Deyimlerin açıklamalarını görmek için bağlantılara tıklayabilirsiniz.
yüksek ile ilgili deyimlerin açıklamaları örnek cümleleri
Yüksekten bakmak
Yüksekten bakmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2017-10-14 04:42:05
Bir kimseyi küçümsemek, kendini karşısındakinden üstün görmek.
"Bana hep yüksekten bakardı."
Yüksek ses
Yüksek ses deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-02-25 03:44:13
1. Ses kaynağından uzakta işitilecek nitelikte ses
"Annesi yüksek sesle bağırıp çocuğunu çağırdı."
2. İnce ses.
"Çok yüksek ses çıkartıyorsun."
Yüksek oynamak
Yüksek oynamak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-02-19 02:45:38
Kumar ve şans oyunlarına çok para ile katılmak.
"Yüksek oynamak, büyük riskleri göze almaktır."
Gözü yüksekte olmak
Gözü yüksekte olmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-03-29 03:12:33
Hâlen bulunduğu durumdan daha yüksek bir duruma ya da mevkiye çıkmak istemek, böyle bir amacı gütmek.
"Bundan böyle küçük şeylerle yetinme, gözün daima yüksekte olsun."
"Onun gözü yüksekte olduğundan, bu işi beğenmez."
Yükseklerde dolaşmak
Yükseklerde dolaşmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2017-10-14 04:42:05
Elde edilmesi zor şeyler istemek.
"Yükseklerde dolaşmayı bırak da olabilecek bir şey iste."
Yüksekten almak
Yüksekten almak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-02-19 02:50:42
Olduğundan fazla böbürlenmek, abartılı davranmak.
"Yüksekten almak sana bir şey kazandırmaz."
Yüksekten atmak
Yüksekten atmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2017-10-14 04:42:05
Yapamayacağı şeyleri söylemek.
"Amma da yüksekten atıyor."
"Senin kuzen de çok yüksekten atmaya başladı."
Yüksekten konuşmak
Yüksekten konuşmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-02-19 02:57:51
Kendini çevresindekilere kabul ettirebilmek için övünerek konuşmak.
"Yüksekten konuşan insanlara karşı pek ısınamadım."
Yüksek perdeden konuşmak
Yüksek perdeden konuşmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-02-19 02:48:47
1. Yüksek sesle konuşmak.
"Yüksek perdeden konuşmana gerek yok, sağır değiliz."
2. Meydan okurcasına sert konuşmak.
"Yüksek perdeden konuşunca, herkesin sesi kesildi."
3. Yapılması güç şeyleri yapacakmış gibi abartılı konuşmak.
"Bu adam yüksek perdeden konuşmaya bayılıyor."
Yüksekten uçmak
Yüksekten uçmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2017-10-14 04:42:05
Elde edilmesi zor şeyler istemek.
"Yüksekten uçmayı bırak da olabilecek bir şey iste."
Gözü yükseklerde olmak
Gözü yükseklerde olmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-12-26 18:35:03
Hâlen bulunduğu durumdan daha yüksek bir duruma ya da mevkiye çıkmak istemek, böyle bir amacı gütmek.
"Bundan böyle küçük şeylerle yetinme, gözün yükseklerde olsun daima."
"Gözü yükseklerde olduğundan bu işi beğenmez o."
"Gözü yükseklerde olmasa, Furkan'la evlendi o kız."
Yüksek atmak
Yüksek atmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-02-19 02:46:02
Abartmak, olmayan şeyleri olmuş gibi söylemek.
"Yüksek atmana gerek yok, biz de oradaydık."
Konularına Göre Deyimler
yüksek ile ilgili deyimler