Komik Fıkralar
Yanlış E-Posta
Şubat ayının soğuk günlerinde, ikisi de Amerika'nın değişik bölgelerinde, ayrı ayrı iş gezilerinde olan Dursun'la karısı, Florida'da buluşup yaz sıcaklarının yaşandığı bu bölgede, bir kaç gün geçirmeye karar verirler.
Eşi, Dursun'dan önce gider Florida'ya ve ertesi gün için Dursun'a da yer ayırttıktan sonra, ona bir e-posta gönderir. Fakat mesaj, adreste bir harfi yanlış yazdığı için, Dursun yerine, bir gün önce karısı ölen Temel'e gider. Yaşı da epeyce ilerlemiş bulunan Temel, bilgisayar ekranında mesajı okuyunca, korkunç bir çığlık atar ve düşüp bayılır. Zaten çok üzgün olan Temel'in bu çığlığı üzerine ev halkı odaya dolar ve herkes yerde yatan Temel'e yardım için koşuşturmaya başlar.
Temel, bir süre sonra kendine gelir ve niçin çığlık attığını soranlara, bilgisayar ekranını gösterir:
Sevgili Kocacığım,
Bugün, buraya ulaşır ulaşmaz, önce yarın senin gelişinle ilgili tüm işlemleri tamamladım, sonra da bana ayrılan yerime yerleştim. Burası gerçekten de dedikleri gibi çok sıcak... Seni dört gözle bekliyorum... Karın
Bilinmeyen Adam
Kavuk Nerede?
Nasrettin Hocanın mahallesindeki çocuklar, sokak ortasında oyun oynuyorlarmış.
Çocukların oyunu Hocanın da çok hoşuna gitmiş. Eşeğini durdurarak onları seyretmeye başlamış. Bu arada yaramaz çocuklardan birisi Hocanın yanına gelerek, şaka olsun diye vurmuş, Hocanın başındaki kavuğu yere düşürmüş. Çocuklar koşuşmuşlar. Kavuk elden ele dolaşmaya başlamış. Hoca, çocuklara: "Etmeyin çocuklar. Kavukla oynamayın! Ayıptır, yazıktır." demişse de Hocanın sözlerini dinleyen olmamış. Hoca, çocukların söz dinlemediğini görünce, çekip gitmiş. Başı açık olarak eve gelince karısı sormuş.
- Hayrola Hoca Efendi! Kavuğun nerede? Hoca:
- Nerede olacak hatun? Bu gün çocukluğu tuttu. Mahallede çocuklarla oynuyor! demiş.
fıkraoku.com
Penguen
İlginç bir tesadüf sonucu bulduğu penguenin elinden tutup "ne yapacağum buni" diye düşünerek dolaşan Temel, İdris'le karşılaştı.
- Ula Temel nedir bu?
- Bende pilmeyrum da ne yapacağum diye düşüneyrum.
- İlahi Temel düşünecek ne var hayvanat bahçesine götürsene.
Bu fikri beğenen Temel, İdris'in yanından ayrılmıştı. Aradan bir kaç saat geçmişti ki yine karşılaştılar ve Temel'in yanında yine penguen vardı. İdris merakla:
- Uyyy hayvanat bahçesine götürmedinmi oni? diye sorunca, Temel:
- Götürdüm daa şimdide sinemaya götüreyrum.
fıkraoku.com
Kiminle Evlisin?
Mahkemede hakim, Temel'e sormuş:
- Kiminle evlisin?
- Bizum kariylan!
Hakim sinirlenmiş:
- Eee herhalde, sen hiç erkekle evlenen duydun mu?
- Duydum tabi, nasıl duymam!..
- Kimmiş?
- Bizum kari...
Fıkracı
Afacan Emre
Emine teyze 3 yaşındaki torunu afacan Emre'yi elinden tutmuş parka gezintiye götürmüş, biraz gezdikten sonra Emine teyze torununa;
- Evladım çişin gelince söyle olur mu? demiş.
Küçük çocuk biraz sinirli;
- Babaanne ya! Zamanında söylesene şunuu
SIÇTIM BİLEE...
fıkraoku.com
Deli İle General
Zararsız bir deli ile bir general bir handa aynı odada misafir olurlar. Deli hancıya sabah erken yola çıkması gerektiğini söyler ve sabah ezanında uyandırılmasını rica eder. Hancı deliyi istediği vakitte uyandırır. Karanlıkta giyinmeye çalışan deli yanlışlıkla generalin elbiselerini giyer ve yola koyulur. Epey yol gittikten sonra ortalık aydınlanınca üzerindekileri fark eder. Şöyle söylenir:
"Vay aptal hancı! Benim yerime generali uyandırmış!".
fıkraoku.com
Tren Yolcuları
Bir albay, bir er, bir yaşlı kadın ve bir de genç kız trende aynı kompartımanda yolculuk etmektedir. Tren bir tünele girip kompartıman
karardığı zaman, mucuk bir öpücük sesi ve ardından ŞIIIRRRAAAAKK ! diye bir tokat sesi duyulur.
Tünelden çıktıktan sonra yaşlı kadın;
"Aferin genç kıza. Nasıl yapıştırdı tokadı" diye düşünmekte ve kafasını
sallamaktadır. Genç kız da;
"Zevksiz herif, bu morukta ne buldu ki, bi de
öpmeye kalktı ama kadın da iyi yapıştırdı." diye düşünmektedir.
