elini ile ilgili deyimler

Elini kulağına atmak
Elini kulağına atmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-04-24 03:26:36

Ezan okumak, gazel veya türkü söylemek için elini kulak kepçesinin arkasına koymak.
"Müezzin elini kulağına atmıştır, şimdi iftar olur."

Elini kalbine koymak
Elini kalbine koymak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-10-31 22:57:57

Doğru, yansız, adil davranmak.
"Elini kalbine koy, bu kadar işin karşılığı bu para mı?"
"Bir karar verirken lütfen elini kalbine koy."

Dünyadan elini eteğini çekmek
Dünyadan elini eteğini çekmek deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-11-28 21:11:38

Bir kenara çekilip toplum ile ilişkisini kesmek, toplumun yaşayışına karışmaz olmak, daha çok ibadetle meşgul olmak ve dünya işleriyle ilgilenmez olmak.
"Bizim komşu her nedense dünyadan elini eteğini çekti, görünmez oldu sanki."
"O büyük depremden sonra dünyadan elini eteğini çekti."
"Dünyadan elini eteğini çekmiş gibi odasından çıkmıyor."

Elini belli etmek
Elini belli etmek deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-04-24 02:06:44

Kağıt, okey vb. oyunlarda elindeki kağıdı veya taşı, oynayanlara belli edecek biçimde sözle, işaretle açıklayıp oynamak.
"Elini belli etmeseydi oyunu kazanacaktık."

Elini taşın altına sokmak
Elini taşın altına sokmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-04-24 03:32:25

Bir olay veya durum karşısında sorunun çözümü için, sorumluluk alarak çalışmaya başlamak.
"Evin tadilatıyla ilgili herkes elini taşın altına sokmalı."
"Babam elini taşın altına sokunca, işler bir haftada düzelmeye başladı."

Maşa varken elini ateşe uzatmak
Maşa varken elini ateşe uzatmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-03-16 19:34:23

Bir işten gelebilecek zarardan kendini koruyacak bir yol varken o yolu tutmamak.
"Maşa varken elini uzatmak istemiyor, bu tip adamları üstümüze salıyor."
"Maşa varken elini uzatmaya değmez, birini ayarlar işi hallettiririz."
"Gidip şikayetçi olalım, devlet uğraşsın, maşa varken elimizi ateşe uzatmayalım."

Maşa varken elini yakmak
Maşa varken elini yakmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-03-16 19:29:26

Bir işten gelebilecek zarardan kendini koruyacak bir yol varken o yolu tutmamak.
"Maşa varken elini yakmak istemiyor, bu tip adamları üstümüze salıyor."
"Maşa varken elini yakmaya değmez, birini ayarlar işi hallettiririz."
"Gidip şikayetçi olalım, devlet uğraşsın, maşa varken elimizi yakmayalım."

Elini kana bulaştırmak
Elini kana bulaştırmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-04-24 02:08:38

Birini öldürmek veya yaralamak.
"Zavallı çocuk, boş yere elini kana bulaştırdı."
"Bir hiç yüzünden elini kana bulaştırmıştı."

Elini sallasa ellisi, başını sallasa tellisi
Elini sallasa ellisi, başını sallasa tellisi deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-04-24 00:50:51

Bir kimsenin, bir işaretiyle karşı cinsten birçok kişiyi elde edebileceğini belirtmek için söylenir.
"Yeter ki sen iste, elini sallasan ellisi, başını sallasan tellisi gelir."
"Elini sallasa ellisi, başını sallasa tellisi, ama onun aklı okulunda maşallah."

Elini eteğini çekmek
Elini eteğini çekmek deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-04-23 03:38:23

1. Uğramaz olmak.
"Kahvehaneden elini eteğini çekmişti."

2. Uğraşmamak, ilgilenmemek.
"Siyasetten elini eteğini çekmeye karar verdi."

3. O şeyle ilgisini kesmek.
"Son yıllarda dünyadan elini eteğini çekti."

Elini oynatmak
Elini oynatmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-04-24 03:28:34

1. İşi çabuk yapmak.
"Biraz elini oynatırsan geç kalmayız."

2. Parayı esirgememek.
"Elli lira ödeme yapacaksın, elini oynatmaktan korkuyorsun."

Elini kolunu sallaya sallaya gelmek
Elini kolunu sallaya sallaya gelmek deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-05-05 04:09:46

1. Bir işten sonuç almaksızın dönmek.
"Bugün hiç satış yapamamış, elini kolunu sallaya sallaya geldi."

2. Gelirken hiçbir hediye veya işe yarar bir şey getirmemek.
"İnsan düğüne elini kolunu sallaya sallaya gelmeye utanır."