Eğitim Sitesi

Gönüllerde Üsküdar Neşesi Şiiri

Gönüllerde Üsküdar Neşesi Şiiri | Ali Koç Elegeçmez

Gönüllerde Üsküdar Neşesi

Rüya gibi bir diyardayım
Üsküdar Meydanı’nda
III.Ahmet Çeşmesi’nin yanındayım
Kızıl rengiyle güneş batıyor
Kızkulesi’nin arka tarafından
Ellerimi yıkıyorum
III.Ahmet Çeşmesi'nin kurnalarından
*
Cennetten düşmüş bahçeye benziyor
Süleymaniye’nin boy verdiği
.............................................karşı kıyılar
Tribünlere benzetilmiş sahil boyunda
İstanbul’u içiyor;
........................genç-yaşlı tüm oturanlar
*
Bakıyorum da,
Denize olta atan balıkçıların
0ltalarında Üsküdar var!
Kuşkonmaz Cami'nin duvarlarında
ve kızaran balık kokularında
Üsküdar, Üsküdar..... yine Üsküdar!
*
Ne zaman gezinsem sahil boyunda
Gönlüme Üsküdar neşesi dolar
0tururken sahil boyunda
içimdeki yaşama sevinci artar da artar
*
Martılar öter çığlık çığlığa
Üs..kü..daar...Üs...kü...daar!
......................Üs...kü...daar!
Karşımda
Dolmabahçe.......Orta köy...
Boğaz Köprüsü.......yalılar...
*
Bir elimde balık-ekmek
Bir elimde çay
Gözümde Üsküdar /Gönlümde Üsküdar
Dilimde Üsküdar..
Güneşin batışında hep Üsküdar var!
.........*
22.mayıs.2019

add

tag Gönüllerde Üsküdar Neşesi eğitici şiirler çocuk şiirleri okul öğrenci şiirleri Ali Koç Elegeçmez

Gönüllerde Üsküdar Neşesi Şiiri Hakkında Yorum Yazın

  

Gönüllerde Üsküdar Neşesi Şiiri Hakkındaki Yorumlar

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Benzer İller, İlçeler, Beldeler, Mahallelerle İlgili Şiirler

Brastik Başka Köylere Benzemez

Doyamadım ekmeğine aşına
Kurban olam toprağına taşına
Ne kadar övünsem gitmez boşuna
Brastik başka köylere benzemez
XXX
Özündedir Gülabi'nin asaleti
Ruhundadır Aziz'in cesareti
Kanındadır Munzur'un nezaketi
Brastik başka köylere benzemez
XXX
Ezeldendir tandır ekmeği
Örnektir tulum peyniri
Doyumsuzdur çay ile yemesi
Brastik başka köylere benzemez
XXX
Yazın ayranlı çorbası
Kışın nefistir ketesi
Çok keyiflidir çay ile sohbeti
Brastik başka köylere benzemez
XXX
Komşu köyler ile her zaman barış
Toprağını ele vermez bir karış
Var olmak için yapıyor yarış
Brastik başka köylere benzemez

İbrahim SEVİNDİK

İbrahim Sevindik

Severim Kırşehir'i

Severim Kırşehir’i, hayalimde, duamda,
Dedelerimin şehri hep Fatihalarımda…

Annem, babam, ailem, soyum, sülalem, ceddim,
Gelmişim ve geçmişim, apaçık Kırşehirliyim.

Fakat uzaklardayım, Rab’bim hep benimledir.
Gönlüm memleketimde, ruhum Kırşehir’dedir,

Kırşehir yüreğimde, Kırşehir geçmişimde,
Bedensiz dolaşırım hep ziyaretlerimde.

Bilinçaltımdan çıkmaz, rüyalarıma hep girer,
Rable yakınlaşırım, olmadım hiç derbeder.

Uyurum Kırşehir’deyim, melekler reddetmez,
Dedelerim görmezler, babamsa engellemez.

Fakat hepsi meşguldür çünkü bunlar rahmetli,
İlgilenen hiç olmaz, derim bu nasıl Kırşehirli?

İçlerinden geçerim, kanatlanır ulaşamam,
Toprağında yaşarım, yine de başaramam.

Çektiğim tüm günahım, ayağımı basamadım,
Belki en uğrak yerim, daha hiç yaşayamadım.

Kırmızılı güllü Hoca, derler böyle anılırım.
Kırşehir’in gülünü, yıllardır yakamda taşırım,

Hep sanal âlemlerde, ruhların âleminde,
Ölsem de yaşasam da Kırşehir içerimde.

Ne ulaşılamaz ne hasret veren bir şehir,
Yarın Rab’den isterim, ahirette Kırşehir.

Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK

Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK

Yayla Sahili

Saros, Ege'de gözüm; Yayla, gözümde inci!
Sahiline dökülmüş gökyüzünün bilinci!
Simli her kum tanesi parlarken yıldız gibi
Samanyolu'na benzer Yayla'nın kum sahili.

Bronz heykel gibidir sahildeki insanlar.
Kumlarına yatarlar, kumdan evler yaparlar.
Balıkçı tekneleri kısmete ağ atarak
Martılarla birlikte suda nasip ararlar.

Evlerin bahçeleri süslüdür çiçeklerle;
Sümbül, zambak, gül, lale, papatya..menekşeyle
Dallarda ötüp duran saka ve bülbülüyle
Aşiyan diyarıdır Yayla'nın kum sahili.

'Yayla Köyü' dendi mi hemen geçme, dur biraz!
Gönlündeki tortuyu kumlarına dök biraz.
Tertemiz sularında bir kaç kulaç atarak
Her çeşit yorgunluğu sularına saç biraz!

