Kayserili Fıkraları
Ağırlığınca Altın
Aşırı zengin adam Kayserili müstakbel kayınpederi ile konuşuyordu:
- Kızınızın benimle evlenmesine izin verirseniz size onun ağırlığınca altın veririm.
- Bana iki hafta müsaade etmeniz mümkün mü?
- Böyle iyi bir teklif için iki hafta düşünmek çok değil mi?
- Düşünmek için değil, kızımın biraz daha kilo alması gerek de...
fıkraoku.com
Kayserili ve Şeytan
Kayserili şeytan gibi zekaya sahip, şeytana pabucunu ters giydiren Kayserilinin yanında şeytanın lafı mi olur, sözleri şeytanın kulağına sık sık gelmeye başlayınca, bu sözleri içine sindirememiş. Şeytan, Kayserili biri ile ortak arazi ekmeyi planlar. Şeytan der ki kendi kendine: "Göreceğiz bakalım, şeytan mi daha kurnaz, Kayserili mi?" Ve gün gelir Kayseriliye sözü açar:
- Seninle ortak bir pancar ekelim, deyince Kayserili:
- Hay hay ekelim, demiş.
- Ama her şey ortaklaşa yapılır. Tarlalar sürülür, tohumu, gübresi hasat zamanı beklenir.
Şeytan bu ya duramaz işte:
- Kayserili arkadaş, bak pancar yeşerdi, yaprakları koca koca oldu.
- Seninle bir pazarlığa girelim. Üstü benim olsun toprağın altta kalanı da senin olsun, ne dersin?
- Tamam, ortağıma saygım ve güvenim sonsuz. Yeşil yapraklar büyüdükçe şeytanın da yüzü gülüyormuş. Gün gelmiş, mahsul kaldırılmış. Tüm yaprakları şeytan alırken toprak altındaki pancarı da Kayserili almış. Kayserili, pancarı satmış bir sürü para alırken, şeytan kendisini aldatan o yeşil yapraklarla beş parasız kalmış. Ve yenilgiye doymadığı için:
- Kayserili arkadaş seninle bir de buğday ekelim. Yalnız bu sefer toprağın altı benim demiş ve Kayserili de:
- Peki üstü de benim, demiş. Gene yıl sonu gelmiş, gene şeytanda hüsran. Çünkü şeytan, buğdayın saplarını alırken Kayserili de buğdayın denelerini almış. Artık dayanamayan şeytan demiş ki:
- Aman be Kayserili arkadaş pes benden. Senin namını duymuştum da inanmamıştım. Meğerse sen neymişsin be Kayserili...
Kayserili
Kayseri'ye Kaç Saat
Yoldaki adam at arabasındaki adama sordu:
-Kayseri'ye ne kadar sürer?
- Yarım saat.
-Ben de binebilir miyim?
- Buyur.
Bir süre yol aldıktan sonra yine sordu:
- Şimdi ne kadar kaldı?
- Bir saat.
- Nasıl olur demin yarım saat kaldı diyordun!
- Elbette, biz aksi yöne gidiyoruz.
fıkraoku.com
Yahudi'nin Adresi
Rahmetli olup öbür dünyaya göçen bir Kayserili, orada bir Yahudi ile arkadaşlık etmektedir. Aralarındaki uyumlu ahbaplık meleklerin dikkatini çeker ve onları mükafatlandırmak isterler. Yanlarına çağırıp derler ki:
- Sizin hâl ve gidişiniz çok güzel, öbür insanlara örnek olması için sizi yeniden dünyaya göndereceğiz, oraya giderken bizden ne isterseniz yerine gelecektir, dileyin bizden ne dilerseniz.
Hemen Yahudi atılarak:
- Ben ağırlığımca altın isterim.
Melekler kabul ederler ve Kayseriliye dönerek:
- Sen ne istiyorsun?
Kayserili kıs kıs gülerek:
-Siz bana Yahudi'nin adresini verin yeter.
fıkraoku.com
Kasketin Delikleri
Altmışlı yılların başında Kayserili vatandaşın birisi Ankara'da dolaşırken kendisine bir kasket almak istemiş. Kasket satan dükkanların bulunduğu bölümleri gezerken bir kasket beğenmiş ve başına geçirip aynadan kendisini izledikten sonra satıcıya “Kaç lira?” olduğunu sormuş. O zamanlar kasketin en iyisi iki buçuk liradır ama satıcı bakmış ki adam beğenmiş: “Beş lira” demiş. Kayserili vatandaş kasketi eline alıp evirip çevirdikten sonra:
- Hani bunun delikleri? demiş. Satıcı hayretle sormuş:
- Taze kaskette delik ne arasın Hemşerim?
