Karışık Fıkralar
40 Yılı Daha
Yaşlı ve çirkin bir kadın ölümü beklerken Azrail gelmiş, kadın Azrail'e;
- Hadi benim canımı al! Demiş.
Azrail;
- Hayır sen 40 yıl daha yaşayacaksın, demiş.
Kadın buna çok sevinmiş, içini bir yaşama hevesi kaplamış ve estetik ameliyatı yaptırmış, 40 yaş gençleşmiş. Ertesi gün arabada giderken kadın ölmüş kadın Azrail'e demiş ki;
- Hani ben 40 yıl daha yaşayacaktım.
Azrail de;
- Ha sen o kadın mıydın? Ben de seni karıştırdım, demiş.
Ayfer
Gözlük
Yaşlı bir adamın gözlüğünü takan bir genç:
- Ohaa! Ne kadar kötü gösteriyor... diye sitem etmiş.
Yaşlı adam:
-Beğenmedin mi? Sana hediye edeyim, 40 yıl sonra ne kadar güzel gösterdiğini anlayıp ah demeye başlarsın.
Anonim
Biz Ayrılalım
Derya, parmağındaki nişan yüzüğünü çıkarıp nişanlısına uzattı:
- Artık seni sevmiyorum Süleyman, biz ayrılalım.
- Peki kimi seviyorsun?
- Samet'i...
-Yaaa! Nerede şimdi o?
Derya ağlayarak Süleyman'ın ellerine sarıldı:
- Sakın Samet'e bir şey yapma!
- Yapacağım
- Yapma Süleyman...
- Yapacağım Derya!
- Ne yapacaksın? Öldürecek misin?
- Yok be kuzum. Şu nişan yüzüğünü satacağım.
Hiko
Patron ve Sekreteri
Soğuk ve karlı bir gecede tipiden yolunu kaybeden bir işadamı ve sekreteri arabayı terk etmek zorunda kalırlar. Uzun bir yürüyüşten sonra üşümüş ve ıslanmış durumdayken bir kulübe bulurlar. Kulübede bir yatak, bir uyku tulumu ve bir suru battaniye bulunmaktadır. Geceyi geçirmeye hazırlanırlar ve iş adamı bir centilmen olarak, yatağı sekreterine verir;
- Ben yerde uyku tulumunda uyurum, der. Sekreter yatağına yatar, adam uyku tulumunun içine girerek fermuarı çeker. Bir süre sonra tam uyumak üzereyken, sekreterinin sesini duyar;
- Efendim, ben çok üşüyorum.
Adam fermuarı açar, uyku tulumundan çıkar, bir battaniye alıp kadının üzerine örter, tekrar uyku tulumuna girer, tam uyumak üzereyken yine sekreterinin sesini duyar;
- Efendim, ben hala çok üşüyorum.
Adam yine fermuarı indirir, tulumdan çıkar, bir battaniye daha alıp kadının üstüne örter, uyku tulumuna girerek fermuarı çeker. Tam uykuya dalacağı sırada yine duyar;
- Ben yine çoooook üşüyorum.
Adam yattığı yerden;
- Bir fikrim var, burası ıssız bir yer. Neler olduğunu kimse göremez, istersen evliymişiz gibi davranabiliriz, der. Genç kadın kıkırdar;
- Tamam, bana göre hava hoş. Adam yattığı yerden avazı çıktığı kadar bağırır;
- ÖYLEYSE KALK VE KAHROLASI BATTANİYENİ KENDİN AL!
yiğido
Papaz
Sicilya’nın bir kasabasında kadınlar hiç rahat durmaz, ikide bir kocalarını aldatırlarmış.
Kasabanın yaşlı papazı, kocasını aldattıktan sonra kendisine gelen ve günah çıkartan kadınlardan bıkmış.
Günlerden bir gün, yine bir kadın gelmiş,
-“Papaz efendi! Şeytana uyup yine kocamı aldattım” demiş.
Papaz öfkelenmiş:
-“Ayıptır günahtır, sürekli kocamı aldattım diye geliyorsunuz. Bundan sonra en azından ‘ayağım taşa takıldı’ deyin, ben anlarım.”
Bu durum, kadınlar arasında anında yayılmış.
Kilisedeki yoğunluk hiç azalmamış, artık kadınlar “Ayağım taşa takıldı” diyor; papaz günah çıkartıyormuş.
