Eğitim Sitesi

Nasrettin Hoca Fıkraları 427 Fıkra

Gerçek Hırsız Fıkrası

Hoca’nın evine hırsız girmiş. Hoca, tek başına hak edemeyeceğini anlayınca kaçmasın diye sezdirmeden hırsızın pabuçlarını saklamış. Hırsız, aramış taramış fakat çalacak bir şey bulamamış. Çıkarken bakmış ki ayakkabıları yok. Hoca, tam bu sırada "Tutun! Hırsız var." diye bağırmaya başlamış. Hırsız ne yapsın yalın ayak sokağa fırlamış. Ama Hocanın feryadını duyan millet hırsız kaçamadan etrafını sarmış. Yavuz hırsız gelenlere:
- İnsaf edin yahu, eve giren benim amma pabuçlarımı çalan kendisi, gerçek hırsız odur.

fıkraoku.com 2019-04-20

En Güzel Nasrettin Hoca Fıkraları Okuyun

Kayıp Heybe Fıkrası

Hoca, misafir olarak kaldığı bir köyde heybesini kaybetmiş. Başlamış bağırıp çağırmaya.

- Demek heybemi kaybettiniz! Ben bilirim size yapacağımı...

Hoca; "Ben bilirim yapacağımı" deyince, köylüler korkmuşlar. Yediden yetmişe, heybeyi aramaya koyulmuşlar. Köşe bucak derken heybeyi bulmuşlar. Hoca, köyden ayrılacağı zaman, köylülerden biri:

- Hoca Efendi, inan çok merak ettim. "Ben, yapacağımı bilirim" dediniz. Heybe bulunmasa idi, acaba ne yapacaktınız? diye sormuş.

Hoca gülerek:

- Hiç, demiş. Evdeki eski kilimi bozup heybe yapacaktım. Başka ne yapabilirdim? demiş.

fıkraoku.com 2018-09-25

İşte Kuyruk! Fıkrası

Hoca, eşeğini satmaya karar vermiş.
- Gel uzun kulaklım, diyerek eşeği ahırdan çekmiş. Arkasına atladığı gibi pazarın yolunu tutmuş. Hava yağmurlu olduğu için yollar çamurluymuş. "Eşeğimin kuyruğu çamurlanmasın; daha erkenden müşteri bulayım," diye düşünerek eşeğin kuyruğunu kesip heybeye koymuş. Pazara varınca:

- Satılık eşek! Satılık eşek! diye bağırmaya başlamış. Çok geçmeden birisi müşteri olmuş. Adam, eşeğin sağına soluna bakarken, kuyruksuz olduğunu görmüş.

- Ben, kuyruksuz eşeği ne yapayım? diyerek pazarlıktan vazgeçmek istemiş.
Hoca bakmış müşteri elden gidecek:

- Kuyruk yabanda değil arkadaş, demiş. Heybeden, eşeğin kuyruğunu çıkararak:

- İşte kuyruk! diye bağırmış.

fıkraoku.com 2018-09-25

Bal Ve Sirke Fıkrası

Nasrettin Hoca'ya; "Bal ve sirke birlikte, uyuşmaz!" demişler. Bunun doğruluğunu test etmek isteyen Hoca, bir miktar bal ve sirkeyi karıştırıp afiyetle yemiş. Yemiş ama, bir süre sonra da yüzü renkten renge girmeye başlamış. Hocanın bu halini gören arkadaşları;

"Bal ve sirke uyuşmadı değil mi Hocam?" demişler.

Hoca; "Yaaa!" demiş, "Onlar birbiriyle uyuştu, şimdi beni aradan çıkarmak istiyorlar."

fıkraoku.com 2018-07-06

Allah Versin Fıkrası

Hoca, evinin çatısında kiremit aktarıyormuş. Yorgun argın çalışırken kapısı çalınmış. Hoca yukarıdan seslenmiş.

