Canım Bursa'm Şiiri | Zeynep Yıldız
Canım Bursa'm
Bursa
Benim evim
Benim yuvam
Nerelisin derler
Gözlerim yaşarır
BURSA'LIYIM derim
Kendimle gurur duyuyorum
Evimi,yuvamı anlattığım için
BURSA diyince
Gözlerimde canlanır
O yeşillikler
O güzellikler
Benim evim
Benim yuvam
Güzel BURSA'M
SENİ ASLA UNUTMAYACAĞIM...
Canım Bursa'm şiiri eğitici şiirler okul şiirleri öğretici şiirler öğrenci şiirleri amatör kısa şiirler
Canım Bursa'm Şiiri Hakkında Yorum Yazın
Canım Bursa'm Şiiri Hakkındaki Yorumlar
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Benzer İller, İlçeler, Beldeler, Mahallelerle İlgili Şiirler
Kadıköy'de Bir Gün
Yavaşlayınca Kadıköy Vapuru
Sakinleşti martılar
Sakinleşti deniz;
Köpükler azaldı suda
“Hoş geldin! “dedi
......................Haydarpaşa Tren Garı
“Hoş geldin! ” dedi GATA !
*
Yaklaştı Kadıköy İskelesine vapur
Yaklaştı yavaşça
İşte
o zaman ayak bastım Kadıköy’e,
..........................................ilk defa
İskele yanında durdum
Buradaki güzelliklere vuruldum.
İlk gördüğüm;
Dalgalar nasıl uysallaştıysa suda
Kediler dost olmuştu burada
.........................................martılarla
Başımın üstünde martı çığlıkları
Sağ yanımda
çift minareli cami
ve Haydarpaşa Gar Binası
Artık şart oldu bir selfi çekmek
bu "körler ülkesi"nde,
..............Gar Bina'lı bir "Kadıköy hatırası"
*
İlerledim Kadıköy’ü soluya soluya
Balıkçı Muharrem’den
bir porsiyon balık-ekmek aldım
.............................porsiyonu sekiz liraya
Balık yemediğimden değil
İçimde kalmasın diye
............Kadıköy’de balık yememenin acısı
Bir selfi daha çektim
Balıkçı Muharrem’le birlikte
Bol renkli ikinci bir "Kadıköy hatırası"
*
Sonra o kayalara rastladım Moda’da
Sahil boyunca dizilmiş dev gibi kayalara
Üzerlerinde aşk yazıları.....çeşitli adlar
Gördüm ki;
Süleymaniye’yİ, Yeni Cami’yi
Sultanahmet’i, Ayasofya’yı..
Galata Kulesi’ni...
Daha çok,
bu kayaların üzerinde seyrediyor insanlar
*
Çünkü,
en güzel
bu kayalar üzerinden görünmekte
Avrupa Yakası
Bir selfi daha çektim bu kayalar üzerinden,
İçimde yaşasın diye
Boğaz'ın bu eşsiz manzarası
Son sözüm;
Doyamadım buradan Boğaz'ı seyretmeye
Diğer yerlerini gezmek
...................................kaldı başka bir güne
................*...........
2016/Kadıköy
Kayıt Tr:22.mayıs.2019-çarşamba
Ali Koç Elegeçmez
Kayıp Cennet Enez!
Adalar Denizi’nin kuzey sahillerinde
Saros denen körfezin başladığı o yerde
*
Kumsal, deniz ve tarih vererekten el ele
Enez’i benzetmişler Atlantis ülkesine!
*
Sema ile denizin öpüştüğü bu kentte
Balıkçılar gün boyu ağ atarlar denize
*
Martılar çığlık atar, balıkçıllar konuşur
Rüzgarlar şarkı söyler bu efsunlu beldede
*
Deniz, güneş, kum, tarih; eğer ilk tercihinse
Hiç düşünme atla gel, “kayıp cennet” Enez’e
*
Toprağa indirilen her kazmanın sesinde
Antik meltemler eser toprağın ciğerinde
*
Ayranı, beş bin yılık çanaklara doldur iç
Simli bir kumaş gibi parıldayan sahilde
*
Yollar asfalttır ancak, dikkatli olun bence
Uçurumu yoktur da, bayır çok önünüzde
Lozanlı günleri de “unutma! ” Dercesine
Meriç burdan dökülür Adalar Denizi’ne (Ege)
*
Dört bin metre kumsalı uzanırken aheste
Enez'imi benzetir Fildişi Sahili’ne
*
Denizi mavi yapmış, denizi yapan kim’se! !