Yayla'nın kum sahili uyuyan bir melektir!
Kumu okşayan deniz, ürkek bir kelebektir!
Şırıl şırıl ninniyle uyuduğu geceden
Aynı şırıltılarla uyanan bir bebektir!

Açar açmaz gözünü, güneş sahile akar!
Mavi deniz usulca kumun yüzünü yıkar!
Babalar çocuklarla denize olta atar.
Yayla'nın kum sahili her sabah huzur kokar.

Kimi de uykusunu mavi sularda açar
Kurbağalama, kelebek...sırt üstü suya yatar..
Yeni uyanan deniz, şaşkın gözlerle bakar!
Bir kaç martı gülerek havada pike atar

Semaya bakan sular platonik aşktadır
Kavuşmak özlemiyle sanki tutuşmaktadır..
Çok uzakta beliren minik minik dalgalar
Beyaz yunuslar gibi sahile akmaktadır...

Birbirinin üstünden kaya kaya ilerler
Yeleleri masmavi beyaz salyalı taylar!
Sahile varır varmaz kumlarda erir gider
Tayların ağzındaki bol köpüklü salyalar..

Uzaktaki tepeler sık sık renk değiştirir.
Yayla'ya nispet diye sanki süslenmektedir.
Buluttan şapka yapıp, bazan allık sürmekte
Yayla'nın sahiline her gün özenmektedir!

Uzanır iki yana sahilin bol kumları
Danişment, Erikli'de..Vakıf'tadır kolları!
Taş limana girince balıkçı kayıkları
Canınıza can katar Yayla'nın balıkları!

Dört bir yana dökülür yorgunluklar, elemler!
Tarlada mantar gibi kumsalda şemsiyeler.
Yakamozlu suların sihirli parıltısı
İnsanların gözünün bebeğinde yüzerler!

Evlerde, bahçelerde insanlar hep mutludur.
Martılar bile burda, yarından umutludur!
Güneşin tayfı vurur onun ılık suyuna
Yayla'nın Sahili'nde mavi renk en mutludur!

İnsanlar mavi bakar! Çiçekler mavi kokar!
Martılar mavi gökte, masmavi kanat açar!
Gece gündüz duyulur sahilin her yanından
Dalga sesleri gibi o mavi kahkahalar!

Kemanesi denizdir, kumları keman teli
Kemanın tellerini okşar denizin eli!
'Kasap'ı fısıldarken kumun simli telleri
Dökülür sahiline tüm Keşan türküleri!

Yayla'nın sahiline her gelen iz bırakır.
Kumsaldaki bu izler mavi suya karışır.
Alır götürür onu hışırtılı dalgalar
Bambaşka sahillere sizden selam bırakır!

Yayla'nın sahilinde deniz hep 'çarşaf gibi '
Yüzmeye doyamazsın buruşur diye teni!
Onda yüzen her insan olur onun bir ben'i!
Yayla'nın denizinde yüzmeye doyamazsın!

Çoluk çocuk, genç yaşlı, gezerler sahilinde
Ne arasan bulunur Yayla'nın rençberinde
Güneşin bakışları her an insan teninde,
Yanmaya doyamazsın Yayla'nın Sahili'nde!

O kadar sıcaktır ki sahilin simli kumu
Çıplak ayaklarınla kumlara basamazsın.
Pırıl pırıl, tertemiz gök mavisi suyuna
Gökten düşmüş sanarak bakmaya doyamazsın!

Eğer dayanamazsan güneşin kucağına
Bir meşe gölgesinde otur gönül dalıma!
Gönlünün sıcağını bırak meltemlerime
'Gönlümü Yayla yaptım ' Yayla Sahille

Ali Koç Elegeçmez
19.nisan.2019/Keşan

Ali Koç Elegeçmez

Şirin Gökçeli

ŞİRİN GÖKÇELİ

Gökçeli Niksar’ın incisi, süsü,
Yeşile bürünmüş bitki örtüsü,
Dillere dolanmış bereket türküsü,
Bolluğun diyarı Gökçeli Beldesi.

Üzümü, pekmezi dünya markası,
Yaprağı ince süper dolması,
Halkın emeği, gelir kapısı,
Bereketli yerdir güzel Gökçeli.

Toprağı verimli yetişir sebze,
Hepside doğal, hepside taze,
Daha çok ürünler sunuyor bize,
Bereketli belde güzel Gökçeli.

Üzüm beldede altın gibidir,
Ekmek parası alın teridir,
Yaprağın merkezi başkentidir,
Bereketli yerdir güzel Gökçeli.

Yaprağı tanınır hemen her yerde,
Damarsız dışı incecik perde,
Tadını tat bir daha verde,
Bir başka güzel bizim Gökçeli.

Üzümü öz kendi markası,
Dışının rengi altın sarısı,
Tarlada geçer yılın yarısı,
Çalışkan insanlı güzel Gökçeli.

Dilim Kayalar nerede sor,
Acayip şekilli, renkleri mor,
Binlerce yılda oluşmuş zor,
Bir başka güzel bizim Gökçeli.

Gökçeli yakın kolay varması,
Her taraf bağlık, üzüm asması,
Birinci gelir yaprak sarması,
Cennet’ten köşe Yeşil Gökçeli.

Üzümü sıkılır şıra yapılır,
Tavada kaynarken toprak atılır,
Şişeye konup sonra satılır,
Üzümün başkenti güzel Gökçeli.

Yaprağı kopar, dalından yeşil,
İçini doldur ateşte pişir,
Çevreyi seyret, görünce şaşır,
Bir başka güzel bizim Gökçeli.

Ünal GÜNEŞDOĞDU

Ünal GÜNEŞDOĞDU

İller, İlçeler, Beldeler, Mahallelerle İlgili Şiirler, Gönüllerde Üsküdar Neşesi Şiiri