Şahane Selimiye! Şiiri | Ali Koç Elegeçmez
Şahane Selimiye!
0smanlı’ya doksan yıl payitaht olan kentte
Kesme taşla örülü duvarların içinde
Devasa bir gövdenin çiçekli bahçesinde
Dört ince lâle gibi dört incecik minare
İster külliye’den bak, ister Meriç üstünden
Bu camide gördüğün her zaman dört minare
*
Sihirli el mi değer , yoksa kendi mi sihir?
Edirne’ye girerken olurlar iki tane
Kavak Meydanı denen yerden bakar her yere
Görkemiyle nakşolur ona bakan gönüle
Nereden bakarsan bak, her taraftan şahane
*
El sallar bu dört lâle diğer minarelere
Eski Cami, Kirazlı ,Burmalı, Muradiye
Camizâr içindeki bütün minarelere
Söğütleri okşayan Tunca’ya ve Meriç’e
Dev sütunlar üstünde yükselen revaklarla
Revaklara taç olan kubbelerle birlikte
*
Bu caminin plânı şahanemi şahane;
Her bir minaresinde üçer tane şerefe
Şerefeler üstüne işlenmiş bir çok lâle
Üçer ayrı yol bulunur bir tek minaresinde
*
Mimar Sinan’ın mührü mahfilde ters bir lâle
Sultan Selim’in ise bir sütünün dibinde!
Çinisi, motifleri, akustikle birlikte
Bu camiye diyorlar “ Şahane Selimiye
...............*..........
30.mart.2019/cumartesi
Ali Koç Elegeçmez
Şahane Selimiye! eğitici şiirler çocuk şiirleri okul öğrenci şiirleri Ali Koç Elegeçmez
Şahane Selimiye! Şiiri Hakkında Yorum Yazın
Şahane Selimiye! Şiiri Hakkındaki Yorumlar
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Benzer Turizm Haftası Şiirleri
Cennetim Türkiyem
Cennetim Türkiyem.
Doğu ayrı bir güzeldir,
Etsunlanmış gibidir, Van Kalesi,
Ortasında gölünün, AHTAMARA adası,
Gaziler diyan Antep,
Halil Ibrahim Sofrası,Balıklıgöl,
Tüm mevsimlerin bir arada yaşandığı Hakkâri,.
Zap suyundan geçilemese de
Bakir bir güzeldir Çölemerik.
Kapadokyada. ihlara vadisi,
Gözel bir rüyadır, Peri bacaları,
Toroslardan inilince Güneye
Akdeniz kucaklar bembeyaz suIarıyla,
Karadenizin HA UŞAKLARİNİ unuttum sanma!
Yeşilden başka renk tanımayan,
Finduklar, çaylar, hamsiler diyarı
Cennetim TÜRKİYEM
Münevver Erilmez
Münevver Erilmez
Edirne Muradiye Cami
Öykümüzün tarihi; 1426
Gerisini şimdilik edelim hasır altı!
*
İstanbul hayaliyle yaşarken Sultan Murat
Rüyasında demiş ki Mevlana;
...........................................”Bir mescit yap! ”
-İçinde mevleviler dönsünler, gece gündüz
Desinler tüm küffara “işte bu, felsefemiz! ”
Atlayıp kır atına dolaşmış sultanımız
"Tam burda olsun! " demiş
...........................mevlevi dergahımız
Ama, kavga edince dergahtaki erenler
Bir camiye çevirmiş dergahı, Murat'ımız
*
Bir başka söylenti de;
........................Sultan, çıkmış tepeye
Bakmış ki rüya gibi bu tepeden Edirne
Tunca -Meriç akarken söğütlerin altından
II.Sultan Murat kükremiş kır atından
*
Buyurmuş;
“Baksanıza,ne mahzun akar Meriç
Demek ki külliyesiz, minaresiz toprak,.hiç.!”
Yaradan, nehirlerle bezemiş bu beldeyi
Mutlaka kültür kenti yapmalı Edirne'yi.
*
Sularda titreşmeli, caminin kubbeleri
Burda bırakmalıyız en güzel hediyeyi
Donatmalı her yeri büyük külliyelerle
Semayı süslemeli cami minareleri
*
Çağırtıp, adı meçhul mimarını katına
Buyurmuş kılıç gibi, mimarın suratına! :
-İsterem bir cami yap, benzesin şu tahtıma!
Yakışsın Osmanlı'nın ve ceddimim şanına
Ders alsın oğlum Mehmet görünce çinileri
Yaptırsın buralara en iyi camileri!