Tuzu da eksik koymuş, tuzu kim eklediyse! !
*
Balığı tıknefestir, biraz da aptal bence
Sabah akşam kayıklar hep birinci viteste
*
Kale’si güvenlidir, çünkü kuşlar, el ense
GALA’da yuva yapar tamamı ne hikmetse!
*
Kapıdaki o figür ilginizi çekerse
Biliniz ki aittir, Traklı bir askere
*
Dışarıdaki dev çapa:
-Cenovadan! diyorlar
-Yok, kadırga!
-Baştarda! ......
………………..................birbirini yiyorlar!
Oysa bana sorsalar, söylerdim nedir aslı!
Yukarda söylediğim sohbete giriş faslı
*
Belki Venedik'tendir, belki bir Pers çapası
Belki de, görününce Yunus Bey donanması
-
Kadırgalar önünde pupa yelken yol alan
Tas ve tarak unutan bir haçlı hatırası
*
Dalyanları sorarsan, otur da gönül eyle
At oltayı sulara, taze YILAN BALIK ye
*
Sonra çıkıp kaleye bak gönülden denize
Sıkı dur, çarpılma haa! Bu maviyi görünce
*
Akşamın puslu rengi sinerken gökyüzüne
Batıda, kor’dan bir top göz kırpar gözünüze
0 anda bakarsanız güneşin gözlerine
Söylemedi demeyin, aşk girer gönlünüze
..*
Bir de geçmişe dalmak eğer ki hobinizse
Onbin yıllık tarihin yüzersiniz içinde
*
Şehitler Diyarı’ysa, sol yandan bakar size
Mehmet’im orda bindi düşmanın ensesine
*
Kanlısırt ….Anafarta..
…..………………her biri bin efsane
Aşığım, Conkbayırda “.. öl! “diyen şanlı sese
………………*
Karar çıksa; ölüm yok!
…………………Taht kurardım Enez’e!
Her çağ için yüz kere ağ atardım denize
Meşe, çam kokusunu çekerek ciğerime
Yolculuğa çıkardım Adalar Denizi’ne!
*
Ege’deki bu cennet ömüre ömür katar
Enez'e aşık olan bir başka aşktan kaçar!
Ali Koç Elegeçmez
..............*.........
03.nisan.2019/çarşamba
ali koç elegeçmez
Gündüzün Koynunda Saros'un Gözleri!
Zıtların birliğinde dört nala akan zaman
0 sanal varlığıyla belirince ufuktan
Saros’u bir cennete benzetmek ister gibi
Sihirli fırçasını çıkarır fıtratından!
*
Her seher vakti güneş, geçer aynı yerine
Döker bütün nurunu semanın üzerine
Seher denen bu anda, sema benzerken güle
Cennetin aksi düşer körfezin tuvaline!
*
Yıldızlarla süslenmiş simsiyah bir geceyi
“Sema” adlı mavi gül, ayırırken uzaydan
Bu gülün yaprakları altındaki körfezi
Yedi renkli zümrüte benzetir artık zaman
*
Bu anda, yarımada çıkar suyun üstüne
Bin renkli bindallıyı giyinir üzerine
Yemyeşil rimelini sürünce kirpiğine
Aşkın mavisi düşer denizin gözlerine
*
Ufukta dansa başlar deniz, mavi gök ile
Etekleri savrulur upuzun kum sahile
Güneşin ateşiyle yanarken engin deniz
Vuslat huzuru siner semanın gözlerine
*
Sonra kumlar tutuşur sahilin her yerinde
Huzur yelleri eser ağaç gölgelerinde
Yunus’un yanan gönlü düşmüş gibi gönlüne
Işınlar raksa başlar suyun zerrelerinde
*
Körfezin kollarında canlanan bu gonca gül
Körfezi benzetirken bir irem bahçesine
Zamansız mekanların dinginliği çökelir
Saros denen “bu cennet bu cehennem” üstüne!
