Köyün birinde İskoçyalının tavuğu İngilizin bahçesine yumurtlamış.
Biri "Tavuk benim, yumurta da benimdir" diyor.
Diğeri "Benim bahçem, yumurta da benimdir."
En sonunda İskoç
— Bu tartışma böyle sürer gider. En iyisi birbirimize birer tekme atalım. En kısa süre yerde kalan yumurtayı alsın, der.
İngiliz de kabul eder. İskoç'un önce tekme atmasına karar verirler. İskoç en ağır postallarını giyip gelir. İyice bir abanıp İngiliz'in bacaklarının arasına bir tekme atar. İngiliz yarım saat sonra ancak kalkabilir. İngiliz tam tekmeyi atmak için hazırlanırken, İskoç yumurtayı uzatıp der ki:
— Al senin olsun, bir yumurta için değmez.
dersimiz.com 2024-02-27
En Güzel Köylü Fıkraları Okuyun
Fizikçi, matematikçi, kimyacı, jeolog ve antropologdan oluşan bir heyet bir araştırma için ormanda bulunmaktadır.
Birden şiddetli bir yağmur bastırır. Hemen yakındaki bir köy evine sığınırlar.
Ev sahibi bunlara bir şeyler ikram etmek için yanlarından ayrılır.
Bu arada hepsinin dikkati soba üzerinde toplanır. Soba yerden bir metre kadar yukarıda ve dizili taşların üzerindedir. Sobanın niçin böyle kurulmuş olabileceğine yönelik aralarında bir tartışma başlar.
Kimyacı;
- Adam sobayı yükselterek aktivasyon enerjisini düşürmüş, böylece daha kolay yakmayı amaçlamış, der.
Fizikçi;
- Adam sobayı yükselterek konveksiyon yoluyla odanın daha kısa sürede ısınmasını sağlamak istemiş, diye yorumlar.
Jeolog;
- Tektonik hareketlilik bölgesi olduğundan sobanın taşların üzerine yıkılmasını sağlayarak yangın ihtimalini azaltmayı amaçlamış, der.
Matematikçi;
- Sobayı odanın geometrik merkezine kurmuş, böylece odanın düzgün bir şekilde ısınmasını sağlamış, derken
Antropolog;
- Adam ilkel topluluklarda görülen ateşe tapmanın daha soyut biçimi olan ateşe saygı nedeniyle sobayı yukarıya kurmuş, diye değerlendirir.
Tartışma ve konuşmalar bu şekilde ilerlerken, orman köylüsü içeri girer ve orada bulunanlar hep birlikte ona sobanın böyle yukarıda olmasının nedenini sorarlar.
Adam cevap verir:
- Borular yetmedi
fıkraoku.com 2023-03-13
Fakir çobanın koyun sürüsüne hastalık girmiş. Ne yapsa çare olmuyor; koyunlar kuzular telef oluyor, son çare nefesi kuvvetli bir hocaya koşmuş. Hoca efendi;
- Her koyun öldükten sonra iki rekât namaz kıl! demiş.
Çoban namaza başlamış ama nafile, koyunlar, kuzular teker teker gidiyor. Elde son bir kuzu kalınca, çoban namaz kılmayı bırakmış, kara kara düşünüyor, kuzu da oynaşırken yoğurt bakracını devirmesin mi.
- Bana bak! Şimdi iki rekât da sana kılar, gönderirim ha! Otur oturduğun yerde!
fıkraoku.com 2022-11-23
Oğlunun okuması için hayli masraf ettiği halde çocuğun hiçbir şey öğrenemediğini gören köylü, büyük Bir ümitsizlik içinde;
- Ah! Şu bir tanecik öküz için ne inekler feda ettim, der.
fıkraoku.com 2022-09-28
Doğu illerindeki bir ağanın en büyük zevki, kar üzerine çişiyle imzasını atmakmış. Bu nedenle kar yağmaya başladığı andan itibaren köyde hayvanlar dahil hiç kimse sokağa çıkamazmış. kar biraz kalınlaşınca, ağa sırtına kürkünü giyer ve köy meydanına gelirmiş. Yanında da en yakın yardımcısı Haso. Ağa sırtını köye doğru döner sonra sorarmış:
- Ula Haso, ahali bakiy mi? Haso cevap verirmiş:
- Evet ağam, hepisi de bir olmuş, pencerelerden bakir.
Ağa çisiyle karın üzerine imzasını atarmış Abdullah Cizrelioğlu. Sonra da bir nokta koyarmış ve sorarmış:
- Hala bakirler mi?
- He ağam, hem bakirler hem de çılgın gibim alkıslirler.
Her sene ayni tören sürermiş. Aradan 7 yıl geçmiş. Ağa yine, kar tuttuktan sonra, çıkmış köy meydanına. Sormuş Hasoya:
- Ahali bakir mi?
- He ağam, bakirler, köpekler, kediler bile camdadır.
Ağa Abdullah diye adını , arkasından Cizrelioglu diye soyadını yazmaya başlamış ki; kalakalmış, çünkü yaş gereği prostat. Halka rezil olmak var. Alçak sesle Hasoya sormuş:
- Bakirler mi?
- He ağam, bakirler de, sen ne diye durdin öyle? ağa çaresiz:
- Ula gel yanıma, arkanı dön ahaliye, tamamla şunu, diye emretmiş. Hasso bir an durmuş, sonra çişini yapmaya hazırlanmış ve ağanın kulağına eğilip:
- Ağam! demiş, kırk yıldır kafama vurdin, salak dedin, sırtıma vurdin aptal dedin. Ha bu kulun okumayi yazmayi sökemedi ki, ucuni tut da yazının devamını sen yaz.
Birlikte çalıştıklarınızı eğitmezseniz ... tutacağınız gün yakındır. :)
BÜLENT HAMARAT 2022-04-09
İki hırsız, eşeğiyle gitmekte olan bir köylünün eşeğini çalmayı planlarlar. Biri hemen adamın arkasına geçip eşeğin boynundaki yuları
kendi boynuna geçirir, öbürü de eşeği alıp gider. Bir müddet sonra
adam arkasına bakınca bir de ne görsün, yuların içinde bir adam.
- Sen kim sin?
- Ben senin eşeğinim. Vaktiyle anam babam beddua etmişti de eşek olmuştum. Demek ki şimdi de hayır duası ettiler ki adam oldum.
Eşeğin sahibi çaresiz yoluna devam edip gitmiş. Birkaç gün sonra,
yolu pazara düşmüş. Baksa ki eşeği satış için ortalarda gezdiriliyor.
Hemen eşeğinin kulağına eğilip demiş ki:
- Yine ananın babanın canını sıktın da eşek oldun.
fıkraoku.com 2022-01-21
Köylünün birinin keçisi uyuz hastalığına yakalanmış. Katran sürmesini tavsiye etmişler. Köylü keçisini alıp hocaya gitmiş:
- Hoca Efendi, senin nefesin uyuz hastalığına birebir imiş. Şu keçiye
bi nefes ediver.
- Nefes ederim, lâkin hastalığın bir an evvel hayvandan defolmasını
istiyorsan, benim nefesime senin tarafından da bir miktar katran ilâve
edilmesi lazımdır.
fıkraoku.com 2022-01-21