Hâk ile yeksan etmek
Hâk ile yeksan etmek deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-11-26 05:48:54
Yapı, şehir vb. için temelinden yıkıp harap etmek, bütünüyle ortadan kaldırmak.
"Ya Rab! Senin adınla bizi aldatanları hâk ile yeksan et."
"Bizim eski evi hâk ile yeksan etmişler.
Hâk: Toprak
Yerle yeksan etmek
Yerle yeksan etmek deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-11-29 18:49:09
1. En alt seviyeye kadar yıkıp yok etmek, devirmek, tahrip etmek.
"Kepçeler eski evimizi, kısa sürede yerle yeksan etti."
"Sel baskınları, kasabayı yerle yeksan etmiş."
"Depodaki tüm paketleri yerle yeksan etti."
2. Yok etmek, ortadan kaldırmak, dayanaksız bırakmak.
"Yaptığın bu yanlışla, hakkındaki düşüncelerimi yerle yeksan ettin."
"Bu soğuk havalar enerjimi yerle yeksan etti."
"Bir olay koskoca şirketin itibarını yerle yeksan etti."
Yer ile yeksan olmak
Yer ile yeksan olmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-11-29 18:58:14
Yok olmak, ortadan kalkmak, yerle bir olmak.
"Eski evimiz kısa sürede yer ile yeksan oldu."
"Büyük depremde, tüm mahalle yer ile yeksan oldu."
"Gördüklerimden sonra hakkındaki düşüncelerim yer ile yeksan oldu."
"Yaşadığı olaylardan sonra öz güveni yer ile yeksan olmuş."
Yerle yeksan olmak
Yerle yeksan olmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-11-29 18:56:18
Yok olmak, ortadan kalkmak, yerle bir olmak.
"Eski evimiz kısa sürede yerle yeksan oldu."
"Büyük depremde, tüm mahalle yerle yeksan oldu."
"Gördüklerimden sonra hakkındaki düşüncelerim yerle yeksan oldu."
"Yaşadığı olaylardan sonra öz güveni yerle yeksan olmuş."
Hâk ile yeksan olmak
Hâk ile yeksan olmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-11-26 05:48:26
Yapı, şehir vb. için temelinden yıkıp harap olmak, bütünüyle ortadan kalkmak.
"Ya Rab! Senin adınla bizi aldatanlar, hâk ile yeksan olsunlar."
"Bizim eski ev, hâk ile yeksan olmuş.
Hâk: Toprak
Yer ile yeksan etmek
Yer ile yeksan etmek deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-11-29 18:51:30
1. En alt seviyeye kadar yıkıp yok etmek, devirmek, tahrip etmek.
"Kepçeler eski evimizi, kısa sürede yer ile yeksan etti."
"Sel baskınları, kasabayı yer ile yeksan etmiş."
"Depodaki tüm paketleri yer ile yeksan etti."
"Koca kenti bir saat bombalayıp yer ile yeksan ettiler."
2. Yok etmek, ortadan kaldırmak, dayanaksız bırakmak.
"Yaptığın bu yanlışla, hakkındaki düşüncelerimi yer ile yeksan ettin."
"Bu soğuk havalar enerjimi yer ile yeksan etti."
"Bir olay koskoca şirketin itibarını yer ile yeksan etti."