Kendi halinde yaşayıp giderlerken bir gün Keloğlan'ın dul anası hastalanmış; götürmediği hekim, okutmadığı hoca kalmamış. Keloğlan, her gün anasına sağlığını sorarmış:
- Anacım bugün nasılsın?
Anası da sürekli aynı cevabı verirmiş:
- Hastayım oğlum!
Keloğlan "Ben bu anamın derdine nasıl çare bulacağım?" diye kara kara düşünürken, derdini paylaştığı komşusu akıl vermiş:
- Filan yerde ünlü bir hekim var, imkanın varsa ona da götür.
Keloğlan da anasını almış sırtına düşmüş yola, hekime giderken, Nasrettin Hoca'yla karşılaşmış; selâm vermiş, selâm almış. Hoca sormuş:
- Hayrola Keloğlan, nereye bu halde?
- Anam hasta, derdine bir türlü çare bulamıyorum, yine bir hekime götürüyorum.
- Anan dul mu?
- Dul
- Ananı kocaya vermeyi hiç düşündün mü?
- Aman hocam, bu yaştan sonra anam ne yapacak kocayı?
Keloğlan daha sözünü bitirmeden, yaşlı anası öfkeyle bağırmış:
- Sus edepsiz, sen hoca efendiden daha mı iyi bileceksin?
Keloğlan'ın Anası Fıkrası
Fıkrayı Paylaşın:
Fıkralar > Nasrettin Hoca Fıkraları > Keloğlan'ın Anası Fıkrası
Yeni Eklenen Nasrettin Hoca Fıkraları
- Budalaymış Fıkrası
- Eşeğin Boyu Fıkrası
- Nasrettin Hoca ve Kapıdaki Hırsızlar Fıkrası
- Sırat Köprüsü Fıkrası
- Hesap Hatası Fıkrası
- Öbür Tarafa Gitmek Fıkrası
- Fıkralar Ana Sayfa
- Nasrettin Hoca Fıkraları Sayfası