Çalım satmak
Çalım satmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-11-06 23:12:29
Caka satmak, gösteriş yapmak, büyüklük taslamak.
"Çalım satmayı bırak da işini düzgün yap."
"Evinde yiyecek ekmeği yok, çalım satmaya çalışıyor."
"Bilmediğimiz insan değilsin, bize çalım satmaya çalışma."
"Çalım satmayı bırak da borçlarını öde."
Çalımına getirmek
Çalımına getirmek deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-12-05 01:16:45
Uygun zaman veya durumu ele geçirmek.
"Çalımına getirmişken araba alayım dedim."
"Çoktan beri bekliyorum, bir türlü çalımına getiremedim."
Çalım yemek
Çalım yemek deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2023-06-24 09:37:06
Futbolda çalım ile geçilmek.
"Kaleci çalım yedi, sonra da gol."
"Çok çalım yemesi doğru değil."
Çalımından geçilmemek
Çalımından geçilmemek deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-04-20 23:05:42
Çok kibirli, kurumlu olmak; büyüklük taslamak, gösteriş yapmak.
"Adamın çalımından geçilmiyor, ona laf anlatmak çok zor."
Alımlı çalımlı
Alımlı çalımlı deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2017-10-14 04:42:05
Gösterişli, güzel.
"Alımlı çalımlı bir otomobildi."
Çalımına gelmek
Çalımına gelmek deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-12-05 01:17:01
Uygun zaman veya durumu ele geçirmek.
"Çalımına gelmişken araba alayım dedim."
"Çoktan beri bekliyorum, bir türlü çalımına gelmedi."
Çalım atmak
Çalım atmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-11-29 01:37:45
1. Bir oyuncu topu elinden veya ayağından kaçırmadan karşısındaki oyuncuları kıvrak hareketlerle geçmek.
"Üç oyuncuya çalım atıp, topu arkadaşına vermeyi başardı."
2. Kandırmak.
"Bu adamların bize çalım atmaya çalıştıklarını düşünüyorum."
3. Bir fırsattan yararlanarak bir başkasının hakkı olan bir şeyi ele geçirmek.
"Bize çalım atıp arabayı beş bin lira ucuza almışlar."
Çalım yapmak
Çalım yapmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-11-29 01:37:40
1. Bir oyuncu topu elinden veya ayağından kaçırmadan karşısındaki oyuncuları kıvrak hareketlerle geçmek.
"Üç oyuncuya çalım yapıp, topu arkadaşına vermeyi başardı."
2. Kandırmak.
"Bu adamların bize çalım yapmaya çalıştıklarını düşünüyorum."
3. Bir fırsattan yararlanarak bir başkasının hakkı olan bir şeyi ele geçirmek.
"Bize çalım yapıp arabayı beş bin lira ucuza almışlar."