sude benim seçmeli hz muhamedin hocası tanıyorum çok seviyorum ögretmenimi 2017-04-12
Son Kardelen Şiiri | Adil BÜYÜKÇOLAK
Son Kardelen
Sıradan değilsin ama insansın
Biz kömürsek Sen değerli elmassın
En sevgili Ahmet'isin göklerin
Muhammed-i Mustafa'sısın yerin
Seni anmak, titretir bu kalpleri
Sol kafese götürtür sağ elleri
Salâvatlar söyletir tüm dilleri
Aşkla doldurur bütün gönülleri
Âlemlere rahmet, rehber seçilen
Cenneti müjdeleyen, yol gösteren
Yaratan'dan bize haber getiren
Kış ortasında biten SON KARDELEN
Adil BÜYÜKÇOLAK
12.04.2012
Son Kardelen Kutlu Doğum Haftası Çocuk Şiirleri Peygamberimiz Hz. Muhammed Kutlu Doğum Şiirleri Eğitici Şiirler Öğretici Şiirler Adil BÜYÜKÇOLAK
Son Kardelen Şiiri Hakkında Yorum Yazın
Son Kardelen Şiiri Hakkındaki Yorumlar
Yazılan son 7 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 7 yorum yazılmış.
Benzer Kutlu Doğum Haftası (Mevlid-i Nebi) Şiirleri
Gönüllerin Sultanı
Müjdecisin bizlere
Gönüllerin sultanı
Aydınlıksın gözlere
Gönüllerin sultanı
Ümmet için nimetsin
Âlemlere rahmetsin
Hem Mahmud, hem Ahmed'sin
Gönüllerin sultanı
İnsanlığa nur geldi
Haysiyet, onur geldi
Kalplere sürur geldi
Gönüllerin sultanı
Başlarımızda taçtın
İslam yolunu açtın
Dünyaya ışık saçtın
Gönüllerin sultanı
Şeref verdin çağlara
Mihman oldun dağlara
Ruh üfledin sağlara
Gönüllerin sultanı
Savaşta komutandın
Gönlümü avutandın
Canlara can katandın
Gönüllerin sultanı
Gönüllerde nidasın
Yankılanan sedasın
Hak yoluna fedasın
Gönüllerin sultanı
Göçtün, sonsuza aktın
Yüreğimizi yaktın
Bir başına bıraktın
Gönüllerin sultanı
Gidince yetim kaldık
Düşüncelere daldık
Emanetini aldık
Gönüllerin sultanı
M.NİHAT MALKOÇ
M.NİHAT MALKOÇ
Ey Allah'ın Resulu!...
Nur yüzlü pergamberim
Seni arar gözlerim
Bir kez seni görmeyi
Ne kadar çok isterim
Geldi dünyaya ahmet
Doldu heryere rahmet
O henüz daha doğmadan
Adı kondu Muhammet
Amine'nin goncası
Muttalib'in gülüydü
Halime'nin yanında
Ne de çabuk büyüdü
Emircan GÜNEY
Efendim
Ezelden, ebede, solmayan çiçek;
Yüreklerde açan gülsün Efendim.
Rahmet pınarından doyasıya içsek;
Bizimde yüzümüz gülsün Efendim.
Kudret kalemiyle çizildi hudut
Kurumuş çöllerde yeşerdi umut
Bütün güzellikler şahsında mevcut
Neyzenler, besteni çalsın Efendim
İnsanlığa inen, son kitap Kur'an
Çağlar değişse de, tazedir her an
İnsanları, doğru yola çağıran
Rabbimin seçtiği dilsin Efendim
Büyük buluşmaya şahittir hıra
Zift rengi geceler boyandı nura
Âlem uykudayken çıktın huzura
Müşrikler saçını yolsun Efendim
Elinde bereket, dilinde şifa
Sendedir merhamet, sadakat, vefa
Hiçbir şeyde yoktur böyle tat, sefa
Vahyin peteğinde balsın Efendim
Bir bulut, başında gölge ederdi
Nereye gitsen seninle giderdi
Bir avuç su, bir orduya yeterdi
Çölün ortasında gölsün Efendim
Geçtiğin yollara diken atanlar
Meğer ne bedbahtmış taşa tutanlar
Mübarek zatına dil uzatanlar
Kadrini nereden bilsin Efendim
Bütün insanlığın hayat önderi
Seni, tanıyanın kalmaz kederi
İzinde gidenin, döner kaderi
Sonsuza götüren yolsun Efendim
Herkese ayandır asil duruşun
Muhammed Emin'sin, yoktur bir eşin
Sığınağı idin, her garip kuşun
Yetimi okşayan elsin Efendim
Nebiler serdarı, Hakkın habibi
Şefaat makamı, Kevser sahibi
Sevdalı yürekler pervane gibi
Nur yüzüne nazar kılsın Efendim
Gülümserken dişin inci saçardı
Mah yüzünde, pembe güller açardı
Gören gözler, aşk badesin içerdi
Dostlar nasibini alsın Efendim
Doğuştan mühürlü kara gözlerin
Kâinata ışık tutar sözlerin
Ümmetin içindi hüznün, kederin
Muhlis kalpli, en has kulsun Efendim
Düşmanların peşine düştü, hicrette
Emir almış güvercinler nöbette
Ulvi dava, yerde kalmaz elbette
İsterse, tüm zalimler gelsin Efendim
Müşfik kollarını açtı Medine
Hakikati gören, girdi bu dine
Nail olur isem, kutlu sevgine
Seven, sevdiğini bulsun efendim
Canlara can, sultanlara sultansın
Güzeli görmeyen, derdine yansın
Gönül, hasretine nasıl dayansın
Gözyaşımı kimler silsin Efendim
Senin gibi bir yüz, görmedi âlem
Vasfını yazmaktan, şan alır kalem
Sensiz yaşamaktan, duyarım elem
Bu can, sana kurban olsun Efendim. S.A.V.
MUSTAFA KILINÇ
Yâ Rasûlallah
Yâ Rasûlallah, eğer Sen, gelmeseydin âleme,
Güller açmaz, bülbül ötmez, mechûl esmâ Âdem'e
Varlığın mânâsı kalmaz, garkolurda mâteme!
Ay desem nûruna, aydan daha parlaksın Sen.
Su desem, cümle sulardan daha berraksın Sen.
Şaşırıp inci desem, inci de Senden doğuyor.
Sade bir katresi deryâ gibi ırmaksın Sen.
Gül desem, ey yüce mahbûb, terinin damlası o
Neye teşbih edeyim, mahzar-ı levlâksın Sen.
Ey Rauf, anneler evlada dönüp bakmazken,
Bir Rahimsin ki, bütün aleme kundaksın Sen.
ahmed fırat