*
Kaftanını okşarken Sarayiçi yelleri
Beklemiş hep sabırla bitsin diye camii
Mihrabını süsletmiş masmavi çinilerle
Şadırvan da koydurmuş avlusuna bir tane
*
Tüylerini yıkarken burada güvercinler
Duvarları süslemiş çiçek çiçek çiniler
Mest olmuş çinilere, camiyi yapan eller
Koşmuşlar görmek için bu camiyi şairler
*
Elbette Sultan Murat, bu iş bitti dememiş
'Darülhadis' denilen camii de bitirtmiş
Saray avlusu gibi gül kokan bu camiye
Üç tane şerefeli camiyi de ekletmiş
*
Kapısı meşhur olan bu sonuncu camiyle
Edirne, tarih kokan dar-ül nasr'a benzemiş
Gönüller birbirine aşkla bağlansın diye
Mimar'a, on kemerli bir de köprü diktirtmiş.
*
Arda,Tunca ve Meriç sularken Edirne'yi
“Ver! “ demişler toprağa, en güzel laleleri
Bu millet hak ediyor bu güzel beldeleri
Sultan Murat, kutsal kent yapacak Edirne'yi!
*
Gerçekten, nehirlerin kehaneti yol bulmuş
Edirne Rumeli'de doksan yıl başkent olmuş..
Yaklaşık yüz yıl sonra, görünce bu beldeyi
Lalelerle süslemiş Sinan, Selimiye'yi
*
Arda,Tunca ve Meriç bu yüzden kıvrık akar
Akarken camilere boynun çevirip bakar
Kiminin eteğini ıslatarak aksa da
Onlara yükseklerden iki cami göz kırpar;
*
Biri sultan Murat'tan çinili Muradiye
Bir de Mimar Sinan'dan, şahane Selimiye!
Mutludur altı asır bu camiyle Edirne
Mutludur Edirne'ye bakarken Muradiye
*
Ali Koç Elegeçmez
03.nisan.2019 /Çarşamba
ali koç elegeçmez
Yurt Türküsü
Güzel yurdum dağlarını,
Uzaktan göresim gelir.
Keskin esen yellerine,
Kendimi veresim gelir.
Gözümde tüter damların,
Sakız kokulu çamların,
Türkü söyler akşamların,
Bana kendi sesim gelir.
Su içtim kaynaklarından,
Gölgelerinde uyudum.
Kuşlarının söylediği
Şen türkülerle büyüdüm.
Ninniyle salladın beni,
Şefkatle kokladın beni,
Sevginle bağladın beni,
Güzel yurdum, güzel yurdum.
Vasfi Mahir KOCATÜRK
Vasfi Mahir KOCATÜRK
Edirne Kadı Bedrettin Camii
Bu günlerde
tuhaf tuhaf rüyalar görüyorum!
Örneğin;
Edirne Ayşekadın Semti’nde
Kadı Bedrettin Cami önünden
Ayşekadın Camii’ne kadar
........................yürüyorum
*
Dikiliyorum,
üzerinde 1647 yazan
ve suyu akmayan
Hacı Müslim Çeşmesi’nin önünde
*
Sonra girip
onarımı devam eden
Ekmekçizade Kervansarayı’nın içine
Sohbet ediyorum boya yapan bir
...........................emekçiyle
*
Şehir merkezinde
..............150 kuruşa içtiğim çayı
50 kuruşa içiyorum
buradaki kahvehanelerde
Dönüyorum geriye
*
Kadı Bedrettin Cami’nin
..........................önündeyim yine
Bir lira sadaka verip bir dilenciye
Cami Bahçesi’nde yatan
............................merhumlara
dualar ediyorum gönlümce
ve "merhaba! " diyorum
bahçede gezinen
asırlık bir kablumbağanın gözlerine
*
Cami’nin çevresindeki
dar sokaklara giriyorum
Dev gibi apartmanlar arasında
sıkışmış, kırık kiremitli evler
pencereleri örten soluk perdeler
dişleri dökülmüş çeşmeler görüyorum
*
Bir zaman tünelinde gezer
........................gibi yürüyorum
Asırlık rüzgarlar serinletiyor gönlümü
0 kurnasız çeşmeden dolduruyorum
.............................güğümümü!
*
Ama yok,evet yok,
göremiyorum kapısının önünü süpüren
al yazmalı Gül’ümü
ve
kasımpatları açmış bahçeleri
mum çiçeğinin sarmaladığı pencereleri
kapılardan sarkan hanınellerini
Acaba hepsi öldü mü?
*
Nihayet,
Kadı Bedrrettin Cami’nin kapısı önünde
ilikleyip ceketimin önünü
var gücümle haykırıyorum
geçmişe ve geleceğe
Ey Kadı Bedrettin!
Ey Koca Bedrettin!
*
Talatpaşa Caddesi ‘ndeki
............................mekanınla
şükürler olsun ki yaşıyorsun hala!
Ama ben,
ama ben Kadı Bedrettin,
yavaş yavaş ölüyorum galiba!
Ali Koç Elegeçmez
....……..*……...
03.nisan.2019/çarşamba
ali koç elegeçmez