Eğitim Sitesi

Paylaşmak Güzeldir Şiiri

Paylaşmak Güzeldir Şiiri | ALİ RIZA CEBECİ (ARC XY16)

Paylaşmak Güzeldir

PAYLAŞMAK GÜZELDİR
Ben, bencilliğin kölesi,
Belki de tek başına kalmak isteyenlerin,
Sığındığı bir liman,
Kimselerin uğramadığı.
Ama tek başına değiliz ki,
Biz insani bir nefes
Vicdanımızın sesidir en enfes
Özveri, fedakarlık, yardımlaşma
Bunların bir adı da,biz
4 tane 1'i topla
Elde avuçta sade 4
Biz için birleşti, 1111 etti
En zengin biziz,
Çünkü biz biriz.

ALİ RIZA CEBECİ

add

tag Paylaşmak Güzeldir Şiiri Ali Rıza Cebeci eğitici şiirler okul şiirleri öğretici şiirler bilgilendirici şiirler dersimiz.com şiirleri öğrenci şiirleri amatör seçme şiirler şiir okul şiir sitesi

Paylaşmak Güzeldir Şiiri Hakkında Yorum Yazın

  

Paylaşmak Güzeldir Şiiri Hakkındaki Yorumlar

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Benzer Dini Şiirler

Maneviyat Lazım

İbadeti anladık ancak maneviyat az,
Kılık kıyafet tamam Rab ciddiye alınmaz…

Tevhit hiç sayılıyor emirler tutulmuyor,
Üç beş kural istisna tevhit unutuluyor…

Bağışlamalar kalkmış herkes birbirine küs,
Sohbet söyleşi de yok herkes kurmuş birer üs…

Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK

Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK

Kıl Beni Ey Namaz

Kıl beni ey namaz !
Çöllerden topla hücrelerimi,
Rahmetinin vahasında ağırla bu yitik kalbi.
Kıl beni ey namaz !
Secdede ruhumu yeniden fısılda bana,
Şahdamarı yakınlığından emzir bu puslu bedeni.
Kıl beni ey namaz !
Küçülsün dağlar, denizler taşsın, dağılsın kalabalıklar.
Rükû, rükû doğrult eğriliklerimi.
Kıl beni ey namaz !
İkiye bölünsün kalbim,
Ortasından çatlasın kıblenin şakağında.
Sevgilinin işaret parmağı değsin yeter ki göğsüme.
Kıl beni ey namaz !
Topla sevdalarımı kırık aynaların çatlaklarından,
Ömrüme ilikle seviçlerimi,
Firûze düşler düşür alnımın şafağına.
Kıl beni ey namaz !
Tenim İbrahim gibi ateşe düşmüşken,
Uzak tut nefsimin nemrudundan beni,
Gül kokulu serinlikler yağdır yüreğime.
***
Göz nurum ey !
Canım namaz,
Kıl beni ey !
Ömrüm namaz.
Secdene al beni de,
Gül değdir gönlüme,
Aşkına yaz beni de
Yarim namaz.


Kıl beni ey namaz !
Günahın, isyanın, nisyanın kuytusunda büyüttüğüm pişmanlığımın yüzünü yerden kaldır,
Utandırma beni,
Al karanlıklarımı,
Al karalıklarımı,
Gözbebeğinde yıka.
Kıl beni ey namaz.
İnsan kıl beni.
Doğru kıl.
Duru kıl,
Diri kıl beni.
İnsan kıl bu bedeni.
Ah,
Alnımı dayadığım secdegahıma kim serpti bu incileri ?
Kim ?
Kim bu dua hammalı ellerimin yüküne ortak ?
Kim ?
Ah,
Ziyankar-ı çarık,
Ah,
Namütenahim kavrayışın yolcusu,
Ah,
İçimde biriktirdiğim yalnızlığın seyrüsefer gölgesi,
Ah.
Gitmek, gidememektir kendimden,
Amentünün arasatında bir tedirginim ben,
Aklımın köşe bucak ilticaları sevgilide kaldı,
Hangi gaflete büründü ki, ellerim sızlatıyor dokunduğu tenleri ah ?
Haydin felaha,
Haydin felaha
Haydin namaza,
Haydin kurtuluşa.
***
Göz nurum ey !
Canım namaz,
Kıl beni ey !
Ömrüm namaz.
Secdene al beni de,
Gül değdir gönlüme,
Aşkına yaz beni de
Yarim namaz.

