini sormuş:
- Ramazan geldi, demişler.
Yörüğün Ramazanla, Kurbanla ilgisi yokmuş. Aç acına yaylasına geri dönmüş.
- Amanın dostlar, yaylamızın kıymetini bilelim Uşak'a Ramazan deye biri gelmiş, ortalığı kırmış geçirmiş. Açık tek bir aşçı dükkanı bulamadım. Açlıktan öldüm. Siz siz olun Ramazan gelince Uşak'a gitmeyin. Şu yaylamızdaki kurdun, kuşun, dağın, taşın kıymetini bilelim, demiş.
Uşak Fıkraları 2019-04-19