Askerlik Fıkraları
İslamın Şartı
TEMEL ASKERDE
Askerde Temel’i komutan çağırır. Der ki;
- Oğlum söyle bakayım İslamın şartı kaçtır?
Temel cevap verir. Der ki "40.” Komutan basar ona dayağı. Ağzı burnu kana boyanır. Çıkar dışarı, Dursun onu görür ve sorar:
- Oğlum ne oldi sağa? Temel der ki:
- Komutan sordi bana islamun şartı kaçtur, 40 dedum bastı bağa dayaği. Dursun da der:
- Oğlum sen hasta misun? Git komutanın elini op. De ki Özür dilerum islamın şarti 5' tur. Temel de:
- Asıl sen hastasun. Adam 40'ı kabul etmiyi 5'i nasi kabul etsun, der.
fıkraoku.com
Patlama
Karada savaş bütün şiddetiyle sürerken ,uçaklar indirme yapıyormuş. Temel savaş alanına paraşütle süzülerek iniyormuş.İnerken bir de ne görsün ? Hemşerisi Dursun , paraşütsüz yukarı doğru yükseliyor.Tam hizasına gelince " Ula Dursun " diye bağırmış :
- Biz atlayış yaparken ,sen nereden geliyorsun ? Dursun cevap vermiş :
- Cephanelikten!..
Sevda
Kamuflaj Yarışması
Askerde kamuflaj yarışması vardır. Herkes çuvallara girecek, komutan gelip tekme atacak; onlar da hayvan sesleri çıkaracaklardır; komutan da beğenirse onaylayacaktır. Komutan birinci çuvala vurur. "Hav hav hav", komutan "aferin" der, "köpek çuvalı". İkinci çuvala vurur, "miyav miyav". Komutan gene beğenir. Böyle on on beş çuval gezer... Hepsi çok iyi taklit yapıyorlardır. En son çuvala vurur ses yok. Daha sert vurur gene ses yok, tekme, tokat, tahta, tüfek, ses yok. Askerlere emir verir iyicene tekmeleyin diye. Çuvaldan kan sızmaya başlıyor. Beş dakika sonra da ince, bitkin bir ses:
- Patateeeees, vurmayın, patateeeeeeeees
sude ernaz
Kim Kırdı?
Eski zamanlarda İngiltere'de erler şemsiye kullanmazmış. Şemsiye taşıma hakkı sadece subaylara tanınıyormuş.
O yıllarda bir gün genç teğmenlerden biri, koltuğunun altında bir şemsiye ile hızlı hızlı yürüyen eri görünce, beyninden vurulmuşa dönmüş. Eri yanına çağırarak:
- Bu ne küstahlık, demiş. Ve şemsiyeyi aldığı gibi diziyle parça parça etmiş.
- Bu sana bir ders olsun, bir daha böyle küstahlıklar yapma!
Neye uğradığını anlamayan er:
- Baş üstüne, diyerek selamı çakmış ve şunu sormuş:
- Teğmenim, beni az önce evine yollayan general şemsiyesini istediğinde şemsiyeyi kim parçaladı diyeyim?
fıkraoku.com
Annenin Ne Diyor?
Çok genç bir İngiliz subayı, general olan babasının yanında yaverdi, yaşlı bir albaya emri iletmekle görevlendirildi:
- Babam, birliğinizi şu karşıdaki tepenin yamaçlarına çekmenizi söylüyor, efendim, dedi. Yüzü moraran albay da şöyle dedi:
- Demek öyle söylüyor! Peki anneniz ne diyor?
BEDİRHAN
Boynuzlarında Tutarım
Güney Amerikalı bir subayla bir er konuşuyorlar:
- Savaşta bir düşmana rastlarsan ne yaparsın?
- Vururum.
- Doğru, peki bir düşman bölüğüne rastlarsan ne yaparsın?
- Vururum
- Olmadı. Koşup karargaha haber verirsin. Peki savaş meydanında bir inek görürsen ne yaparsın?
- Vururum.
- Olmadı.
- Koşup karargaha haber veririm.
- Yine olmadı. Boynuzlarından tutup karargaha sürüklersin. Şimdi beni görürsen ne yapacağını söyle...
- Vururum.
- Olur mu canım. Ben senin komutanınım.
- Döner karargaha haber veririm.
- Yahu ben düşman bölüğü değilim ki.
- Hah tamam. Boynuzlarından tutup karargaha sürüklerim...
serdar
Kaçmaya Çalışıyor
İkinci dünya savaşı sırasında bir İngiliz Almanya üzerinde düşürülür. Almanlar bunu esir alırlar fakat İngiliz'in bir bacağı ve iki kolu kangren olmuştur. Almanlar ilk önce bacağı keserler ve İngiliz Almanlardan bu bacağı ana vatanı olan İngiltere'ye atmalarını ister. Almanlar da atar. Sonra İngiliz'in kolu kesilir, İngiliz yine aynı dilekte bulunur ve Almanlar da yerine getirir. Bu sefer de Almanlar öteki kolu keserler. İngiliz her zamanki gibi Almanlardan kolu ana vatanına atmalarını ister fakat Almanlar "OLMAZ!" derler, İngiliz nedenini sorunca şöyle cevaplarlar:
"SEN GALİBA KAÇMAYA ÇALIŞIYORSUN!"
semih
Gök Gürültüsü
İki asker çadırda uyuyorlardı.
