Köyüm Şiiri | Allah bilir :-)
Köyüm
Köyümü çok severim
Ailemle orada yaşamak isterim
İneklerden süt sağar süt içerim
Köyüme gitmek isterim
Ağaçların otların arasında
Piknik yapmak isterim
Hamağa uzanarak
Uyumak isterim
Dağdaki tavşanın
Ormandaki tilkinin
Kırlardaki sincabın
Yanına gitmek isterdim
Köyümü çok severim
Herkes gitmek ister
Köyde oyun oynamayı
Köye gitmek isterim
Köyüm Şiiri Hakkında Yorum Yazın
Köyüm Şiiri Hakkındaki Yorumlar
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Benzer Çiftçilik - Tarım Ürünleriyle İlgili Şiirler
Çiftçiler
ÇİFTÇİLER
Şu kavgalı, gürültülü şehirlerden uzakta
Semaları sis görmeyen, o mübarek toprakta,
Sabahleyin uyanır, kuşlarla beraber
Ne şenlikli ömür sürer, iyi kalpli çiftçiler.
Güneş doğar, altın yaldız serpilir,
Çiçeklerde parıldayan elmas, çiğler belirir,
Korusunda bülbül öter, çağlayan derenin,
Kuzuların sesleriyle, çınlar her engin.
Rüzgar gelir, gökyüzünü kucaklayan tepeden,
Yelpazeler, ekinleri uzaktaki değirmen,
Çiftlik halkı bir, bir işlerine dağılır,
Çift sürülür, bir taraftan koyunlar, inekler sağılır.
Büyükbaba dinlenirken, çubuğuyla ormanda
Büyükanne tereyağı, kaymak yapar bir yanda,
Küçük kızlar, bahçelerden meyve, çiçek devşirir,
Anneleri fırında , taze ekmek pişirir.
Akşam olmuş, güneş artık sönüyor,
Kasabaya satış için giden oğul, çiftliğe dönüyor,
Yamaçlardan koyun, kuzu sesi duyulurken,
Çobanbaşı, sığırları ahırlara koyuyor.
Meleyerek ağıllara giriyorken kuzular,
Toplanırlar bir sofraya, ana, baba, yavrular,
Hazin hazin, kaval sesi oralara yayılır,
Çiftçilerin, şenliğine doğan ayda bayılır.
Yalan, hile, asla girmez bu köylünün içine,
Aldatanın, yalancının bu yerlerde işi ne,
Keder olmaz, hastalık yok, çünkü sağlam havası,
Gönüllere şifa verir, o yaldızlı berrak seması.
İyi kalpli çiftçilerin, elbet olmaz günahı,
Gökyüzünü düşünerek , öğrenirler Allah’ı,
Beğendinse bu hayatı, ey mektepli Arkadaş,
Şu kavgalı, gürültülü şehirden sende uzaklaş.
ALİ OSMAN ABACIOĞLU
Çiftçi
Un olmasa fırıncı
Ekmeyi nasıl yapar
Börekleri kekleri
Sizlere nasıl sunar
Buğdayın özüdür un
Yaşamın tadıdır un
Çifçinin emeğiyle
Ekmeğe hamurdur un
Ekmek için buğdayı
Önce ekip sularız
Biçme vakti gelince
Tarlalara koşarız
Patlamış mısırınız
Şekeriniz yagınız
Çifçilerden geliyor
Sakın şaşırmayınız
Daha neler neler var
Saymakla bitirmeyi
Yediğiniz her şeyde
Var bizim emegimiz
Melih Semih Dursun
Melih Semih Dursun
Çiftçi Ve Oğullarının
1/:
Bizim köylü yaşlı çiftçinin böğrüne,
Saplanınca dayanılmaz bir ağrı,
Bıraktı babasından kalan karasabanı.
Çözdü yarı yaşlı yorgun atlarını,
Dört çekerli tahta arabasından
Demir dirgen ve tahta yabadan
Elini eteğini çekti
Bizim köylü yaşlı çiftçi
Galiba buradan gidecekti.
2/:
Çevresine çağırdı oğullarını,
Bostan boruk ekili bahçeden,
Üzüm koruk dikili bağdan,
Ve verimsiz çorak tarladan.
Daha durumunu yaban yad duymadan
Gideceğini bu dünyadan.
Vasiyetini söyleyecekti.
3/:
Yaşlı çiftçinin çevresini,
Sarınca izbandut gibi oğulları.
Yükseltti hasta adam cılız sesini,
Usul usul dedi ki: 'Vasiyetim,
Sakın ha bozmayın birliğinizi,
Tıpkı ben ölmemişim gibi.'
Sonra göründü yaşamın dibi
Göçtü bu dünyadan yaşlı çiftçi
Geldiği ilk gün ki gibi.
Ahmet Yozgat
Ahmet Yozgat
Pazaryeri
Maydanozlar, naneler,
Ayvalar, kestaneler,
Sırt sırta vermiş gibi,
Pazarı kaplamışlar.
Şu pırasa, havuca,
Ispanaklara bakın.
Şu iri elmalarda,
Al yanaklara bakın.
Bakın şu lahanaya,
Bakın şu kerevize.
Hepsi de ayrı, ayrı,
Nasıl gülüyor bize.
Tahsin BİLENGİLİN
Tahsin BİLENGİLİN