Eğitim Sitesi

İstanbul Şiiri

İstanbul Şiiri | ZEYNEP UZUN

İstanbul

bazen sakin olursun,
bazen hiç susmazsın,
bazen ağlar,
bazen gülersin,
ne koca bir yersin,
sen istanbulum.
çok ormanın yok,
ama sen yine de güzelsin,
denizlerinle,köprülerinle...
sen çok güzelsin,
güzel şehrim benim,
koca istanbulum...

add

tag İstanbul şiiri İstanbul'un fethi şiirleri eğitici şiirler okul şiirleri öğretici şiirler öğrenci şiirleri amatör kısa şiirler

İstanbul Şiiri Hakkında Yorum Yazın

  

İstanbul Şiiri Hakkındaki Yorumlar

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Benzer İstanbul'un Fethi - İstanbul Şiirleri

Güzel Yemyeşil Şehirdir İstanbul

Asya ile Avrupa'yı birbirine bağlayan
Bu iki kıta arasında köprü olan
Tarihi eserleriyle hayranlık uyandıran
Güzel yemyeşil şehirdir İstanbul

Masmavi güneş ışıklarıyla parıldayan
Boğazın o eşsiz güzelliğine sahip olan
Güzel insanları neşeyle barındıran
Güzel yemyeşil şehirdir İstanbul

Kimler geldi kimler geçti bu şehirde
Hertarafı tarih kokar buram buram
Dikili Taş'ı,Ayasofya'sı,Süleymaniye'si ile
Güzel yemyeşil şehirdir İstanbul

Gelenler gidenler geldi geçti yaşandı
Havası,suyu,torağı ile Türk Yurdu
Camileriyle, minareleriyle ün yapan şehir
Güzel yemyeşil şehirdir İstanbul

Kimlere ilham kaynağı olmadı ki
Şairler,edipler,yazarlar yetiştirdi
Kendine hayran etti herkesi bu şehir
Güzel yemyeşil şehirdir İstanbul

Girenin birdaha çıkası gelmiyor
Görenin birdaha birdaha göresi geliyor
Yaşayanın hiç ayrılası gelmiyor
Güzel yemyeşil şehirdir İstanbul

Fatih Mehmet Karaca

Fatih Mehmet KARACA

İstanbul

Kamyonlar kavun taşır ve ben
Boyuna onu düşünürdüm,
Kamyonlar kavun taşır ve ben
Boyuna onu düşünürdüm,
Niksar'da evimizdeyken
Küçük bir serçe kadar hürdüm.

Sonra âlem değişiverdi
Ayrı su, ayrı hava, ayrı toprak.
Sonra âlem değişiverdi
Ayrı su, ayrı hava, ayrı toprak.
Mevsimler ne çabuk geçiverdi
Unutmak, unutmak, unutmak.

Anladım bu şehir başkadır
Herkes beni aldattı gitti,
Anladım bu şehir başkadır
Herkes beni aldattı gitti,
Yine kamyonlar kavun taşır

Fakat içimde şarkı bitti.

Cahit KÜLEBİ

Cahit KÜLEBİ

Fethin Sabahında

Gökler eğilip dağlara "kimdir" diye sordu,
Kimdir bu gelen gözleri şimşekleniyordu...
Bir kır atın üstünde ufuklar gibi mağrur,
İstanbul'a kartalca bakan gözleri kordu...

Birden enginlere şahlandı küheylan,
Birdenbire gök kubbesi deryalara vurdu...
Yol vermek için Marmara deprendi yerinden,
Yol vermek için Fatih'e rüzgar bile durdu...

Aksetmede tek bir sesi heybetle semada,
Şahlanmada bir çağ yaratan "dev gibi ordu..."
Kaç yüz senelik köhne Bizans can veriyordu,
Tanrım bu ne kudret,bu ne heybet,bu ne zordu...

Talha Sağlam

İstanbul'um Merhaba!

Yedi tepe destane
Bakışları mestane
Adı binbir efsane
İstanbul’um, merhaba!
*
Merhaba tarih sözlüm!
Mavi gözlüm
Kültür duvaklım
Turkuvaz yanaklım
Güvercin kanatlım
*
Kültür dokulum
İyot kokulum
Sinan nakışlım
Cennet bakışlım........merhaba!
*
Bilir misin, biz seni can gibi seviyoruz
Hatta can şöyle dursun, yâr gibi seviyoruz
*
Yârdan bile geçeriz, eğer ki gerekirse
Biz seni Mehmetçik gönlüyle seviyoruz.
*
Deniz sende oynaşır en güzel renkleriyle
Tarih sende rakseder mazinin haşmetiyle
*
Zaman bile sinende bağdaş kurup oturur
Cemalini seyreder ebedin hasretiyle!
*
Hakkımdır seni sevmek canandan bile fazla
Öz ana sevgisinden ne eksik ne de fazla
*
Ruhların cennetlerden beklediği o hazla
Ruhlara şifa veren İstanbul'umsun benim!
*
Sende gördüm mavinin gün boyu güldüğünü
Vapurların yüzerken kuğuya döndüğünü
*
Lacivert sularında oynaşırken balıklar
Martıların “is-tan-bul! ” diyerek öldüğünü!
*
Direksiz semalara benziyor kubbelerin
Senin adını yazar göğe minarelerin
*
Yedi gözlü mabetsin, güzelliğinden emin
Adı binbir efsane İstanbul'umsun benim.
.*
Sen,
cennetin aksini gönle yansıtan şehir
Bulutlara uzanan köprülerin olmasa
Yeni Cami önüne güvercinler konmasa
Tenini okşamasa Marmara’nın suları
Saçımı savurmasa Haliç’in rüzgarları
.*
Boğaz’a yaslanırken ihtiyar hisarların
Suları okşamasa köşklerin, sarayların
Denizi dudağından öperken martıların
Çığlığı duyulmasa Boğaz’da vapurların
*
Salacak limanında sallanmasa kayıklar
Kanlıca’da denize eğilmese ağaçlar
Uçmasa Galata’dan Üsküdar’a Hazerfan
Bir tarih haykırmasa
Yıldız’dan Çırağan’dan
*
Atatürk bakınırken
Dolmabahçe camından
Topkapı, koklamasa seni Sarayburnu’ndan
Ne farkın kalır senin
Bir Paris’ten, Newyork’tan
*
Seni İstanbul yapan
neon lambalar değil

Seni İstanbul yapan
geçmişim kokan tenin

Sinan diye haykıran
o eşsiz camilerin

Cami avlularında
uçan güvercinlerin

“Şahit ol” dercesine
gökyüzüne uzanan

Şahadet parmak gibi
ince minarelerindir.
..
Haydarpaşa limanı
Ortaköy ve Aşiyan

Cağaloğlu Yokuşu
Gülhana Parkı..falan

Sahaflar Çarşısı'nda
kitap satan o adam

Galata Köprüsü'nde
balık tutan Süleyman
Sultanahmet...Beyazıt....
Taksim denilen meydan

Ve nihayet her gönle
Firdevs’i anımsatan

Boğaz’dan mavi mavi
Bakınan gözlerindir!

Seni İstanbul yapan
kalabalıklar değil

Seni İstanbul yapan
ceddimin emeğidir

Seni İstanbul yapan
Atatürk yüreğidir.

Ali Koç Elegeçmez
........*.........
06.nisan.2019/perşembe

Ali Koç Elegeçmez

İstanbul'un Fethi - İstanbul Şiirleri, İstanbul Şiiri