feride bay Çok güzel harika bayildim allahım kabul etsin 2015-05-05
Ey Allah'ın Resulü!... Şiiri | M.NİHAT MALKOÇ
Ey Allah'ın Resulü!...
...gönüllerin efendisine tazimle...
Rahman'ın habibisin
Ey Allah'ın Resulü!...
Gönlümün tabibisin
Ey Allah'ın Resulü!...
Diller adını anar
Gönül aşkınla yanar
Yıkık kalpleri onar
Ey Allah'ın Resulü!...
Kokunu soluyoruz
Hasretle doluyoruz
Yoldaşın oluyoruz
Ey Allah'ın Resulü!...
Yaşayan Kur'andın sen
Sözünde durandın sen
Hâl hatır sorandın sen
Ey Allah'ın Resulü!...
Gül açardı gül yüzün
Hakikatti her sözün
İslam'la dolu özün
Ey Allah'ın Resulü!...
Set çekmiştin eleme
Kıymet verdin kaleme
Müjdeciydin âleme
Ey Allah'ın Resulü!...
İzini izliyoruz
Yolunu gözlüyoruz
Seni çok özlüyoruz
Ey Allah'ın Resulü!...
Kusurumuza bakma
Hasret narında yakma
Bizi bize bırakma
Ey Allah'ın Resulü!...
M.NİHAT MALKOÇ
Ey Allah'ın Resulü şiir M.NİHAT MALKOÇ şiirleri eğitici şiirler öğretici şiirler kutlu doğum haftası şiirleri Hz. Peygamberimiz ile ilgili şiirler Dini şiirler Hz. Muhammed ile ilgili şiirler
Ey Allah'ın Resulü!... Şiiri Hakkında Yorum Yazın
Ey Allah'ın Resulü!... Şiiri Hakkındaki Yorumlar
Yazılan son 12 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 12 yorum yazılmış.
Benzer Kutlu Doğum Haftası (Mevlid-i Nebi) Şiirleri
Hira Dağı
Can Resule ocaktın sen
Hira Dağı, Hira Dağı...
Sımsıcak bir kucaktın sen
Hira Dağı, Hira Dağı...
Cümle taşlar dile geldi
Yabaniler ele geldi
Bütün canlar güle geldi
Hira Dağı, Hira Dağı...
Peygambere mescit oldun
Hakikat nuruyla doldun
Göçtü kervan, sen de soldun
Hira Dağı, Hira Dağı...
Üstüne ayetler indi
Mazlumun gözyaşı dindi
Peygamber kokusu sindi
Hira Dağı, Hira Dağı...
Dağların başında taçtın
Ayet ayet çiçek açtın
Gül yüzlüye ışık saçtın
Hira Dağı, Hira Dağı...
Peygambere yârân oldun
O göçünce viran oldun
Zalimlere niran oldun
Hira Dağı, Hira Dağı...
Duydun kutlu dilekleri
Ağırladın melekleri
Tutuşturdun felekleri
Hira Dağı, Hira Dağı...
Sen tefekkür deryasısın
Müminlerin rüyasısın
Vicdanların mayasısın
Hira Dağı, Hira Dağı...
M.NİHAT MALKOÇ
M.NİHAT MALKOÇ
Hüzün Yılı / Senetül Hüzün
Hüzün yılını yaşarken,
Acılar arka arkaya gelmişti.
Önce büyük oğlun Kasım'ı,
Toprağa verdin ellerinle.
Ardından diğer oğlun Abdullah'ı.
Sonra amcan Ebu Talibi.
Ne çok anardın iyiliklerini.
Üç gün sonra da,
Hatice annemizi.
İslam'ın biricik çiçeğini,
Ömrünün gerçeğini,
Kasımla Abdullah'ın annesini,
Topraklar aldı senden.
Hüzünler sıralanmıştı yüreğine.
Seni üzecek sözleri,
Dolamıştı müşrikler diline.
Neslin kesildi dediler.
Hayır, işte biz buradayız.
Seni seven bir orduyuz.
Sana verilen Kevser'le gururluyuz.
Biz ve çocuklarımız.
Acılar sıralanmıştı yüreğine.
Yaşlar doldu gözlerine.
Karşıdaki dağa seslendin.
Ey dağ dedin.
Ey dağ, benim başıma gelen,
Senin başına gelseydi dayanamaz yıkılırdın.
Bir acı akşamında,
Cebrail geldi.
Kalk dedi.
Bitecek artık acılar.
Şimdi miraç vakti.
Kavuşma vakti.
Vuslat ile geçecek hepsi.
Miraçta makamın gösterilmişti.
Ben burada kalayım o zaman dedin.
Hayır dediler henüz değil ki;
Dünya'da bitmedi yaşanacak günün.
Ya Resulullah, buralara nasıl döndün?
O makamından sonra.
Bu topraklara nasıl alıştın?
Toprakla teyemmüm yapılır ya.
Bu senin toprağa basmandandır.
Senin mübarek ayağınla,
Bastığın topraklar nur oluyordu.
Tuttuğun dallar gül oluyordu.
Haykırıyordun putlar kırılıyordu.
Şehadeti haykırıyordun.
Şirkin cümlesi yok oluyordu.
Zaten doğduğun zamanda da öyle olmuştu.
Putlar yüz üstü düşmüştü.
Mecusi'nin ateşi sönmüştü.
Mazlumun gözyaşı dinmişti.
Bırakın dedin,
Dünya onların olsun.
Bize Allah yetmez mi?
Dünya tuzak dedin.
Bize cennet yetmez mi?
Giderken ben sizi beklerim dedin.
Kevser'in başında.
Buna şüphem yok ama.
Ben Kevser'e gelir miyim?Bilmiyorum.
Niye mi? Biliyorsun işte günahlarım.
Senin ölçünde yaşayamadım.
Kur'anın emirlerini taşıyamadım.
Ne Kevser'e ne de sana şüphem var.
Ben Dünyayı kalbimden çıkaramadım.
Osman Ali AYDIN
Osman Ali Aydın
Yâ Rasûlallah
Yâ Rasûlallah, eğer Sen, gelmeseydin âleme,
Güller açmaz, bülbül ötmez, mechûl esmâ Âdem'e
Varlığın mânâsı kalmaz, garkolurda mâteme!
Ay desem nûruna, aydan daha parlaksın Sen.
Su desem, cümle sulardan daha berraksın Sen.
Şaşırıp inci desem, inci de Senden doğuyor.
Sade bir katresi deryâ gibi ırmaksın Sen.
Gül desem, ey yüce mahbûb, terinin damlası o
Neye teşbih edeyim, mahzar-ı levlâksın Sen.
Ey Rauf, anneler evlada dönüp bakmazken,
Bir Rahimsin ki, bütün aleme kundaksın Sen.
ahmed fırat
Rahmet Peygamberi
Dünyamızı şereflendirdiğinde,
Sanki güller açmıştı kainat.
Müjdeleşiyordu tüm varlık alemi,
'Muhammedü'l-Emin' doğdu diye...
Kainat o an eğilmiş bir dal gibi,
Selamlıyordu varoluş sebebini.
Ardından aralandı kara bulutlar,
Bir güneş gibi parladı, islamın nuru.
Yağmaya başladı sağnak rahmet yağmuru.
Ne kisralar dayanabildi rahmetine,
Ne de bin yıllık mecusi ateşi...
Selamlar olsun sana, Ya Muhammed!
Selamlar olsun sana, Ya Rsulüllah!
Samet Bayram
Samet Bayram