Senai Demirci

Ziyaretçi

Türbedeki Kaplumbağa

Terk edilmiş bir mezar şehrin ilerisinde,
Caddenin kenarında en gizli bir yerinde…

Belki sahipsiz mezar belki eski bir yatır,
Belki de boş bir türbe bahçesi kapalıdır…

Kalın eski demirler sanırım açılmamış,
İçeri girilmemiş ayak da basılmamış…

Dağıtılmamış gibi tarihi değerleri,
Alınıp kırılmamış duvar döşemeleri…

Demirler çakılmamış levhalar konulmamış,
Çıkar sağlamak için halka da açılmamış…

Adi yeşil boyalar sürülmemiş şekilde,
Az bir şey de kalmışsa orijinal biçimde…

Dedim, bu şahıs için hem dua okuyalım,
Hem araştıralım hem de fikir kazanalım…

Tanınmamış bir kişi gizletmem gerekecek,
Kul girmesin diye mahvedilmemesi gerek…

Ansam bir ekip gelir fark edilir çok şeyler,
Bir tarih yok edilir bırakılmaz değerler…

Çünkü Yasin okurken kaplumbağası vardı,
Buruk bir sevinç ile kaplumbağa canlıydı…

Zamanında girmiş etrafı orman iken,
Demir perdeden sığıp geçebilecek iken…

Rahat ettiğinden mi çıkmayı düşünmemiş,
Yaşam sevinciyle doymuş ve de beslenmiş…

Derken, yollar yapılmış tüm ağaçlar kesilmiş,
Binalarım yükselmiş canlarım tüketilmiş…

Merak edilmeyince mezar, kenarda kalmış,
İnsan eli değmemiş çıkarlar sağlanmamış…

Kaplumbağamız ise pek de fark edilmemiş,
Kabir çerçevesinde bir sıkıntı çekmemiş…

Tümsekler çok olunca derin derin çukurlu,
Salon kadar bir bölge aynı anda yokuşlu…

Düz bir zemin değil ağaç bile yetişmiş,
Üstelik de bakımsız dedik ya girilmemiş…

İçi temizlenmemiş yabani bitkilerden,
Sahipsiz olduğundan izin vermediğinden…

Bunlar tahminlerim samimi görüşlerimiz,
Ne olur kınamayın içten fikirlerimiz…

Herhalde kaplumbağam o zamanlar yavruymuş,
Şimdi yüz yaşından fazla tam bir erişkin olmuş…

Ancak iştahsız, solgun biraz da vitaminsiz,
Üç beş tür ot yemekten kalmış mı çelimsiz?

Hemen manav aradım hem de ilerilerde,
Bir benzinlik yanında dinlenme tesisinde…

Üç beş sebze ve meyveyle olgun kavun aldım,
Hayvan seçsin ve yesin dedim ve uyguladım…

Çöplük olur diyerek yaptıklarım gizlidir,
Üç beş kul sebze atar diğerleri de zehir…

Şahsımın düşüncesi hayvancağız doyacak,
Sebzeler yetişecek hayvan sıkılmayacak…

Duvarın iç kenarı en görünmez köşesi,
Toprağıyla ekmişiz salatalık fidesi…

Dışarıdan uzanıp duvarların dibine,
Üç beş çeşit ekmiştik bahçenin zeminine…

Soğan kavun benzeri tohum serpiştirildi,
En gizli şekillerde fide yetiştirildi…

Üç beş kere uğradım hem dua hem vicdan,
Meczup zannetmiştir üç beş uzağımdan bakan…

Demiştir garip biri menfaat ummakta,
Belki soyma gereği içini yoklamakta…

Hayvan beslensin diye uğraşılar verdik,
Sonraki günler için tabiat geliştirdik…

Oysa öyle değildir düşüncemiz iyilik,
Lafım ihbar değildir biraz olsun dertleştik…

Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK

Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK

Acilen Kul Hakkını Öğrenmeliyiz 6

Yediğin kul hakkının farkında da değilsin,
Yaptığın hilelerle, büyük günah işlersin...

Çaldığın tellere bak, bunlar milletin malı,
Haram her zaman haram, bulsan bile at nalı...

Rab'bimiz seni gördü aldın, sattın, harcadın,
Polisi atlatmakla, Rab'bi atlatamadın...

Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK

Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK

Dini Şiirler, Paylaşmak Güzeldir Şiiri