Selam Olsun Şiiri | MUHAMMED DİNÇER
Selam Olsun
SELAM OLSUN MUHAMMED'e
MEKKE'ye GİDENLERE
ORALARI GÖRENLERE
SELAM OLSUN HERKESE
SELAM VERELİM
KURDA KUŞA
SELAM OLSUN
EN SEVGİLİYE
Muhammed Dinçer
Selam Olsun Dini şiirler eğitici şiirler okul şiirleri öğretici şiirler bilgilendirici şiirler dersimiz.com şiirleri öğrenci şiirleri amatör seçme şiirler şiir okul şiir sitesi
Selam Olsun Şiiri Hakkında Yorum Yazın
Selam Olsun Şiiri Hakkındaki Yorumlar
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Benzer Dini Şiirler
Duymayan Kalmasın
Dilde kelam elde kalem
Yaz ki duymayan kalmasın
Niçin yaratılmış âlem?
Yaz ki duymayan kalmasın
Döner durur her bir varlık
Gökte kamer suda balık
Nasıl diye sor bir anlık
Yaz ki duymayan kalmasın
Bir aya bak bir güneşe
Bir buza bak bir ateşe
Anlam verdiysen bu işe
Yaz ki duymayan kalmasın
Yağmur gökten nasıl yağar?
Batan güneş neden doğar?
Kıştan sonra niçin bahar?
Yaz ki duymayan kalmasın
Halil, sebebi var elbet
Bakıp görmeye gayret et
Haktır Cehennemle Cennet
Yaz ki duymayan kalmasın
HALİL MANUŞ
Halil MANUŞ
Zekât İle Sadaka
Nice ayette vardır
Açta bir bak kitaba
Fakirlerin hakkıdır
Zekât ile sadaka
Malın kırkta birini
Tam ölçerek vermektir
Ölçeğinde vermemek
Kul hakkını yemektir
Sadakada sınır yok
Yeter ki vermek iste
Komşun açken olma tok
Söylenmiştir hadiste
Yoldan taşı alanlar
Sadaka vermiş olur
Halka hizmet yapanlar
Karşılığını bulur
Hem sadaka hem zekât
Yardımlaşmadır dinen
Yaşar mutlu bir hayat
Bunun kıymetin bilen
HALİL MANUŞ
Halil MANUŞ
Türbedeki Kaplumbağa
Terk edilmiş bir mezar şehrin ilerisinde,
Caddenin kenarında en gizli bir yerinde…
Belki sahipsiz mezar belki eski bir yatır,
Belki de boş bir türbe bahçesi kapalıdır…
Kalın eski demirler sanırım açılmamış,
İçeri girilmemiş ayak da basılmamış…
Dağıtılmamış gibi tarihi değerleri,
Alınıp kırılmamış duvar döşemeleri…
Demirler çakılmamış levhalar konulmamış,
Çıkar sağlamak için halka da açılmamış…
Adi yeşil boyalar sürülmemiş şekilde,
Az bir şey de kalmışsa orijinal biçimde…
Dedim, bu şahıs için hem dua okuyalım,
Hem araştıralım hem de fikir kazanalım…
Tanınmamış bir kişi gizletmem gerekecek,
Kul girmesin diye mahvedilmemesi gerek…
Ansam bir ekip gelir fark edilir çok şeyler,
Bir tarih yok edilir bırakılmaz değerler…
Çünkü Yasin okurken kaplumbağası vardı,
Buruk bir sevinç ile kaplumbağa canlıydı…
Zamanında girmiş etrafı orman iken,
Demir perdeden sığıp geçebilecek iken…
Rahat ettiğinden mi çıkmayı düşünmemiş,
Yaşam sevinciyle doymuş ve de beslenmiş…
Derken, yollar yapılmış tüm ağaçlar kesilmiş,
Binalarım yükselmiş canlarım tüketilmiş…
Merak edilmeyince mezar, kenarda kalmış,
İnsan eli değmemiş çıkarlar sağlanmamış…
Kaplumbağamız ise pek de fark edilmemiş,
Kabir çerçevesinde bir sıkıntı çekmemiş…
Tümsekler çok olunca derin derin çukurlu,
Salon kadar bir bölge aynı anda yokuşlu…
Düz bir zemin değil ağaç bile yetişmiş,
Üstelik de bakımsız dedik ya girilmemiş…
İçi temizlenmemiş yabani bitkilerden,
Sahipsiz olduğundan izin vermediğinden…
Bunlar tahminlerim samimi görüşlerimiz,
Ne olur kınamayın içten fikirlerimiz…
Herhalde kaplumbağam o zamanlar yavruymuş,
Şimdi yüz yaşından fazla tam bir erişkin olmuş…
Ancak iştahsız, solgun biraz da vitaminsiz,
Üç beş tür ot yemekten kalmış mı çelimsiz?
Hemen manav aradım hem de ilerilerde,
Bir benzinlik yanında dinlenme tesisinde…
Üç beş sebze ve meyveyle olgun kavun aldım,
Hayvan seçsin ve yesin dedim ve uyguladım…
Çöplük olur diyerek yaptıklarım gizlidir,
Üç beş kul sebze atar diğerleri de zehir…
Şahsımın düşüncesi hayvancağız doyacak,
Sebzeler yetişecek hayvan sıkılmayacak…
Duvarın iç kenarı en görünmez köşesi,
Toprağıyla ekmişiz salatalık fidesi…
Dışarıdan uzanıp duvarların dibine,
Üç beş çeşit ekmiştik bahçenin zeminine…
Soğan kavun benzeri tohum serpiştirildi,
En gizli şekillerde fide yetiştirildi…
Üç beş kere uğradım hem dua hem vicdan,
Meczup zannetmiştir üç beş uzağımdan bakan…
Demiştir garip biri menfaat ummakta,
Belki soyma gereği içini yoklamakta…
Hayvan beslensin diye uğraşılar verdik,
Sonraki günler için tabiat geliştirdik…
Oysa öyle değildir düşüncemiz iyilik,
Lafım ihbar değildir biraz olsun dertleştik…
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Nasıldı?
Dün doğmuş gibi daha
Ne çabuk geçti yıllar
Erdim derken felaha
Mahşere çıktı yollar
Kendi derdinde herkes
Bakmaz kimse kimseye
Üflenir Sûr'a nefes
Faydasız şan ve paye
Can bedenden çıkmadan
Çek kendini hesaba
Nasıl olsa; bıkmadan,
Yazılmakta kitaba
Sahibine hakkını
Vererek helalleşin
Dağıtmazlar malını
Oğlun, kızın ve eşin
Nasıldı diyecekler,
Yaşantısı Halil'in?
Seninle gidecekler
İbadet ve amelin.
HALİL MANUŞ
Halil MANUŞ