Eğitim Sitesi

Bektaşi Fıkraları

Bektaşi Fıkraları

Çocuğa Dua

Adamın biri hasta yatmakta olan çocuğuna okuyup dua etmesi için bir Bektaşi babasını çağırmış. Bektaşi gelip çocuğun başında okuyup üfleyerek elini sürüp “İnşallah bu çocuk ölür” demiş.

Bu duruma canı sıkılan ev sahibi ses çıkarmadan Bektaşi'yi yolcu etmiş.

Aradan birkaç gün geçince hasta çocuk iyileşip ayağa kalkmış ve bir gün Bektaşi’ye rastlayan adam:

- Baba erenler, geçen günler seni götürüp hastamıza dua etmeni istemiştik. Siz aksine beddua ettiniz. Fakat Allah'a çok şükür çocuk iyileşti. Senin kötülüğün yanına kaldı, diye tepki gösteren adama Bektaşi fütursuzca:

- Oğlum, o sıra benim Allah ile aram yoktu. Dediklerimin hep aksini yapıyordu. Ben öyle istedim ki çocuğa sıhhat versin...

fıkraoku.com

Üstünlük

Din adamları bir gün Padişaha gidip:
- Şehrimizde Meşreb adında divane bir genç var. On altı yaşlarında olmasına rağmen çıplak gezip bizi utandırmakta, derler.
- Nerede peki şimdi? diye sorar Padişah.
- Mezarlığa kaçtı, efendim. Diye cevap verirler.
Padişah, Meşrebin huzuruna getirilmesi için bir adamını gönderir.
Meşreb gelen elçiye:
- Beni rahat bırakın. İşi olan adam, işi düşünce uğrar. Benim Padişahla işim yok! Eğer ben ona lazımsam, kendi gelsin, der.
Elçi, Meşrebin cevabını Padişaha iletir. Padişah bu duruma sinirlenerek, mezarlığa gider. Padişahın sinirle geldiğini gören Meşreb, iki tane kemik bulup, yola çıkar:
-Neden çağırdığımda gelmedin, Padişahın emri her kul için geçerlidir! Diye bağırır Padişah.
-Şu kemiklerden hangisi Padişahın, hangisi dilencinindir söyler misiniz? Der Meşreb:
- Bunların hepsi aynı, Padişahın-dilencinin diye ayırmak olur mu?
Diye cevap verir Padişah.
-Madem ki, der Meşreb alaycı bir tavırla, ölürken Padişah da dilenci
de bir ise, neden şimdi beni diğerlerinden ayırıp, üstünlük
taslıyorsun?

fıkraoku.com

Zeytin

Bektaşi'nin biri hiç zeytin ağacı görmemiş. Bir gün zeytin ağacı olan bir memlekete gelmiş ve üzerinde zeytin bulunan bir ağacın yanına gelerek bir zeytin koparmış. Yemek için ağzına atmış ki çok acı. O zaman Bektaşi:
- Hey Allah'ım, bunu Kuran'da methetmişsin ya, tadına bakmamışsın.

fıkraoku.com

Yağmur Duası

Köyün birinde yağmur duasına çıkarlar. Bektaşi de bunların peşine takılır. Cemaatin arkasından giderken eline geçirdiği bir ağaç dalını kendi tarlasına dikerek başını yukarı kaldırır.

"Bizim tarla da işte burası. Bari iyice bir yağmur yağdır da sulansın" der.

Yağmur duası bitince herkes evine döner ve o akşam şiddetli bir yağmur ve dolu yağar. Bektaşi sabahleyin tarlasını gezmeye gider. Bir de ne görsün, dolu bilhassa kendi tarlasındaki ekinleri mahvedip toprağa katmış. O vakit de başını yukarı kaldırarak Allah'a şöyle hitap eder:
- Kabahat sende değil, sana tarlayı gösteren pezevenkte.

fıkraoku.com

Acayip Namaz

Karaağaçtaki Bektaşi tekkesi dervişlerinden birkaçı, nevalelerini alarak Kâğıthane'ye gidip köprüye yakın bir yere yerleşir, içmeye başlarlar. Tam cümbüşlendikleri sırada Üçüncü Selim'in saltanat kayığı, pek yakından görünmesiyle ne yapacaklarını şaşırırlar ve içlerinden birinin uyarısı üzerine acele kalkıp birden namaza dururlar. Fakat nevaleleri kaldırıp saklamaya vakit bulamadıklarından sürahiler, kadehler, meze takımları meydanda kalır.
Padişah, ağır ağır giden kayıkta bunları seyre başlar. Bunlar da hiç kıyamı bozmazlar. Padişah bir müddet baktıktan sonra gülerek:
- Bu ne acayip namaz; hiç rükûu, sücudu yok, çekinmesinler, zevklerinde olsunlar, diye kendilerine haber ve ihsan gönderir.