Gün gelmiş, ihtiyar papaz ölmüş.
Yerine gelen yeni papazın da ‘taşa takılma’ seansları sürüyormuş. Durumdan bihaber olduğu için, “Ne kadar namuslu bir kasaba. Hanımların ayağı taşa takılsa, günah çıkartmaya geliyorlar” yorumunu yapıyormuş.
Bir gün, papaz ile Belediye Başkanı buluşmuş, sohbete koyulmuşlar.
Papaz, Belediye Başkanı’na bir ricada bulunmuş:
-“Başkanım, derhal kaldırımları onarın. Kasabanın hanımları, hemen her gün taşa takılıp düşüyorlar...”
Bir önceki papazın durumu anlattığı Başkan kahkahalarla gülmeye başlamış.
Bu tavırdan çok rahatsız olan papaz, Başkan’a yüksek bir ses tonuyla cevabı yapıştırmış:
- “Başkan, Gülüyorsunuz ama, en çok da sizin eşiniz taşa takılıyor...”.
Pulat Aydın
Kadının Maaşı
Eskiden kadıların maaşı olmazmış. Davanın harcını alarak geçinirlermiş. Bir gün kadının birisini, ahalisi gayet sakin, kavga etmeyen bir yere tayin etmişler. Aradan uzun zaman geçmiş, kadıya hiç dava gelmemiş, para bakımından sıkıntıya düşmüş. Mübaşiri çağırmış, yoldan geçen iki kişiyi zorla mahkemeye aldırtmış. Adamlardan birine sormuş:
- Senin şu adam dan bi davan var mı?
- Hayır yok.
Öbürüne sormuş:
- Ya senin?
- Ne münasebet Kadı Efendi, benim de yok.
- O halde şimdi bir karar yazıyorum. Belki ilerde lâzım olur. Verin bakalım kararı harcı onar kuruş.
fıkraoku.com
Arabic Technology
Amerikalılar yeni bir uçak geliştirirler ve bu uçağı denemek için Arabistan'a götürürler. Bir Arap pilotunu uçağa bindirirler ve uçak havalanır. Arap pilot uçağı kullanırken dört motordan biri patlar.
Göstergelerde "Don't panic. This is American technology" yazısı görülür.
Pilot rahatlar. Daha sonra bir motor daha patlar ve göstergelerde yine aynı yazı görülür. Pilot da uçmaya devam eder.
Ne var ki az sonra iki motor birden patlar. Hiç motor kalmayınca Arap pilot panikler.
Tam bu esnada göstergelerde yine aynı yazı görülür ve uçak kendi kendini yumuşak bir şekilde indirir.
Araplar pilottan bu olayı öğrenince şaşırırlar ve kendileri de böyle bir uçak yapmaya karar verirler.
Pilot biner uçağa, başlar uçmaya. Bir iki dakika sonra bir motor patlar. Göstergelerde "Don't panic. This is Arabic technology" yazısı görülür.
Az sonra ikinci motor da patlar ve aynı yazı gözükünce Amerikalı pilot:
- Ulan bizim uçağın aynısını taklit etmişler, der.
Derken iki motor birden patlayınca uçağın kendi kendini yere indireceğini düşünen pilot göstergelerde şu yazıyı görür:
- Don't panic. This is Arabic technology. Please repeat after me. Eşhe dü enla ilahe illallah....
feyyaz
Üç Dilek
Kapı vurulur ve bir erkek kapıyı açar.
Kadın:
'İyi günler az önce camınız kırıldı ve bunu yapan benim çocuğum, lütfen özrümü kabul edin ne kadar masrafı varsa ödemek istiyorum' der.
Adam:
'Hiç sorun değil çocuğunuz camı kırdı ve içeri giren top değerli bir vazoya
çarptı ve o da kırıldı'.
Kadın daha fazla üzülür ve içeri girdiğinde gerçekten bir vazoyu kırılmış görür.
'Çok üzgünüm bunun da masrafını ödemek istiyorum' der.
Adam:
'Hiç önemli değil, aslında çok büyük bir iyilik yaptınız bana'.
Kadın merakla:
'Ama camınız ve değerli bir vazonuz kırıldı nasıl olur' der.
Adam:
'Hanımefendi ben bir cinim ve 100 bin yıldır o vazoda hapis kalmıştım, çocuğunuz sayesinde özgürlüğüme kavuştum, dileyin benden ne dilerseniz'
Kadın, önceleri şaşırsa da, biraz düşündükten sonra;
'Çok güzel ve büyük bir malikane istiyorum' der.
