Sena Cok guzel olmus 2018-05-29
Jandarma Şiiri | Kasım Kaplan
Jandarma
Mekânımız dağ başı,
Yârim dökme gözyaşı,
Kız ben sana gelicem
İzin vermez onbaşı.
Başımda yeşil bere,
Hasret kaldım ben yâre.
Komutana çıkayım,
Bulsun buna bir çare.
Her sabah eğitimde,
Resmin tüter gözümde.
Kız ben seni alırım
Yeminliyim sözümde.
Yaparım eğitimi,
Ben çok sevdim yerimi.
Bana bir mendil gönder,
Kurutayım terimi.
Jandarma dağ taş gezer,
Rüzgârdan hile sezer.
Halkın huzuru için,
Eşkıya başı ezer.
Yemyeşil bereliyim,
Çelikten yürekliyim.
Yârimden haber gelmez.
Bu yüzden yareliyim.
Yakışıklı jandarma,
Kız beni utandırma,
Karşıdan kaş göz edip,
Aklımı bulandırma.
Kasım Kaplan
Jandarma askerlikle ilgili şiir Mehmetçik Kasım Kaplan okul şiirleri
Jandarma Şiiri Hakkında Yorum Yazın
Jandarma Şiiri Hakkındaki Yorumlar
Yazılan son 1 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 1 yorum yazılmış.
Benzer Askerlik Konulu Şiirler
Pes Etmeyeceğim Savaşacağım
Ben sadece bir askerim
Ülkem İçin Savaşan
Ülkemde Büyük Bir Savaş Olsa
Pes Etmeyeceğim Savaşacağım
Pes Etmeyeceğim Savaşacağım
Yeryüzündeki Milyonlarca İnsan İçin
Pes Etmeyeceğim Savaşacağım
Ülkemde Savaşan Yiğitlere Yardım İçin
Vurulursam Savaşta
Pes Etmeyeceğim Savaşacağım
Düşmanlar Tüm Askerleri Öldürse
Pes Etmeyeceğim Savaşacağım
Altımızda Yatan Milyonlarca Yiğit İçin
Pes Etmeyeceğim Savaşacağım
Bu Büyük Ülkem İçin
Pes Etmeyeceğim Savaşacağım
Pes Etmeyeceğim Savaşacağım
Ülkemin Mutluluğu İçin
Bu Ülkem Ölmez
Askerler Ölmez
Emirhan Demirkılıç
Asker Oğlum
Asker oğlum,
Bu yazı sana .
Şiirler gelsin aklına,
Hani benim oğlum, söz verdin ya bana,
Askerlik yapıp dönecekti anasına.
Oğlumu verin bana
helal olsun canım ona.
isterse saçımı süpürge ederim yavruma.
Damla Soydoğan
Asker
bende askerdim bir zamanlar
babam abım dayım
tüm erkek çocuklar
aslında tüm değil
20 yaşında olanlar
korkmayın kollayın
üzülmeyin savaşın
yaşasın yaşasın
güçlü bir millet olduğumuz için
ecem güven
Asker Kınası
Dün gece rüyamda yavrumu gördüm
Yün çorap istedi, o sabah ördüm
Zarfa, Şırnak yazıp, postaya verdim
Askerin anası, erinmez imiş.
İzinden dönerken gününü saymış
Az değil uz değil, tam ondört aymış
O gece görmedik, bir yıldız kaymış
Yıldız sahibine görünmez imiş.
Tez geçti zaman, üç ay kalmıştı
Kuşkunun yerini, umut almıştı
Cansız hayalim diye, bir resim salmıştı
Belki de gidip de, gelinmez imiş.
Soğukmuş oralar, her taraf karmış
Dağlar amansızmış, yolları darmış
Bastığı yerde de, bir mayın varmış
Toprağa basarken, bilinmez imiş.
Al kanları beyaz kara dökülmüş
Kolu kopmuş yavrumun, topuk sökülmüş
Duydum ki Mehmedim, ölürken gülmüş
Hâlbuki ölürken, gülünmez imiş.
Yanası yanası, ciğer yanası
Yansa da ağlamaz, şehit anası
Ananın yaktığı, asker kınası
Kıyamete kadar silinmez imiş.
Tahtadan yapılmış uzun bir kutu
Baş ucu geniş, ayak ucu dar.
Çakallar bilirki:
Bu kutuyu yarın kendileri dolduracaklar.
MUHAMMED AKBAŞ