Yüzünü karartmak
Yüzünü karartmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-02-19 20:05:49
Birine sinirlenerek somurtmak.
"Yüzünü karartıp durma, gel ne derdin varsa anlat."
Gözünü karartmak
Gözünü karartmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2019-03-21 15:14:43
Bir işe atılırken hiçbir şeyden çekinmemek.
"Gözünü karartıp tüm parasıyla bu işe girdi."
"Gözünü karartıp sahneye çıktı ve oyununu gayet güzel oynadı."
"Biraz cesaretli olmalısın, başarı için bazen gözünü karartman gerekir."
Enseyi karartmak
Enseyi karartmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-10-27 00:03:07
Ümitsizliğe kapılmak, karamsarlığa düşmek.
"Daha her şey bitmeden enseyi karartmanın anlamı yok."
"Enseyi karartmak doğru olmaz, daha tüm sonuçlar açıklanmadı."
Ruhu karartmak
Ruhu karartmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-03-06 03:05:28
Sıkıntıya sokmak, bunaltmak.
"Bu evin rengi ne berbat, resmen insanın ruhunu karartıyor."
"Böyle konuşup, benim ruhumu karartma."
İçini karartmak
İçini karartmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-04-26 19:15:02
Bunalıma veya sıkıntıya sokmak, endişeye düşürmek.
"İnsanın içini karartan haberlerden başka bir şey yok."
"Kabus gibisin, sözlerinle içimi karartıyorsun."
Gönlünü karartmak
Gönlünü karartmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-03-26 06:34:38
Yaşamaya karşı sevgi ve isteğini azaltmak.
"Gönlünü karartmak sana bir şey kazandırmaz, bugünler de geçecek."