*
O eşsiz lisanıyla tabiat gelir dile
Güller işte bu anda aşık olur bülbüle
En katı gönül bile bu güzellik önünde
Oğul oğul asılır Sarozsun gözlerine!
*
Yamaçlardan el sallar artık ahlat, meşe,çam
Yemyeşil yaşmağını çıkarmadan başından
Gergeflere işlenen rengarenk çiçeklerin
Kokuları yayılır körfeze sabah akşam.
*
İnmez iyot kokusu meltemlerin sırtından
Gören Mecnun’a benzer, Saros’un endamından
Hele buse almışsa güneşinden, kumundan
Gönlünün çapasını alamaz sularından
*
Hüdhüdler keşfe çıkar masalsı renkleriyle!
Sanki pulsuz mektuplar taşırlar dilleriyle
Çok uzak diyarlardan haber getirmiş gibi
Ötüp ötüp dururlar denizin üzerinde
*
Su dibinde gezinir deniz minareleri
Huzur turuna çıkar minik balık timleri
Kumdan ati örerken çocukların elleri!
Güneşten hayat çalar Saros’un dilberleri!
*
Ve güneş bırakınca semaya son buseyi
Utangaç renkler kaplar semanın gözlerini
Dallardaki kuşların veda şarkılarında
Gül kurusu al bürür göğün mavi tenini
*
Körfezin bedenine bu anda çöker sancı
Gündüz güzelliğinin gönülde kalır tadı
Anlarız ki çaresiz, uyarak “ol! ” emrine
Değişim, vurmaktadır terkisine kırbacı!
Ali Koç Elegeçmez
12.nisan.2019-cuma
Ali Koç Elegeçmez
Şirin Gökçeli
ŞİRİN GÖKÇELİ
Gökçeli Niksar’ın incisi, süsü,
Yeşile bürünmüş bitki örtüsü,
Dillere dolanmış bereket türküsü,
Bolluğun diyarı Gökçeli Beldesi.
Üzümü, pekmezi dünya markası,
Yaprağı ince süper dolması,
Halkın emeği, gelir kapısı,
Bereketli yerdir güzel Gökçeli.
Toprağı verimli yetişir sebze,
Hepside doğal, hepside taze,
Daha çok ürünler sunuyor bize,
Bereketli belde güzel Gökçeli.
Üzüm beldede altın gibidir,
Ekmek parası alın teridir,
Yaprağın merkezi başkentidir,
Bereketli yerdir güzel Gökçeli.
Yaprağı tanınır hemen her yerde,
Damarsız dışı incecik perde,
Tadını tat bir daha verde,
Bir başka güzel bizim Gökçeli.
Üzümü öz kendi markası,
Dışının rengi altın sarısı,
Tarlada geçer yılın yarısı,
Çalışkan insanlı güzel Gökçeli.
Dilim Kayalar nerede sor,
Acayip şekilli, renkleri mor,
Binlerce yılda oluşmuş zor,
Bir başka güzel bizim Gökçeli.
Gökçeli yakın kolay varması,
Her taraf bağlık, üzüm asması,
Birinci gelir yaprak sarması,
Cennet’ten köşe Yeşil Gökçeli.
Üzümü sıkılır şıra yapılır,
Tavada kaynarken toprak atılır,
Şişeye konup sonra satılır,
Üzümün başkenti güzel Gökçeli.
Yaprağı kopar, dalından yeşil,
İçini doldur ateşte pişir,
Çevreyi seyret, görünce şaşır,
Bir başka güzel bizim Gökçeli.
Ünal GÜNEŞDOĞDU
Ünal GÜNEŞDOĞDU