Birden bir gürültüyle yerlerinden fırladılar. Biri diğerine sordu;
- Bomba mıydı, yoksa gök gürültüsü mü?
- Bombaydı galiba.
- Aman çok şükür. Gök gürültüsünden ödüm patlar da...
sinem
Bahçenin Bakımı
İkinci Dünya Savaşının iyice kızıştığı günlerdi. Karısından mektup aldı.
Eşi:
- İzlanda'da eli iş tutar erkek kalmadı. Hepsi askere gitti. Ne yapayım kocacığım, artık bahçeyi kendim belleyeceğim.
Derhal cevap yazdı.
- Sakın ha, bahçeyi kazayım filan deme, silahlar orada gömülü.
Savaşta mektuplar açılıp incelendiği için, bir manga asker gelip evin bahçesinde kazmadık yer bırakmadılar. Adam bir hafta sonra karısına gönderdiği mektupta:
- Sanırım bahçe iyice bellendi... Sebzeleri hemen ek karıcığım, diyordu.
fıkraoku.com
Mesleğiniz Nedir?
Bir uçak yolculuğunda hosteslerden biri, ön taraftan yolculara seslenir:
- Sayın yolcularımız uçağımızda ani bir elektrik arızası meydana geldi. İçinizde elektrikten anlayan biri var mı acaba?
Orta sıralarda, arka arkaya oturan iki yolcu el kaldırır. Hostes; arkadaki yolcuyu pilot kabinine davet eder. Adam arızayı hemen bulup giderir.
Aradan beş on dakika geçer aynı hostes yine aynı yerde görünür. Sayın yolcularımız uçağımızda ani bir hidrolik arızası meydana geldi, içinizde hidrolikten anlayan biri var mı acaba?
Orta sıralardan yine iki kişi el kaldırır; Biri daha önce elektrik arızası olunca elektrikten anlayanlar sorulduğunda da el kaldıran kişidir. Diğeri de başka biri. Hostes; daha önce elektrik arızasını gideren değil de, öteki el kaldıranı davet eder. Bu tür değişik arıza olayları; birkaç kere daha devam eder.
Hostes; belirttiği konularda yardımcı olabilecekleri sorulduğunda her seferinde orta sıradaki adam; ben anlarım anlamında elini kaldırır. Ancak, hostes diğer arızaları için yardıma devamlı el kaldıran kişi dışında başkalarını çağırır. Son bir arıza duyurusunda; aynı kişi tekrar el kaldırınca hostes dayanamaz ve adamın yanına gider;
- Beyefendi der Hangi arızayı söylesem, el kaldıranlardan biri hep siz oluyorsunuz sizin mesleğiniz nedir? Adam yanıt verir:
-Subayım.
fıkraoku.com
Anam Babam
Yüzbaşının çok sevdiği ve güvendiği Onbaşı Mehmet'in cezalandırdığı er, yüzbaşının karşısında:
- Komutanım benim bir şıkayetim var.
- Söyle.
- Mehmet onbaşı beni döğdi.
- Git, ben onun cezasını veririm.
- Ama yüzbaşım; hem döğdi, hem söğdi.
- Anladım, git cezasını veririm.
- Anama babama laf etti.
- Git cezasını veririz dedik ya.
- Benim anam da yohtur, babam da yohtur.
- Allah rahmet eylesin. Benim de öyle. Sen git anladım.
- Ama yüzbaşım, Mehmet onbaşı benim anama da laf etti, babama da laf etti. Anam da yohtur, babam da yohtur. Anam da sensin, babam da sensin.
Yüzbaşı:
- Derhal koş; çağır Mehmet Onbaşı'yı buraya! dedi.
leyla
Tek Asker
Manevra varmış.Mehmet elde tüfek yerde yatıyormuş Komutan gelip sormuş
-Düşman önden gelirse ne yaparsın?
Mehmet cevaplamış
Şu yandan, bu yandan, arkadan gelirse, diye tekrar sormuş komutan Mehmet bunları da cevaplamış
Komutan en sonunda
-Ya düşman tepeden gelirse? deyince.
-Bu memleketin tek askeri ben miyim komutanım?
alis
Diğer Askerlik Fıkraları
İlk Sayfa ...
2 3 [4]
5 6 ...
Son SayfaBir Fıkranızı Paylaşın...
Askerlik Fıkraları Arşivinde Toplam 92 Fıkra Kayıtlıdır.