Kayserili:
- Bu kaskete beş lira verecek eşeğin kulakları nereden çıkacak?
fıkraoku.com
İlk Hata
Genç bir Kayserili yeni bir işe başlamış. Bir aylık çalışma sürecinin sonunda ilk maaşını almak için bankamatiğe gittiğinde anlaştıkları maaşın 8OO TL üzerinde fazla bir ücret yatırıldığını görmüş.
Hiç sesini çıkarmadan, sevinerek maaşını çekmiş. Aradan bir ay daha geçmiş. Tekrar maaşını almaya bankamatiğe gitmiş, bakmış ki maaş bu sefer de 400 TL eksik yatmış. Sinirle hemen muhasebeye gidip itiraz etmiş ve sormuş;
- Neden maaşım eksik yattı?
Bunun üzerine muhasebeci sormuş;
- Neden geçen ay 800 TL fazla para yattığında itiraz etmediniz de, şimdi eksik yatınca itiraz ediyorsunuz?
Adam sakince cevap vermiş;
- Prensibimdir, ilk hatayı her zaman affederim.
fıkraoku.com
Yürüyerek
Kayserilini biri Bursa'ya gezmeye gitmiş. Orada duran şoföre:
- Beni garaja kadar kaça götürürsün?
Şoför:
- Sizden yirmi beş lira alırım, bavullarınız için bir şey almam, demiş.
Bunun üzerine Kayserili:
- Çok iyi öyleyse, sen bavullarımı garaja götür, ben yürüyerek giderim .
fıkraoku.com
Kayserili Kanı
Kayseri'ye gelen bir Amerikalı aniden rahatsızlanır ve hastaneye kaldırılır. Çeşitli tetkiklerden sonra kan verilmesi gerekir.
Kan ihtiyacı için anonslar yapılmaktadır. Bunu duyan bir Kayserili kan vermek üzere hastaneye gider. Bin dolara bir ünite kan vermeyi kabul eder. Kanı verir ve parayı alır. Bir saat sonra yeniden kan gerekli olur. Kayserili yine kan verir bu sefer Amerikalı beş yüz dolar teklif eder.
Kayserili ise aynı ünite kana bin dolar vermişken şimdi neden beş yüz dolar veriyorsun deyince, Amerikalının cevabı:
– Çünkü, artık ben de bir Kayserili kanı taşıyorum, istediğinin yarısını verebilirim.
fıkraoku.com
Kayseri Pastırması
Büyükşehirde bir Kayserili ile karşılaşan adamın birisi muhatabına takılır:
- Bu hafta Kayseri'ye gideceğim. Orada eşek etinden pastırma yapıyorlarmış. Bunun aslı var mı?
Kayserili buna öfkelenir, ama hiç çaktırmadan cevabını verir:
- Vallahi eşek etinden pastırma yapıp yapmadıklarını bilmiyorum. Öyle de olsa gidersen korkma sana ilişmezler, senden pastırma yapmazlar...
fıkraoku.com
Yeni Model
Biri Adanalı, diğeri Kayserili iki çiftçi sohbet ederler, tabi haliyle zenginlikleriyle övünecekler. Adanalı başlamış:
- Bizim orda sabah güneş doğmadan biniyoruz arabaya, akşam oluyo
biz hala çiftliğin öteki ucuna yetişemiyoz, demiş.
Kayserili de demiş ki:
- Yahu bizim de vardı öyle bir arabamız ama geçenlerde satıp yeni modelini aldık...
Elanur
Ayakkabı Boyacısı
Adamın biri Kayseri meydanında ayakkabı boyatıyormuş. Ayakkabısını boyayan çocukla dalga geçmek istemiş.
- Kayserililer eşşeği boyayıp satarlarmış öyle mi? demiş.
Çocukta "Öyle" demiş yarı hiddetli adam daha alaycı bir şekilde "nasıl yapıyorsunuz?" deyince boyacı çocuk elindeki fırçayı daha hızlı ayakkabıya sürterek demiş ki;
- İşte böyle efendim
fıkraoku.com
Övünmek Gibi Olmasın
Öğretmen okula yeni gelen öğrencilerden memleketlerini sorarken
sıra Kayseriliye gelince:
- Boluluyum, diye atar.
Bu öğrencinin Kayserili olduğunu bilen arkadaşları gülüşürler.
Bunun sebebini soran öğretmene çocuklardan biri:
-Arkadaş yalan söyledi.
O Bolulu değil, Kayserili. Öğretmen Kayserili öğrenciye:
- Neden Boluluyum diyorsun?
Kayserili öğrenci gayet ciddi cevabı kondurur:
- Övünmek gibi olmasın diye efendim.
Emirhan
Diğer Kayserili Fıkraları
[1]
2 3 4 5 Bir Fıkranızı Paylaşın...
Kayserili Fıkraları Arşivinde Toplam 56 Fıkra Kayıtlıdır.