Karadeniz Fıkraları
Otel Odası
Temel bir gün bir otele gider. Orada kendine oda tutar. Otel görevlisi, onu odasına götürürken asansöre binerler ve Temel;
Benim odam burasımı? der. Otel görevlisi kahkaha içerisinde;
- Efendim sizin odanız burası değil, burası asansör, der.
ArdaÇetinkata
Yürüyen Merdiven
Temel ile Dursun sohbet ediyordu , Dursun söyler :
Düşünebiliyor musun Temel dün bir saat boyunca asansörde kilitli kaldım. Temel de:
O da bir şey mi der ; Geçen hafta markette elektrikler kesilince yürüyen merdivende üç saat boyunca oturmak zorunda kaldım.
Lale
Suçlu
Bir suçlu yurt çapında aranıyormuş. Bütün emniyet müdürlüklerine suçlunun bir adet cepheden ve iki adet profilden resmi dağıtılmış. İki gün sonra Trabzon Emniyet Müdürlüğünden bir fax gelmiş:
- Suçlulardan ikisini yakaladık. Üçüncüsünün yakalanması an meselesi
Serdar
Dursun'Un Saatleri
Dursun, saatlerin geri alınacağını duyunca, evdeki saatleri toplayıp Saatçi Temel'e gider:
- Ula Temel, saatler geri alınacakmış. Biz de evdeki saatleri senden satın aldığımız için sana getirdik. Bunları geri alacaksun daa...
Temel kendinden emin bir şekilde:
- Öyle yağma yok. Ben de duydum. Ama sadece 1 saat geri alınacakmış. 1 tanesini alırım, diğerlerini almam.
kader
İş Başvurusu
Laz gazetedeki iş ilanı üzerine gelmiş ve sırası gelince görüşmeye girmiş. İş ilanında üniversite mezunu, iyi Fransızca konuşan, pazarlama konusunda tecrübeli bir yönetici arandığı yazıyormuş.
- Hoş geldiniz, hemen başlayalım. Hangi üniversite mezunusunuz?
- Üniversite mezunu değilim.
- Öyle mi? O zaman yabancı dilinize güveniyor olmalısınız.
- Yabancı dil bilmem.
- Demek bilmiyorsunuz. O zaman tecrübenize güvenerek geldiniz.
- Pazarlama konusundan anlamam.
- O zaman niye geldiniz canım kardeşim ?
- Bu işte bana güvenmeyin. Onu demeye geldim.
fıkraoku.com
Hasta
Devlet Bakanı Faruk Özak, Trabzon Fatih Hastanesinde bazı açılış törenlerine katıldıktan sonra, tedavi gören hastaları ziyaret ederek, geçmiş olsun dileğinde bulunur.
Bir odaya girerek, tedavi gören yaşlı bir kadına, geçmiş olsun dileğinde bulunan Özak, yakınına, "Neyi var?" diye sorar.
Hasta yakının cevabı ise kısa olur:
"Hasta"
irem20066002meri
Hoca'dan Nasihat
Nasreddin Hoca, insanların kendilerine söylenenleri, verilen öğütleri iyi dinlemeleri, devamlı olarak bir şeyler öğrenmeye çalışmaları ve ilimlerini arttırarak daha mükemmel yaşamaları gerektiğini anlatıyormuş.
- "Beşikten mezara kadar ilim öğreniniz" emrini unutmayınız diyormuş. Cemaatte pek uyanış görememiş.
Bir gün beraberce ormana gittiklerinde eşeklerini otlu bir düzlükte serbest bırakmışlar. Hoca eşeklere dönüp,
-"Biraz burada otlayın. Sonra şu tarafa doğru gidin, orada daha güzel otlar var. Sonra şuraya doğru gidin. Hem içecek su var, hem de daha da güzel otlar var." demiş.
İşlerini tamamlayıp eşeklerini almaya gitmişler. Bakmışlar ki eşekler ilk bıraktıkları yerde otlamaya çalışıyorlar. Hem karınlarını tam doyuramamışlar, hem de susuzlar.
Hoca eşeklere çıkışmış;
-"Sizlere o kadar nasihat edip yol gösterdim, halâ bıraktığım yerde otluyorsunuz! Yürüyün bakalım, doğru ahırınıza." demiş.
Sevgi ORAL
Horoz İlacı
Temel ile Dursun sohbet ediyorlardı. Dursun;
- Yahu Temel sen tavuklarına yanaşmayan horozi nasıl tedavi etturdun? Diye sordu. Temel;
- Veteriner getirdim. Yemlerine bir ilaç kariştirdu. Ondan sonra tavuklara rahat vermez oldilar. Şaştım kaldim uşağum. Dedi.
Dursun rica etti;
- Uy Temel şu ilacın adını bana da söyleyiver!
Temel'den cevap geldi;
- Adını bilmiyrum ama tadu nane şekerine benzeyi.
Da Vinci
Altı Kağıt
Nasrettin Hoca bir gün pazarda altı kağıt diye bağırarak ayakkabı satar. Adamın biri Nasrettin hocadan altı kağıta ayakkabı alır. Adam ayakkabıyı giyip gider. Adam biraz ilerledikten sonra ayakkabının altı yırtılır. Adam ayakkabının altının kağıttan olduğunu fark eder ve Nasrettin Hocanın tezgahına geri gider. Adam hocaya şunları söyler;
-Utanmıyor musun kağıttan ayakkabı satmaya.
Hoca;
Eee ben altı kağıt diye bağırmıyormuydum demiş
Ahsen Altın
Git Babana Söyle
Nasreddin Hoca'nın karısı babasının evine gitmiş. Konuşurlarken babasını kızdırınca baba kızına bir tokat atmış.
Kadın eve gelince olup bitenleri Hoca'ya anlatmış, Babasını şikâyet etmiş. Hoca, hanımının babasını şikâyet ettiğini işitince ayağa kalkmış, bir tokat da o vurmuş, peşinden de eklemiş:
- "Git babana söyle, o benim karımı döverse ben de onun kızını böyle döverim!"
misafir
Temel'In İneği
Temelin ineği hastalanmış. Oturmuş dua ediyor,
– Allah'um habu inek iyileşsin, 15 gün oruç tutacağum.
Ertesi gün gitmiş ahıra, inek sağlam.
– Bi defa söz verduk. Tutacağuz, demiş. Tam 15. Gün inek ölmüş. Amcam sinirli:
– Habu ineği gurbana, 15 günü da ramazana saymazsam!
fıkraoku.com
Karadeniz Pidesi
Temel yolda giderken karnının çok aç olduğunu hisseder. Köşenin bitiminde gördüğü bir dükkandan içeri girer.
- Selamun aleyküm uşağım.
- Aleyküm selam buyur abi.
- Ben bir Karadeniz pidesi alacaktım da, yalnız burada yemeyeceğim, mümkünse sarıver.
Adam bir an durup sorar:
- Affedersin abi sen Karadenizli misin?
Temel bu soruya sinirlenir:
- Niye ki kardeşim? Karadeniz pidesi yemek için illa Karadenizli mi olmak gerekir? Misal ben Japon olmasam sushi yiyemeyecek miyim, ya da İtalyan olmazsam pizza vermeyecek misin?
- Adam cevabı yapıştırır:
- Yok abi o yüzden söylemedim burası nalbur da.
ayaz bulut
Diğer Karadeniz Fıkraları
İlk Sayfa ...
2 3 [4]
5 6 ...
Son SayfaBir Fıkranızı Paylaşın...
Karadeniz Fıkraları Arşivinde Toplam 301 Fıkra Kayıtlıdır.