fıkraoku.com

Mahkumlar

Bektaşî tarikatına mensup ileri gelenlerden birisi vilayette vali olup iyi yönetimiyle herkesin saygısını ve sevgisini kazanır.
Bir gün vali hapishaneyi gezip mahkumların durumlarını görmek ve yerinde incelemek amacıyla hapishane müdürünü yanına alarak koğuşları dolaşmaya başlar. Mahkumların hepsine birer birer sorar. Hepsi kendilerinin suçsuz olduklarını, oraya garez ve iftira ile sokulduklarını iddia ederler.
Nihayet biri:
- Efendim ben falan suçu işledim ve muhakkak cezası olmak üzere buraya getirildim, deyince valinin hoşuna gider. Hemen hapishane müdürüne:
- Bu fena adamı burada, bu kadar suçsuz ve masumlar arasında bırakmak doğru değildir. Çünkü hepsinin ahlakını bozar. Şimdi bunu tahliye edip buradan kovunuz, emrini verir ve doğru söylediği için adam hapishaneden gönderilir.

fıkraoku.com

Erik

Ramazan ayında Bektaşi'nin birini ağzında erikle görmüşler.
- Bu ne hal efendim! İftara daha çok var, demişler. Bektaşi de;
- Ben bunu ağzıma koydum ki iftara kadar yumuşasın sonra yiyeceğim, demiş.

fıkraoku.com

Dilencinin Duası

Dilencinin biri el açmış dileniyor, hem de dua ediyormuş.
Bektaşi yirmi lira vermiş;
- Duanı istemem, demiş.
Dilenci şaşkınlıkla sormuş:
- Niye duamı istemiyorsun ki?
- Yahu senin duan kabul olsaydı, kendini kurtarır da dilenmezdin!

fıkraoku.com

Öküzler

Bektaşi'ye sormuşlar.
- Dünya öküzün boynuzlarının üstünde duruyormuş, ne diyorsun bu işe?
- Valla onu bilmem ama buna inanan öküzlerin olduğunu biliyorum, demiş.

Eren

Ya Balıkları Düşünürse

Bektaşi çok dalgalı bir denizde yolculuk yapıyormuş. Bir ara o kadar korkmuş ki! "Aman Allah" diye yakınmış.

Bu hali gören yolcular:

- Baba ne korkuyorsun. Allah kerimdir!, demişler. Bektaşi şu cevabı vermiş:

- Kerim olduğu için, ya balıkları düşünürse!

fıkraoku.com

Ne Düşünüyor?

Bir Bektaşi, eşeğine odun yükleyip şehre gelirken karşıdan tüccar kılıklı iki adam karşılarına çıktı. "Su zındıkla alay edelim!" diye Bektaşi’ye yanaşıp selam verince Bektaşi de durur, merkebi de.

Tüccarlar işaretle:

- Bu eşeğin ne düşünüyor?

- Odun taşımaktan yorgun düştü de, artık kasabada ticaret yapmayı düşünüyor!

fıkraoku.com

Allah'In İşi

Bir gün yolda yaya giden bir Bektaşi'nin önüne bir atlı çıktı:
- Baba! Bir müşkülüm var. Beni aydınlatır mısın? dedi.
Bektaşi yanıt verdi:
- Elimden gelen bir şeyse, hay hay oğlum.
- Şunu öğrenmek istiyorum, şu anda Allah ne yapıyor?
Sualin münasebetsizliğine içerleyen Bektaşi, hiç belli etmemiş:
- Yanıt veririm ama bir şartla, sen o attan in, ben bineyim.
- Neden?
- Böyle yüksek bir suale yüksekten yanıt vermek gerekir de ondan!
Adam attan inmiş, Bektaşi binmiş. Adam:
- Hadi, demiş. Söyle bakalım. Allah şimdi ne yapıyor?
Bektaşi:
- Ne yapacak, demiş. Atı senin gibi bir budalanın elinden alıp, benim gibi bir akıllıya veriyor, demiş ve ata kamçıyı basıp uzaklaşmış.

fıkraoku.com

Fıkralar Ana Sayfa

Diğer Bektaşi Fıkraları

1 2 [3]4 5 ... Son Sayfa

Bir Fıkranızı Paylaşın...

Bektaşi Fıkraları Arşivinde Toplam 73 Fıkra Kayıtlıdır.