- Kim o?
Kapıyı tak tak vuran adam:

- Hoca Efendi, bir zahmet aşağı gelir misin? demiş. Nasrettin Hoca, önemli bir durum olabileceğini düşünerek işi bırakmış ve aşağıya inmiş. Telaşla kapıyı açınca perişan kılıklı birisiyle karşılaşmış.

- Bir şey mi var? Ne istiyorsun? diye sormuş. Adam:

- Dilenciyim. Allah rızası için bir sadaka verin, demiş. Hocanın fena halde canı sıkılmış. Ama, "Oldu olacak bu adamı yukarıya çağırayım." demiş kendi kendine. Bozuntuya vermeden:

- Yukarıya gelir misin? demiş.

Hoca önde, dilenci arkada, merdivenleri tırmanıp damın üstüne çıkmışlar. İkisi de nefes nefese oldukları bir sırada, Hoca dilenciye dönerek:

- Allah versin, demiş.

Dilencinin keyfi kaçmış, bu duruma çok öfkelenmiş tabii.

- Madem sadaka vermeyecektin, beni buraya kadar niçin çıkardın be Hoca? Bu sözü taa aşağıda söyleyemez miydin? diye söylenmiş.

Hoca, laf altında kalır mı? Taşı hemen gediğine koymuş.

- Sen beni aşağıya neden indirdin? Ben yukarıda iken, sadakanı isteyemez miydin? demiş.

fıkraoku.com 2018-07-04

İnsan Kendi Kulağını Isırabilir mi? Fıkrası

Nasrettin Hocanın kadılık yaptığı bir dönemde adamın birisi gelmiş.

- Kadı efendi, falanca adam kulağımı ısırdı. Kendisinden şikayetçiyim, demiş. Hoca:

- Onu da getir, davanıza bakayım, diyerek davacıyı göndermiş.
Bir zaman sonra, davalı da davacı da gelmiş, Hocanın karşısında el bağlamışlar. Davalı olan adam, itiraz etmiş.

-Vallahi de billahi de ben ısırmadım kadı efendi. Bana iftira ediyor. Kendi kulağını, kendisi ısırdı, demiş boynunu bükerek.
Hoca, biraz düşündükten sonra:
- Şimdi gidin, öğleden sonra gelin; davanızı karara bağlayalım, demiş.

Adamlar çıkıp gitmişler. Hoca; “Dur bakalım, insan kendi kulağını nasıl ısırır; bir deneyeyim” demiş kendi kendine. Başlamış kendi kulağını ısırmak için uğraşmaya. Ha ısırdım, ha ısıracağım derken düşmüş, başını kırmış. Yüzü gözü kan revan olmuş. Ne ise kanlarını temizlemiş, başına da beyaz bir bez sardıktan sonra duruşma salonuna girmiş. Çok geçmeden davalı ile davacı gelmiş. Davacı:

- Allah aşkına söyleyin kadı efendi! İnsan kendi kulağını ısırabilir mi? Buna imkan var mı? diye sormuş.

Nasrettin Hoca, beyaz sargılar içinde olan başını sallamış.

-Isırır birader, ısırır! Isırmaya çalışırken de yere yuvarlanıp başını kan revan eder, demiş.

fıkraoku.com 2018-07-19

Yemek Benim Değil Fıkrası

Hoca bir gün tavuk kızartması yiyormuş. Adamın biri çıkagelmiş. Hoca'yı böyle iştahlı görünce:
- Hoca, pek imrendim bir parça da bana ver, demiş. Hoca bıyık altından gülüp:
- İsteğin başım üstüne ama ne yazık ki veremem, çünkü bu yemek benim değil, karımındır, demiş. Adam:
- Öyle mi? Ama sen yiyorsun ya! Demiş. Hoca:
- Ne yapalım muhterem, bana ye diye verdi, başkalarını çağır da yedir, demedi.

fıkraoku.com 2019-04-03

Fıkralar Ana Sayfa

Diğer Nasrettin Hoca Fıkraları

İlk Sayfa ... 12 13 [14]15 16 ... Son Sayfa

Bir Fıkranızı Paylaşın...

Nasrettin Hoca Fıkraları Arşivinde 427 Fıkra Kayıtlı.