Eğitim Sitesi

Fıkra Gibi Komik Olaylar

Fıkra Gibi Komik Olaylar

İkram

Adamın biri yabancı bir şehirde, bir evin kapısını çalarak şu ricada bulunur:
-Pek susadım, buralarda su bulamadım, lütfen bana bir bardak su verir misiniz?
Kapıyı açan çocuk, adamın yüzüne bakarak, kısa bir tereddütten sonra:
- İstersen ayran getireyim, der.
Adam bu teklifi teşekkürle kabul ettikten az sonra, çocuk bir çanak ayran getirir.
Adam ayranı içtikten sonra çocuk:
- İstersen daha getireyim, der.
- Zahmet olur yavrum.
- Hayır, zaten bu ayranın içine fare düştüğü için nasıl olsa dökecektik!
Bunun üzerine, adam iğrenerek, elindeki ayran çanağını hiddetle yere atıp parçalayınca, çocuk feryadı koparır:
- Anne, kapıdaki adam köpeğin çanağını kırdı!

alya

Kayıp Köpek

Çok kıymetli bir köpek evden kaçmış. Sahibi oturduğu küçük kentte çıkan yerel gazeteye bir ilan gönderip, köpeği bulup getirene 10.000 dolar ödül vaadetmiş. Fakat gönderdiği ilan gazetede çıkmamış. Öfkelenen adam doğruca gazete yönetimine gitmiş.
-İlan servisi şefiyle görüşmek istiyorum.
Orda duran bir çalışan:
-Dışardı efendim, demiş.
-Peki ya yardımcısı?
-O da yok.
-O halde yazı işleri müdürüyle konuşayım.
-O da dışarıda.
-Peki... Gazetenin sahibi?
-O da burada değil...
-İnanılır gibi değil! Nerede bunca adam?
-Köpeğinizi aramaya gittiler efendim

melisa

Penguen

Adamın birisi pek güzel bir penguen bulmuş. Bu pengueni çok sevmiş. Onunla birlikte yürürken bir polisle karşılaşmış.
Polise sormuş:
-Bu pengueni n'apayım?
Polis ona:
-Hayvanat bahçesine götür, demiş.
Adam pengueni alıp hayvanat bahçesine götürmüş.
Aradan birkaç gün geçmiş. Adam yine yolda polisle karşılaşmış. Yanında penguende varmış.
Polis şaşırmış:
-Ben sana bu pengueni hayvanat bahçesine götür dememiş miydim? Adam gülümsemiş.
-Götürdüm efendim, bugünde sinemaya götürüyorum...

burcu

Mezarlık

İki arkadaş bir gece bir parti dönüşünde yürüyerek eve dönüyorlarmış. Biri biraz macera olur eğleniriz düşüncesiyle ilerideki mezarlığa girip kestirmeden gitmeyi önermiş ve diğeri de hemen kabul etmiş.

Mezarlığın içine girmişler ve yürümeye başlamışlar. Çok derinlerden 'tak! tak!' diye garip sesler gelmeye başlamış biraz sonra. İki arkadaş bir taraftan tırsarak bir taraftan da tırstıklarını birbirlerine belli etmeyerek yürümeye devam etmişler ama bu korkunç ses onlar yürüdükçe artıyormuş.

Epey ilerledikten sonra ilerideki sis bulutunun arkasında bir kıpırtı görmüşler. İyice tırsmışlar ve sis bulutuna doğru yürümeye devam etmişler. İleride bir mezarın başında yaşlı bir adamın elinde çekiçle mezar taşına bir şeyler yazdığını gören arkadaşlardan biri:

- Yahu amca bu saatte çalışılır mı biz de seni hayalet sanıp korkmuştuk, demiş.

Yaşlı adam şöyle bir kafasını kaldırıp gençleri süzdükten sonra:

- Adımı yanlış yazmış iş bilmezler…

Melek

Kibrit

Efendi sorar:

- Kibrit ısmarlamıştım. Aldın mı?

- Aldım efendim.

- Şimdi taklit kibritler çoğaldı. Çakıyorsun çakıyorsun ateş almıyor. Dikkat etseydin de taklidi olmasaydı.

