Hayretler içinde kalmak
Hayretler içinde kalmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-04-02 18:56:40
Şaşakalmak, şaşırmak.
"Konuşmasını dinlerken açıkçası hayretler içinde kaldım."
"Ben temizlik yapmaya başlayınca, annem hayretler içinde kalmış bana bakıyor."
Hayretten donakalmak
Hayretten donakalmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2019-01-11 21:55:43
Çok şaşırmak, inanamamak.
"İngilizceyi anadili gibi konuşunca hayretten donakaldık."
"Yaptığı resimleri gördüğümde hayretten donakaldım."
Hayrete düşmek
Hayrete düşmek deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-04-02 18:50:23
Şaşakalmak, şaşırmak.
"Sunucunun sözleri karşısında hepimiz hayrete düştük."
"Tüm gösteriyi hayrete düşmüş bir şekilde izledik."
Hayretle bakmak
Hayretle bakmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2019-01-14 02:23:03
Şaşkın bir biçimde izlemek.
"Bizi bir arada görenler hayretle bakmaya başladı."
"Tüm davetliler hayretle bakmaya devam etti."
Hayret vermek
Hayret vermek deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2023-05-20 17:09:42
Şaşmasına sebep olmak.
"Anlattıkların bana hayret vermedi."
"Hayret verecek olaylar oluyor."
Hayret etmek
Hayret etmek deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-12-24 20:22:13
Şaşmak, şaşırmak, şaşakalmak.
"O daracık yerden nasıl geçti hayret ettim."
"Sınavda nasıl birinci oldu gerçekten hayret edilecek durum."
Hayrette bırakmak
Hayrette bırakmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-04-02 18:52:19
Şaşmasına sebep olmak.
"Okuldaki başarısı bizi hayrette bıraktı."
"Bu kadar büyük bir satış yapması hepimizi hayrette bıraktı."
Hayrette kalmak
Hayrette kalmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-04-02 18:56:15
Şaşakalmak, şaşırmak.
"Konuşmasını dinlerken açıkçası hayrette kaldım."
"Ben temizlik yapmaya başlayınca, annem hayrette kalmış bana bakıyor."
Hayretlere düşmek
Hayretlere düşmek deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-04-02 18:50:44
Şaşakalmak, şaşırmak.
"Sunucunun sözleri karşısında hepimiz hayretlere düştük."
"Tüm gösteriyi hayretlere düşmüş bir şekilde izledik."