ZekÂt'ın Büyüklüğü Şiiri | ALİ RIZA CEBECİ (ARC & XY16)
ZekÂt'ın Büyüklüğü
ZEKÂT'IN BÜYÜKLÜĞÜ
Anlamayanlar için ne büyük bir tezat,
Fakirin hakkı, zenginin şükrüdür zekât.
En fazla veren olur murat,
Zekât olacak bir gün mezat.
İçindeki cimriliği sök at,
Veilmezse malın olur sakat,
Manevi temizliğin adıdır zekât,
Bundan böyle uykular çok rahat.
ALİ RIZA CEBECİ
Zekatın Büyüklüğü şiiri dini şiirler Ali Rıza Cebeci eğitici şiirler okul şiirleri öğretici şiirler bilgilendirici şiirler dersimiz.com şiirleri öğrenci şiirleri amatör seçme şiirler şiir okul şiir sitesi
ZekÂt'ın Büyüklüğü Şiiri Hakkında Yorum Yazın
ZekÂt'ın Büyüklüğü Şiiri Hakkındaki Yorumlar
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Benzer Dini Şiirler
Mekke
Doyasıya seyredilir, Hira nur dağı yamaçları,
Bir göre bilsem 'Resûle'selam veren ağaçları
Cennetül Mualla'dadır, dava arkadaşları
Gönlümde ruhum da, özlediğim yer sensin
Bekler durur, makamı İbrahim,babusselam
Kokuyor misk gibi,tütsü yor buram buram
Günde yüz yirmi şifanın indiği Bey tül Haram
Gönlümde ruhum da, özlediğim yer sensin
Mescidi Hayıf peygamberlerin namazgahı,
Mina'dan ötesi,Müzdelife,mübarek Arafat dağı
Göz kamaştıran,mor sümbüllü bahçeleri bağı
Gönlümde ruhum da, özlediğim yer sensin
Görsen şaşar kalırsın, o mukaddes diyarı
Zül mecâz,Zülmecenne, Okaz panayırı
Şimdi yerinde yerler esiyor görülmez gayrı
Gönlümde ruhum da, özlediğim yer sensin
Yüzlerce deve sürüsünü güderdi Rukkana,
Yan bakılmazdı, namı duyulmuş pehlivana
Sırtı yere geldi, dokununca 'Resûlün' eli ona
Gönlümde ruhum da, özlediğim yer sensin
Mekke den Taife dolambaçlı yollar,
Kırılsaydı 'Resûle' taş atan eller kollar
Nur getiren elçiyi insan böyle mi karşılar
Gönlümde ruhum da, özlediğim yer sensin
Orası enbiyaların durağı, Ûmmûl-Kûra
Bak meleklerin tavâf ettiği yere, yükselen nûra
Ey gönüllerin tacı şehir, canım kurban sana
Gönlümde ruhum da, özlediğim yer sensin
Mekke / 1400H
Ali Kılıç Kakiz
Ali Kılıç Kakiz
Nasıldı?
Dün doğmuş gibi daha
Ne çabuk geçti yıllar
Erdim derken felaha
Mahşere çıktı yollar
Kendi derdinde herkes
Bakmaz kimse kimseye
Üflenir Sûr'a nefes
Faydasız şan ve paye
Can bedenden çıkmadan
Çek kendini hesaba
Nasıl olsa; bıkmadan,
Yazılmakta kitaba
Sahibine hakkını
Vererek helalleşin
Dağıtmazlar malını
Oğlun, kızın ve eşin
Nasıldı diyecekler,
Yaşantısı Halil'in?
Seninle gidecekler
İbadet ve amelin.
HALİL MANUŞ
Halil MANUŞ
O Var
Gördüğün her bir şeyde tesadüf yok
Bir bir hesaplayıp düzen veren var
Görmediğin gördüğünden daha çok
Karanlıkta karıncayı gören var
Ağaçları, çimenleri, gülleri
Dağlar ile ovaları, çölleri
Denizleri, dereleri, gölleri
Yeryüzüne kilim gibi seren var
Yeraltında soğuk suyu kaynatıp
Balıkları deryalarda oynatıp
Yıldızları kandil gibi donatıp
Gökyüzünü çarşaf gibi geren var
Salkım salkım üzüm veren bağları
Yerle yeksan olmuş nice çağları
Aşılamaz denen onca dağları
Yelpaze gibi katlayıp düren var
HALİL MANUŞ
Halil MANUŞ
Sen Geldin Ya
İşte peygamberimizin doğduğu gün
Acıyla yanan kalpler
Birden söndü, kalplerimizdeki alevler
Yok senin dünyada eşin benzerin
Eşi benzeri olmayan bir sevgisin
Sen geldin ya
Birden söndü,kalplerimizdeki alevler
Doğruyu yanlışı sen öğrettin bize
Senin için kapandık secdeye
Sen geldin ya
allah için senin için karar verdik yürümeye
Ne insanlar gördüm hiç bir şeyden haberi yok
Ama yok senin dünyada eşin benzerin
Eşi benzeri olmayan bir sevgisin
Olsan sen bizim yanımızda
Doğruyu yanlışı sen öğretirsin HEPİMİZE.....
Yasemin yıldırım