- Hayır değil efendim.

- Nasıl anladın?

- Birer birer yakıp kontrol ettim!

fıkraoku.com

Oruç Bizden Memnun Mu ?

Bir Erzurumlu, bir kadına sorar;
- Ya bu Ramamzan getti ama memnun mi getti? Memnun olmadan mi?.
- Vallah ben ele memnundum ki
Yanındaki kadın da;
- Memnun olmasaydi 10 gün önceden gelir miydi?

ERZURUM DELİSİ

Batan Gemi

Bir grup İngiliz, Amerikalı ve Türk gemiyle yolculuk ediyorlarmış. Birden şiddetli bir fırtına kopmuş. Geminin batacağını anlayan kaptan hemen yolculara koşup gemiyi boşaltmalarını istemiş. Fakat kimse buna inanmamış, kendini denize atmayı kabul etmemiş.
Bir süre sonra bütün yolcuların ölüm tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu gören kaptan hemen bir tayfasını çağırmış.
"Git bir de sen dene onları gemiden atlamaya ikna etmeyi," demiş.
Tayfa gitmiş ve kısa bir süre sonra geri dönmüş. Kaptan merakla sormuş:
-Eee, noldu?
-Hepsi atladılar efendim.
Kaptan çok şaşırmış:
-Nasıl olur, daha demin kıllarını bile kıpırdatmamışlardı. Ne dedin onlara?
-Çok kolay. İngilizlere;
"Sizin gibi soylu insanlar batmak üzere olan bir gemide olmamalılar," dedim.
Amerikalılara deniz suyunun insan vücudu için çok faydalı olduğunu söyledim.
-Peki ya Türklere ne dedin?
-Onlara da "Denize girmek yasak! " dedim.

fıkraoku.com

Kan Bağı

Geçenlerde çalıştığım özel poliklinikte muayene ettiğim doğu kökenli bir kadının çocuğunda konjenital(doğumsal) bir anomali dikkatimi çekince, hastaya sordum:
- Akraba evliliği var mı?
Anneye fırsat vermeyen baba hemen atıldı:
- Sayılmaz...
Ben iki üç kuşaktan bir akrabalık olduğu yönünde iyimser bir tahminde bulunup:
- Sayılmaz mı, nasıl yani?
— Şöyle ki. Teyzemin kızı ama biz onlarla 15 yıldır konuşmayız, sildik onları...

İsimsiz

Her İhtiyaç

Kayserili genç, BİM markette çalışan bir kıza aşık olur. İlk fırsatta kıza açılır. İlişkileri gelişir, bir süre flört ettikten sonra Kayserili genç, ailesine kız arkadaşından bahseder. Onu sevdiğini ve evlenmek istediğini söyler. Kız isteme günü gelir. Tuzlu kahve, kız isteme, her şey yolunda giderken, gencin annesi dayanamaz ve şu espriyi yapar.
- Yıllardır evin her ihtiyacını BİM'den gideriyorduk. Şimdi kızı da BİM'den alıyoruz

Kadir

Düşmanlar

Hamdi Efendi doksan yaşını geçmişti. Bir gün dostlarıyla sohbet ederken;
"Bu yaşa geldim, bir tek düşmanım bile yok." dedi.
Etrafındakiler merakla sorar:
- Nasıl olur Hamdi Efendi, bunun sebebi nedir?
O gayet doğal bir halde cevap verir:
- Nasıl olacak, düşmanlarımın hepsi öldü de ondan.

fıkraoku.com

Şantiye Şefine Mektup

Rize’de kaza geçiren bir işçi, olayı ayrıntılarıyla anlatmak için şantiye şefine bir mektup yazmış, mektup şu şekilde:

Sayın şantiye şefim, iş kazası tutanağında planlama hatası diye yazmıştım. Bunu yeterli görmeyerek ayrıntılı bilgi istemişsiniz. Şu anda hastanede yatmama neden olan olaylar aynen aşağıdaki gibi olmuştur:

Bildiğiniz gibi ben duvar ustasıyım. İnşaatın 6. katında işimi bitirdiğimde, biraz tuğla artmıştı. Yaklaşık 250 kg olduğunu sandığım bu tuğlaları aşağıya indirmem gerekiyordu. Bunun için bir varil buldum.

