Göğsünü kabartmak
Göğsünü kabartmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-11-09 18:04:19
1. Kıvanç duymaya, övünmeye, iftihar etmeye yol açacak bir şey yapmak.
"Milli takım, aldığı galibiyetlerle göğsümüzü kabarttı."
"Üniversiteyi kazanan öğrenciler, öğretmenlerinin göğsünü kabarttı."
"Evlatlarım başarılarıyla göğsümü kabartmaya devam ediyor."
2. Bir olaydan dolayı kıvanç duygusunu ortaya koymak, övünmek, gururlanmak, iftihar etmek.
"Babası, göğsünü kabartmış en baş köşede oturuyordu."
"Müdür, göğsünü kabartmış öğrencilere teşekkür konuşması yapıyordu."
Göğsünü germek
Göğsünü germek deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-12-18 03:36:07
Bir zorluğa dayanmak, karşı koymak, direnmek.
"Bu günlere tüm zorluklara göğsünü gererek geldi."
"Yıllarca bu hastalığa göğsünü germişti."
"Eleştirilere her zaman göğsünü germiş biri."
Göğsü kabarmak
Göğsü kabarmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-11-09 17:51:13
Bir olaydan dolayı kıvanç duygusunu ortaya koymak, övünmek, gururlanmak, iftihar etmek.
"Senin başarılarınla göğsüm kabarıyor oğlum."
"Kızının başarısından göğsü kabarıyordu."
"Evlatlarımın başarılarıyla göğsüm kabardı, bugünleri de gördüm çok şükür."
"Milli takımın aldığı galibiyetlerle göğsümüz kabardı."
Göğsünü gere gere
Göğsünü gere gere deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2017-10-14 04:42:05
1. Kendine güvenerek.
"Göğsünü gere gere çıktı ve şiirini okudu."
2. Kıvanç duyarak, övünerek.
"Göğsünü gere gere takdir belgesini aldı."
Göğsünü yırtmak
Göğsünü yırtmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-03-26 03:44:49
Coşkunluğunu ortaya koymak, coşmak, cıvıldamak.
"Konser alanında bazı kişiler, göğsünü yırtmaya başladılar."
Göğsü tıkanmak
Göğsü tıkanmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-03-26 03:42:28
1. Güçlükle nefes almak.
"Göğsü tıkanmaya başlayınca, kapı ve pencereleri açtık."
2. İçi sıkılmak.
"Anlatma şunları, göğsüm tıkanıyor."
Göğsü daralmak
Göğsü daralmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-03-26 03:41:53
1. Güçlükle nefes almak.
"Göğsü daralmaya başlayınca, kapı ve pencereleri açtık."
2. İçi sıkılmak.
"Anlatma şunları, göğsüm daralıyor."