Yürüyüş Marşı Şiiri | MUSTAFA UZELLİ
Yürüyüş Marşı
Gelin bahçeye çıkalım
Bahçede spor yapalım.
Asker gibi yürüyüp,
Düzgün adım atalım.
Bir ki üç dört- bir ki üç dört
Sol - sol - sol sağ sol sağ.
Sol deyince sol ayak,
Sağ deyince sağ ayak
Sert adımlarla yürüyüp
Resmi geçit yapalım.
Bir ki üç dört- bir ki üç dört
Sol - sol - sol sağ sol sağ.
15 Mayıs 1975 İst.
Mustafa UZELLİ
Yürüyüş Marşı şiiri askerlik konulu şiirler eğitici şiirler okul şiirleri öğretici şiirler öğrenci şiirleri amatör kısa şiirler
Yürüyüş Marşı Şiiri Hakkında Yorum Yazın
Yürüyüş Marşı Şiiri Hakkındaki Yorumlar
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Benzer Askerlik Konulu Şiirler
Korkusuz Asker
Bağımsızlık hayali ile direndi Türk askerleri!
Cesaretlerini sebebi, hedefleriydi
Hak etsin diye bu millet istiklali
O, Vatanım milletim der, korur kollar bizi
(Ey Türk Askeri!)
Cesaretinin temeli al bayrağa dayansın!
Bağımsızlığını yansıtsın şanlı sancak
Sen korkarsan bu Cumhuriyet neler yaşar?
Korkma! Çünkü bu milletin marşı korkma ile başlar.
Ay yıldız bile birbirine sığınmış
O soğuk gecelerde korkusuz askerlerin tek hayali, tek amacı;
Korkusuz millet, korkusuz devlet, korkusuz vatan!
Düşünce hürriyetsizliği olmadan, bağımsız bir Türkiye!
Ravza Hergün
Mehmetçik
Göğü bir fecre sarar açtığımız bayraklar,
Yurdu, topraklara mıhlanmış adımlar saklar.
Çarpar ecdadımızın nabzı damarlarda bugün,
Koşar üç kıt'ada nal sesleri hâlâ Türk'ün!
Bir kâğıt parçası üstünde bakarken Hind'e,
On asır Gazneli Mahmûd'u bulur kalbinde.
Yeni rü'yâlara daldıkça bugün ırkım için,
Olurum gölgesi dünyâya vuran bir Temuçin.
Bendim Aydıncık önünden suya seccade salan,
"Yakasın Rumeli'nin pençe-i himmetle alan!"
Bendim, -elbet- ki bugün yâdı ölümden de acı,
Dalkılıçlarla kılıçtan geçirenler Mohaç'ı!
Adı üstünde benimdir o şehirler, köyler,
Nice dağlar, tepeler ismimi hâlâ söyler!
Bendim elbet şu Çanakkale'yi göğsüyle tutan;
Kara topraklara evlâdını vermiş uyutan.
Giydi al kanlarımın tuncunu yıllarca etim;
Boğdu son düşmanı yurdumda benim iskeletim.
Bastığım yer mezarimdır diyen elbet ölmez,
Silinir, toprak olur belki... Müebbet ölmez!
Bu çelik ruhu giyen etle kemikten madde,
Bir aşılmaz granit kal'a çeker serhadde!
Yedi kat toprağın altıyle bizimdir bu diyar,
Can verirken, bizi ecdadımızın ruhu duyar.
Kalbi Allah'a dayanmış dayanır dipçiğine,
Güvenir milletimiz yine Mehmetçiğine!
Yusuf Ziya ORTAÇ
Yusuf Ziya ORTAÇ
Askerim
asker gelir,
kolu kanadı kırık,
komutan gelir
bağırır çok yazık
anası ağlar
o daha dünkü çocuk
sen beni bıraktın ey şehidim
ben senin hep yollarını gözledim
bugün yarın teskeresi biter dedim
ben onun ölüm haberini duymayı istemedim
Nurda Ayaz
nurda ayaz
Engelleri Aşar Mehmetçik
Vatan toprağında düşman gözü var
Tutar nöbetini coşar Mehmetçik
Doğuştan ataya asker sözü var
Yan bakana mezar eşer Mehmetçik
Namusu bilerek geldi askere
Yapar görevini bekler tezkere
Ne tuzaklar bozdu bilmez kaç kere
Koymaz engelleri aşar Mehmetçik
Dağları titretir gürleyen sesi
Düşman ensesinde ılık nefesi
Sanma katı yürek, gönül kafesi
Sevda yarasını deşer Mehmetçik
Çelikten sineli korur vatanı
İncitmez kefensiz şehit yatanı
Uğrunda fedadır mukaddes kanı
Ay yıldız aşkıyla pişer Mehmetçik
Ezelden ebede miras toprağı
Kahramanlık dolu tarih yaprağı
Tek millet, tek devlet yazar bayrağı
Çağlardır zafere koşar Mehmetçik
Yurtta, cihanda sulh; andıdır dünden
Korkaklık sanmayın vazgeçin kinden
Eder çakallara dünyayı zindan
Leşleri yerlere döşer Mehmetçik
Haçlılar yurdumu haine sunar
Vatansız asalak ikrama kanar
Dökülür kanları inine döner
Sürünün peşine düşer Mehmetçik
Kumandalı bomba yola döşenir
Duymuş al kınalım silah kuşanır
Sararlar bayrağa hüzün yaşanır
Sığmıyor makbere taşar Mehmetçik
Sevinmesin namert, tutmayın yası
Yaksın tertipleri asker kınası
Kara bağlamasın şehit anası
Şehitlik coşkusu yaşar Mehmetçik
Kahraman ordumuza ithaf olunur.
ERDOĞAN ÇALIŞKAN 04.06.2018
ERDOĞAN ÇALIŞKAN KIRŞEHİR