Ona sağlam bir ip bağladım. 6. kata çıkıp, ipi bir çıkrıktan geçirerek, ucunu aşağıya saldım. Tekrar aşağıya inip, ipi çekerek varili 6. kata çıkardım. İpin ucunu sağlam bir yere bağlayıp, tekrar yukarı çıktım. Tüm tuğlaları varile doldurup aşağı indim. Tam ipin ucunu çektim ki, kendimi havalarda buldum. Ben yaklaşık 70 kiloyum.

250 kiloluk varil aşağı düşerken, beni yukarı çekti. Heyecandan ipi bırakmayı akıl edemedim.

Yolun yarısında dolu varille çarpıştık. Sanıyorum sağ iki kaburgam bu sırada kırıldı. Tam yukarı çıkınca, iki parmağım iple birlikte çıkrığa sıkıştı.

Böylece parmaklarım da kırılmış oldu. O sırada yere çarpan varilin dibi çıktı ve tuğlalar etrafa dağıldı.

Varil hafifleyince, bu kez ben aşağı inmeye, varil yukarı çıkmaya başladı ve yolun yarısında yine varille çarpıştık. Sol bacağımın kaval kemiği de bu sırada kırıldı.

Can havliyle ipi bırakmayı akıl ettim ve tabii yaklaşık 3 kat yükseklikten aşağıya doğru düştüm. Sol kaburgalarım, sol el bileğim de o zaman kırıldı sanırım. Başımı yukarı kaldırdığımda boş varilin hızla üzerime doğru geldiğini gördüm. Kafatasımın da böylece çatladığını düşünüyorum. Bu sırada bayılmışım. Gözümü hastanede açtım.

Mevlüt Cambaz

Azrail Minibüste

Minibüs şoförü yolda arabasıyla ilerliyormuş. Yol kenarında duran birisinin elini kaldırdığını görünce yanaşmış ve yolcuyu arabaya almış. Arabaya binen yolcunun, siyahlar içerisinde gizemli bir görüntüsü varmış. Şoför sormuş:
– Kimsiniz beyefendi, yolculuk nereye? Adam cevap vermiş:
– Ben Azrail'im. Senin canını almaya geldim. Bunu duyan adam ciddiye almayarak cevap vermiş:
– Şaka mı yapıyorsun kardeşim. Ne Azrail'i?
– Ne yani benim Azrail olduğuma inanmıyor musun? O zaman gerçekten Azrail olduğumu size ispatlayayım. 300 metre ileride elini kaldıran ve araba bekleyen bir kişi göreceğiz, onu da arabaya almalısın.

Şoför ilerlemeye devam etmiş. Arkadaki adamın dediği gibi 300 metre sonra yol kenarında elini kaldıran bir adam görmüşler ve arabaya almışlar. Yeni yolcu şoförün yanına oturmuş. Şoför iyice heyecanlanmaya başlamış. Yeni binen yolcuya arkadaki adamı göstererek bu adam Azrail olduğunu iddia ediyor demiş. Yanındaki yolcunun cevabı üzerine iyice korkmuş:
– Ne yolcusu, ben arkada kimseyi göremiyorum ki! Arkadaki yolcu araya girmiş.
– Gördün mü, beni senden başka kimse göremez, çünkü ben senin Azrail'inim. Senin canını almaya geldim. Şimdi canını almadan önce arabayı durdur, yol kenarında 2 rekat namaz kıl dua et, demiş.

Bunu duyan şoför sona geldiğini düşünerek mecbur arabayı durdurmuş ve yol kenarında namaz kılmak için arabadan inmiş. Sonra ne mi olmuş?

Ne olacak, bu oyunu daha önceden planlayan 2 hırsız arkadaş arabayı çalıp uzaklaşmışlar

Ronaldo

Fıkralar Ana Sayfa

Diğer Fıkra Gibi Komik Olaylar

1 [2]3 4 5

Bir Fıkranızı Paylaşın...

Fıkra Gibi Komik Olaylar Arşivinde Toplam 54 Fıkra Kayıtlıdır.