nabız ile ilgili deyimler

Nabız tutmak
Nabız tutmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-10-16 17:06:33

1. Nabzını saymak için bileğini tutmak.
"Doktor da nabız tuttu, bir sorun olmadığını ifade etti."

2. Düşüncesini, niyetini, eğilimini anlamaya çalışmak.
"Bu bölgedeki insanlarla ilgili nabız tutmadan, böyle bir işe girişmek doğru olmaz."

Nabız almak
Nabız almak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2019-04-25 05:21:03

Bir dakikadaki kalp atışını saymak.
"Şuraya oturun, arkadaşlar nabız alsınlar."
"Sizden öncelikle bir nabız alalım."

Nabzını yakalamak
Nabzını yakalamak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2019-04-25 21:00:08

Düşüncesini, niyetini, eğilimini anlamak.
"Modanın nabzını yakalamak için birkaç açılışa katıldık."
"Gençlerin nabzını yakalamakta yeterli değilsiniz."
"Piyasaların nabzını yakalamak için ekonomi haberlerini kaçırmayın."
"O sahne seyircinin nabzını yakalamak için güzel olmuş."
"Halkın nabzını yakalamak istiyorsanız refah durumuna bakın."

Nabzını saymak
Nabzını saymak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2019-01-13 16:27:03

Bir dakikada gerçekleşen kalp atışını saymak.
"Nabzını saydım, bir anormallik yok."
"Öncelikle hastanın nabzını saymamız lazım."

Nabzı durmak
Nabzı durmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-03-14 20:15:18

Ölmek.
"Doktor nabzının durmuş olduğunu ifade etmekte zorlanıyordu."
"Nabzı durmadan doktora yetiştirmeye çalışıyorlardı."

Nabzına göre şerbet vermek
Nabzına göre şerbet vermek deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-03-14 18:12:30

Birinin hoşuna gidecek, gururunu okşayacak biçimde davranmak.
"Kimsenin nabzına göre şerbet vermeyin, bildiğiniz gibi davranın."
"Patronun nabzına göre şerbet verirsek, bu ay zammı alırız."

Nabız yoklamak
Nabız yoklamak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-03-14 18:26:27

1. Niyetini, düşüncesini, eğilimini anlamaya çalışmak.
"Kızında nabız yoklamış, henüz evlilik düşünmüyormuş."

2. Düşünce, niyet ve eğilimi anlamak için ön araştırma yapmak.
"Seçimlerde aday olmak için nabız yokluyormuş."

Birinin nabzını saymak
Birinin nabzını saymak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2019-01-13 16:27:40

Bir dakikada gerçekleşen kalp atışını saymak.
"Annemin nabzını saydım, bir anormallik yok."
"Öncelikle hastanın nabzını saymamız lazım."

Herkesin nabzına göre şerbet vermek
Herkesin nabzına göre şerbet vermek deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2023-07-22 21:24:19

Kendi kişiliğini hesaba katmadan başkaları nasıl davranılmasını istiyorsa öyle davranmak. Kendi çıkarı için başkalarının istediği gibi davranmak.
"Herkesin nabzına göre şerbet verir, yoksa o koltukta bir gün oturamaz."

Herkesin nabzına göre şerbet verir
Herkesin nabzına göre şerbet verir deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2023-07-22 21:23:47

Kendi kişiliğini hesaba katmadan başkaları nasıl davranılmasını istiyorsa öyle davranır. Kendi çıkarı için başkalarının istediği gibi davranır.
"Herkesin nabzına göre şerbet verir, yoksa o koltukta bir gün oturamaz."

Nabza göre şerbet vermek
Nabza göre şerbet vermek deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-11-15 00:25:03

Birinin hoşuna gidecek, eğilimlerine cevap verecek biçimde davranmak.
"Nabza göre şerbet vermeyi iyi biliyorsun."
"Sakın nabza göre şerbet vermeyin, bildiğiniz gibi davranın."

Nabzına girmek
Nabzına girmek deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-03-14 18:10:39

Elindeki imkânları kullanarak birinin hoşnutluğunu kazanmak, birini yola getirmek ve düşüncelerini benimsetmek.
"Sürekli oğlunun nabzına girmeye çalıştı, ama başarılı olduğunu söyleyemem."