Adam:
'Bir dakika' der ve kısa bir telefon görüşmesinden sonra; 'tamam hanımefendi,
malikaneniz hazır' der, 'İkinci dileğiniz nedir?' diye sorar.
Kadın, sevinç çığlıkları ile;
'En güzel kıyafetleri istiyorum' der.
Adam, yine kısa bir telefon görüşmesinden sonra;
'Tamam, hanımefendi, Versace ve D&G'ya gidip en güzel kıyafetlerden istediğiniz
kadar alabilirsiniz' der,
Adam:
'Son dileğinizi de alabilir miyim' diye sormasıyla
Kadın: çıldırmış bir halde;
'Dünyanın en güzel mücevherlerini istiyorum' der.
Adam, yine kısa bir telefon görüşmesinden sonra:
'Tamamdır, yarın tüm mücevherleriniz teslim edilecek' der.
Kadın, artık sevinçten çıldırmıştır.
Adam, kadına sessizce:
'Ee şey hanımefendi, benim de sizden küçük bir ricam olacak' der,
'Malum, 100 yıldır bir vazodayım, bu sürede hiç kadın yüzü görmedim, benimle bir gece birlikte olabilir misiniz acaba?' diye sorar.
Kadın, biraz düşündükten sonra, ona bu kadar güzel şeyler veren birinin, isteğini geri çevirmemesi gerektiğini düşünür ve 'Tamam olabilir' der, sabah'a kadar birlikte olurlar...
Adam bir ara sigarasını yakar ve kadına sorar;
'Kaç yasındasın?'
Kadın, '32' der,
Adam:
'Hadi yaa.. Çok enteresan, bu yaştasın ve hala cinlere inanıyor musun
Herhangi birisi
Yahudiler Ve Para
İki Yahudi arkadaş bir Katolik kilisesinin önünden geçiyormuş. Kilisenin duvarında, Katolik olmayanlara hitap eden büyük bir afiş asılıymış:
“Bize gelip Katolikliği kabul ederseniz hemen 50 bin dolar nakit para alacaksınız!"
Yürümeye devam eden iki arkadaş bu teklifin ciddi olup olmadığını tartışmaya başlamış. Bir hafta sonra, aynı kilisenin önünde yeniden buluşmuşlar ve biri diğerine sırrını açmış:
- O teklifin ciddi olup olmadığını hala merak ediyorum.
Bunun üzerine arkadaşı küçümser bir tavırla şu cevabı vermiş:
- Ah siz Yahudiler, aklınız fikriniz para!
fıkraoku.com
Dünkü Dolmalar
BİRGÜN BİR ADAM BİR LOKANTAYA GİTMİŞ VE DOLMA İSTEMİŞ. GARSON DOLMAYI GETİRMİŞ. ADAM BİR PARÇA YEMİŞ VE;
- BU DOLMALAR BAYAT DÜNKÜLER ÇOK DAHA GÜZELDİ, DEMİŞ. GARSON da;
-Efendim yalnız bu yediğiniz dolmalar dününün aynısı
fıkraoku.com
Cimrinin Sofrası
Cimrinin biri de ne zaman sofraya otursa, evvelâ İhlas Suresini okur, sonra da karısının başını açtırırmış. Sebebini sormuşlar. Şöyle demiş:
- İhlâs Suresini okuyunca şeytanlar, karının başını açınca da melekler sofradan kaçarlar diye böyle yapıyorum. Çünkü ben kalabalık sofradan hiç hazzetmem.
fıkraoku.com
İki Yıl
Hızsızın biri radyo çalmaktan dolayı yakalanmış. Mahkemede hakim cezasını açıklamış:
- İki yıl ceza aldın.
Bunu duyan hırsız:
- Zaten ben iki yıl ceza alcamı biliyodum, deyince hakim sormuş:
- Nereden biliyorsun?
- Radyonun üstünde "iki yıl garantilidir" diye yazıyodu da ondan biliyodum
fıkraoku.com
Diğer Karışık Fıkralar
[1]
2 3 4 5 ...
Son SayfaBir Fıkranızı Paylaşın...
Karışık Fıkralar Arşivinde Toplam 197 Fıkra Kayıtlıdır.