Eğitim Sitesi

Güzel Yemyeşil Şehirdir İstanbul Şiiri

Güzel Yemyeşil Şehirdir İstanbul Şiiri | Fatih Mehmet KARACA

Güzel Yemyeşil Şehirdir İstanbul

Asya ile Avrupa'yı birbirine bağlayan
Bu iki kıta arasında köprü olan
Tarihi eserleriyle hayranlık uyandıran
Güzel yemyeşil şehirdir İstanbul

Masmavi güneş ışıklarıyla parıldayan
Boğazın o eşsiz güzelliğine sahip olan
Güzel insanları neşeyle barındıran
Güzel yemyeşil şehirdir İstanbul

Kimler geldi kimler geçti bu şehirde
Hertarafı tarih kokar buram buram
Dikili Taş'ı,Ayasofya'sı,Süleymaniye'si ile
Güzel yemyeşil şehirdir İstanbul

Gelenler gidenler geldi geçti yaşandı
Havası,suyu,torağı ile Türk Yurdu
Camileriyle, minareleriyle ün yapan şehir
Güzel yemyeşil şehirdir İstanbul

Kimlere ilham kaynağı olmadı ki
Şairler,edipler,yazarlar yetiştirdi
Kendine hayran etti herkesi bu şehir
Güzel yemyeşil şehirdir İstanbul

Girenin birdaha çıkası gelmiyor
Görenin birdaha birdaha göresi geliyor
Yaşayanın hiç ayrılası gelmiyor
Güzel yemyeşil şehirdir İstanbul

Fatih Mehmet Karaca

add

tag Güzel Yemyeşil Şehirdir İstanbul şiiri eğitici şiirler okul şiirleri öğretici şiirler öğrenci şiirleri amatör kısa şiirler

Güzel Yemyeşil Şehirdir İstanbul Şiiri Hakkında Yorum Yazın

  

Güzel Yemyeşil Şehirdir İstanbul Şiiri Hakkındaki Yorumlar

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Benzer İstanbul'un Fethi - İstanbul Şiirleri

Canım İstanbul

Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar;
Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar.

İçimde tüten birşey; hava, renk, eda, iklim;
O benim, zaman, mekan aşıp geçmiş sevgilim.

Çiçeği altın yaldız, suyu telli pulludur;
Ay ve güneş ezelden iki İstanbulludur.

Denizle toprak, yalnız onda ermiş visale,
Ve kavuşmuş rüzgar onda, onda misale.

İstanbul benim canım;
Vatanım da vatanım...

İstanbul,
İstanbul...

Tarihin gözleri var, surlarda delik delik;
Servi, endamlı servi, ahirete perdelik...

Bulutta şaha kalkmış Fatih'ten kalma kır at;
Pırlantadan kubbeler, belki bir milyar kırat...

Şahadet parmağıdır göğe doğru minare;
Her nakışta o mana: Öleceğiz ne çare?..

Hayattan canlı ölüm, günahtan baskın rahmet;
Beyoğlu tepinirken ağlar Karacaahmet...

O manayı bul da bul!
İlle Istanbul'da bul!

İstanbul,
İstanbul...

Boğaz gümüş bir mangal, kaynatır serinliği;
Çamlıca'da, yerdedir göklerin derinliği.

Oynak sular yalının alt katına misafir;
Yeni dünyadan mahzun, resimde eski sefir.

Her akşam camlarında yangın çıkan Üsküdar,
Perili ahşap konak, koca bir şehir kadar...

Bir ses, bilemem tanbur gibi mi, ud gibi mi?
Cumbalı odalarda inletir "Katibim" i...

Kadını keskin bıçak,
Taze kan gibi sıcak.

İstanbul,
İstanbul...

Yedi tepe üstünde zaman bir gergef işler!
Yedi renk, yedi sesten sayısız belirişler...

Eyüp öksüz, Kadıköy süslü, Moda kurumlu,
Adada rüzgar, uçan eteklerden sorumlu.

Her şafak Hisarlarda oklar çıkar yayından
Hala çığlıklar gelir Topkapı sarayından.

Ana gibi yar olmaz, İstanbul gibi diyar;
Güleni şöyle dursun, ağlayanı bahtiyar...

Gecesi sünbül kokan
Türkçesi bülbül kokan,

İstanbul,
İstanbul...

Necip Fazıl KISAKÜREK

Necip Fazıl KISAKÜREK

İstanbul'um Merhaba!