Albay ise "Ulan bizim eşoğlusu er, kızı öptü tokadı biz yedik." diye yanarken er içinden şöyle düşünmektedir:
"Hehe. Aferin lan bana. Elimi öpüp, nasıl da yapıştırdım tokadı albaya..."
Soner
Topal Eşek
Yahudi'nin biri, pazara, topal eşeği satmak için götürür, fakat alıcıyı kandırmak için eşeğin tırnağına çivi çakar, eşeğe bir Kayserili müşteri çıkar. Kayserili ayaktaki çiviyi görür, içinden "çiviyi çıkarırım düzelir" diye düşünür, eşeği alır.
Yahudi ertesi gün sağda solda övünür.
- Siz Kayserililer akıllıyız diye övünürsünüz, çiviyi çaktım anadan doğma sakat eşeği sattım der.
Duyanlar bunu Kayseriliye anlatırlar.
Kayserili elini dizine vurur:
- Tüh yahu, verdiğim para sahte olmasaydı bayağı kazıklanmıştım.
fıkraoku.com
Uçak İnişte
Uçak, dünyanın en kalabalık hava meydanlarından biri olan Londra Heathrow'a yaklaşırken hoparlörlerden pilotun sesi duyuldu:
- Sayın yolcular, biraz sonra Londra'ya inmiş olacağız. Londra'da hava hafif yağmurlu ve sıcaklık...
Tam o sırada pilottan:
- "Aman Tanrım..." diye korkunç bir feryat duyuldu ve yolculara bir asırmış gibi gelen üç beş saniye boyunca hiçbir ses çıkmadı.
Biraz sonra pilot tekrar konuşmaya başladı.
- Sayın yolcular demin sizleri çok korkuttuğum için özür dilemek istiyorum. Ama hostes yanlışlıkla üstüme koca bir fincan sıcak kahve döktü. Canım çok yandı. Hele pantolonumun önünü bir görseniz...
Bu sırada arkadan bir yolcu bağırdı:
- Asıl siz bizim pantolonların arkasını bir görseniz...
fıkraoku.com
Geri Getir
Temel Fransız ve İngiliz arkadaşlarıyla bir uçaktadır. Uçak bir adaya düşer. Temel bir kurtuluş yolu ararken bir lamba bulur ve onu silerken içinden bir cin çıkar, ortaya çıkan cin; benden bir dilek dileme hakkınız var, ne dilerseniz gerçekleşecek demiş.
İlk olarak Fransız söze başlar:
- Beni buradan kurtar ve evime götür, lanet ada, der.
İngiliz:
- Ben buradan zengin biri olarak dönmek istiyorum, der.
Temel birazcık düşünür kafasını kaşır ve şöyle der:
- Haçen ben çok sıkıldım, iki arkadaşı da buraya geri getur!
ikbal sevgi
Mayo
Bir deliler hastanesinde doktor delileri test ediyormuş.Boş bir havuza delilerin atlamasını söylemiş.Hepsi atlamış ve bir yerleri kırılmış.Birinin atlamadığını görünce akıllandığını sanan doktor, deliye:
-Sen neden atlamıyorsun?
deli şöyle cevap vermiş
-Çünkü üstümde mayom yok..
ZERRİN
Mahkeme Hakimi
Bir mahkemede şahit olarak o bölgede yaşayan ve herkesin tanıdığı yaşlı bir kadın çağrılır.
Bir davada tanıklık etmesi için kürsüye çağrılır.
Yaşlı kadın yerine oturur ve davalının avukatı kadına yaklaşır ve:
- Bayan Jones... Beni tanıyor musunuz?
deyince yaşlı teyze cevap verir:
- Ah evet Bay Williams sizi çocukluğunuzdan beri tanıyorum. Siz taa o zamanlar bile aileniz için tam bir baş belasıydınız. Sürekli yalan söylüyorsunuz, karınızı komşunuzla aldatıyorsunuz, en yakınım dediğiniz insanların arkasından konuşuyorsunuz, 2 dolar fazla kazanmak için herkesi satarsınız...
Davalının avukatı başta olmak üzere bütün salon şok olur..
Adam ne yapacağını bilemez bir halde kadına tekrar sorar:
- Peki Bayan Williams, ya karşı tarafın avukatını tanıyor musunuz?"
Kadın yine cevaplar:
- Elbette tanıyorum. Çocukluğunda ona dadılık yapmıştım. Tembel, ödlek ve alkolik adamın tekidir. Etrafında bir tek dostu yoktur ve herkes onun hala geceleri altına kaçırdığını söylüyor.
Yine herkes şoktadır...
Bütün salonu bir gürültü kaplar.
Hakim kürsüye tak tak tak vurup herkesi susturur ve her iki tarafın avukatını da kürsüye çağırır.. Ve ikisine de eğilmelerini söyleyerek kulaklarına şunu fısıldar...
- Eğer bu kadına beni tanıyıp tanımadığını sorarsanız ikinizi de harcarım.
fıkraoku.com
Diğer Komik Fıkralar
İlk Sayfa ...
2 3 [4]
5 6 ...
Son SayfaBir Fıkranızı Paylaşın...
Komik Fıkralar Arşivinde Toplam 148 Fıkra Kayıtlıdır.