Yedi tepe destane
Bakışları mestane
Adı binbir efsane
İstanbul’um, merhaba!
*
Merhaba tarih sözlüm!
Mavi gözlüm
Kültür duvaklım
Turkuvaz yanaklım
Güvercin kanatlım
*
Kültür dokulum
İyot kokulum
Sinan nakışlım
Cennet bakışlım........merhaba!
*
Bilir misin, biz seni can gibi seviyoruz
Hatta can şöyle dursun, yâr gibi seviyoruz
*
Yârdan bile geçeriz, eğer ki gerekirse
Biz seni Mehmetçik gönlüyle seviyoruz.
*
Deniz sende oynaşır en güzel renkleriyle
Tarih sende rakseder mazinin haşmetiyle
*
Zaman bile sinende bağdaş kurup oturur
Cemalini seyreder ebedin hasretiyle!
*
Hakkımdır seni sevmek canandan bile fazla
Öz ana sevgisinden ne eksik ne de fazla
*
Ruhların cennetlerden beklediği o hazla
Ruhlara şifa veren İstanbul'umsun benim!
*
Sende gördüm mavinin gün boyu güldüğünü
Vapurların yüzerken kuğuya döndüğünü
*
Lacivert sularında oynaşırken balıklar
Martıların “is-tan-bul! ” diyerek öldüğünü!
*
Direksiz semalara benziyor kubbelerin
Senin adını yazar göğe minarelerin
*
Yedi gözlü mabetsin, güzelliğinden emin
Adı binbir efsane İstanbul'umsun benim.
.*
Sen,
cennetin aksini gönle yansıtan şehir
Bulutlara uzanan köprülerin olmasa
Yeni Cami önüne güvercinler konmasa
Tenini okşamasa Marmara’nın suları
Saçımı savurmasa Haliç’in rüzgarları
.*
Boğaz’a yaslanırken ihtiyar hisarların
Suları okşamasa köşklerin, sarayların
Denizi dudağından öperken martıların
Çığlığı duyulmasa Boğaz’da vapurların
*
Salacak limanında sallanmasa kayıklar
Kanlıca’da denize eğilmese ağaçlar
Uçmasa Galata’dan Üsküdar’a Hazerfan
Bir tarih haykırmasa
Yıldız’dan Çırağan’dan
*
Atatürk bakınırken
Dolmabahçe camından
Topkapı, koklamasa seni Sarayburnu’ndan
Ne farkın kalır senin
Bir Paris’ten, Newyork’tan
*
Seni İstanbul yapan
neon lambalar değil

Seni İstanbul yapan
geçmişim kokan tenin

Sinan diye haykıran
o eşsiz camilerin

Cami avlularında
uçan güvercinlerin

“Şahit ol” dercesine
gökyüzüne uzanan

Şahadet parmak gibi
ince minarelerindir.
..
Haydarpaşa limanı
Ortaköy ve Aşiyan

Cağaloğlu Yokuşu
Gülhana Parkı..falan

Sahaflar Çarşısı'nda
kitap satan o adam

Galata Köprüsü'nde
balık tutan Süleyman
Sultanahmet...Beyazıt....
Taksim denilen meydan

Ve nihayet her gönle
Firdevs’i anımsatan

Boğaz’dan mavi mavi
Bakınan gözlerindir!

Seni İstanbul yapan
kalabalıklar değil

Seni İstanbul yapan
ceddimin emeğidir

Seni İstanbul yapan
Atatürk yüreğidir.

Ali Koç Elegeçmez
........*.........
06.nisan.2019/perşembe

Ali Koç Elegeçmez

Şahane İstanbul

Boğaziçi köprüsünden geçerken,
Deniz pırıl pırıl
Gözlerimi kamaştırır
Ah!İşte güzel İstanbul...

Beşiktaş'ta martılar uçar,
İnsanlar simit satar.
Ne güzel bir hayat
Ah!İşte güzel bir hayat

Bir de Kız Kulesi
İçinde restoranlar ve daha neler neler...
İşte hayat
Ah!İşte güzel İstanbul...

Gizem Asya Yılmaz

Gizem Asya Yılmaz

İstanbul'un Fethi

Aştık geçilmez dağlar üstünden
Öyle vakur, öyle heybetli
Vardık ot bitmeyen vadilere
Ayağımız değdi yeşerdi!

Gönlümüzde büyüklüğü Asya'nın
Yıktı köhneliğini orta zamanın
Zamanın karanlığı ortasında
Şimşek örneği parlayan kılıcımız
Nur yağdırdı aydınlık yeni günlere
Eskilik, karanlık düşüverince yere,
Dağlar, denizler misali,
Yol verdi gemilere!

Sustu kulakları tırmalayan çan;
Burca bayrak dikince Ulubatlı Hasan!

İbrahim MİNNETOĞLU

İbrahim MİNNETOĞLU

İstanbul'un Fethi - İstanbul Şiirleri, Güzel Yemyeşil Şehirdir İstanbul Şiiri