Eğitim Sitesi

Büyük Arzu Şiiri

Büyük Arzu Şiiri | Arif Hikmet PAR

Büyük Arzu

Ağustos gecesinde mavi ışıklar iniyor tepelerden,
Lâcivert bir yelpaze gibi açılmış gökyüzü.
Gazi, çadırdan çıktı, arkasında paşalar,
Meşin kırbacı dizlerine vuruyor.
Şöyle bir yukarı kaldırdı başını:
Bayrağa gönül vermiş gibi yıldızlar...
Sonra heyecanla İsmet Paşa'ya soruyor:
- Erat hazır mı İsmet ?
- Her şey tekmil, Paşam!
O bir ayna gibi bilirdi içimizi,
Gözlerinde yarınki şafaklardan izler.
Karanlıkta baktı, parıldıyor süngüler...
- Merhaba asker! dedi,
Saflar önünden geçti;
Mehmetler "Yaşa, yaşa!" diyordu.
O altın saçlarını vermiş geceye
Şimdi her şeyi unutmuş,
Yalnız büyük bir aşkla
Afyon sırtlarına doğru
Haşmetle kartallar gibi süzülmek istiyordu.
Bir alev çağlayanı halinde
Akdeniz'e dökülmek istiyordu.

Arif Hikmet PAR
Kartal Bakışlı Deha'dan

add

tag Atatürk Şiirleri şiir sitesi eğitici şiirler Büyük Arzu Arif Hikmet PAR

Büyük Arzu Şiiri Hakkında Yorum Yazın

  

Büyük Arzu Şiiri Hakkındaki Yorumlar

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Benzer Atatürk Şiirleri

Mustafa Kemal Havası

Köylülerin oturduğu bir kahvede
Söz edilirken güz ekiminden birdenbire
Şavk vurması gözlere ulusal imeceden
Doğrulup kalması bir ulusun, öyle bir hava.

Aşka benzer, şevke benzer, Ferhat'ın dağ delmesi
Künk döşemesi, su çekmesi Amasya'ya
Mustafa Kemal'in kağnıları taş taşırken
Ulu yapıların yükselmesi, öyle bir hava.

Bir savaş alanı ovalarda, tepelerde
Sakarya'dan uzun, Sakarya'dan zor
Ve Mustafa Kemal atlısının getirdiği haber:
Düşman bozulmuş gidiyor, öyle bir hava.

Herkes kurtuluş ordusunun eri gibi
Yeniden bir alan savaşı verir gibi,
Gerilik, karanlık, yoksulluk karşısında,
Dumlupınar zaferi gibi, öyle bir hava.

Düş gibi, yarın gibi, hemen yarın gibi
İki bin rakımlı tepe alınmış gibi,
Davul zurna şenlik dernek köylerde
İzmir'e varılmış gibi, öyle bir hava.

Öyle sade, öyle umutlu, öyle halkça,
Güzel işlere doğru kavak gölgesi yollardan,
Çankaya'daki bağ evinden bir sabah sanki,
Ankara'ya iniyor Mustafa Kemal, öyle bir hava.

Sivas köylüklerinde buğday yetiyor,
Halkım yamasız urbalar içinde,
Mustafa Kemal'in kara tahtası başında
Herkes dilediğini yazıyor, öyle bir hava.

Ölünün toprak bölünmüş, yaşayana verilmiş,
Emek kul olmaktan kurtarılmış
Gül açıyor bahçelerde tütün, mısır, incir
Şıkır şıkır oynuyor kızların ellerinde, öyle bir hava.

Köy okulunun bahçesine bayrak çekilende
Selâm durmamız kardeşliğe ve insanlığa
Kardeşliğe bayrağımızdan bir şey katmamız,
Güller katmamız insanlığa bayrağımızdan, öyle bir hava.

Ve en güzeli demiryollarımızdan sanki
Mustafa Kemal geçecekmiş gibi,
Soracakmış gibi bize ıssız istasyonlarda,
Ne yaptınız? Yaptıklarımızın sevinciyle, öyle bir hava.

Sularda çamur yok, dupduru bir ırmak
Gönüllerimizin ta içinden akıyor
Kardeşlik denizine aşk dalgalarıyla,
Kıyısına yaşantıların güller bırakarak, öyle bir hava.

Şiir diyeceksiniz, insanlığın kız kardeşi şiir
O mu? Bağımsızlık gülü emek menekşesi
Bir seher tazeliğiyle sarmış ulusumuzu
Mustafa Kemal havasında gelecektir... öyle bir hava

Edip AYEL

Edip AYEL

Dağ Başını Duman Almış

Bir sisli kasım sabahıdır bu;
Düştüler yollara Kırklar Yediler...
Dağ başını duman almış kardeşim,
Gün doğmayacakmış, dediler.
Baktım ki bütün gökyüzü baştan başa tenha,
Bir kapkara matem sarıyor memleketi,
Her sineyi bir kapkara yas dolduruyor,
Ev ev bacalardan taşıyordu.
Bir sisli kasım sabahı baktım,
Baştan başa öksüz koca bir yurt,
Taş taş döğünüp ağlaşıyordu.
Nereden çıktı bu ferman nereden?
Dağ başını duman almış kardeşim,
Ansızın bir karayel esti meğer pencereden,
Karıştı tarihin sayfaları...
Toz duman içinde Anafartalar!
Samsun, Erzurum, Sivas,
Baş döndürücü bir hız geçiyor memleketi,
Nefesler tıkanıyor, adımlar şaşıyordu.
Büyüdü ellerim, ayaklarım, kafam!
Sakarya boylarında bir yanık türkü,
Akdeniz'i gösteriyor Mustafa'm!
Kağnılar mermi değil, iman taşıyordu.
"Dağ başını duman almış" kardeşim,
"Gümüşdere durmaz akar"
Bir dert ki kemirir içimiz kasım sabahları,
Bir dert ki yakar!
Yeni bir bayrama girmişti vatan,
Her taraf mutlu ve hür,
Tuttu baştan başa Türk yurdunu bir resmi geçit,
Yürüyor koskoca millet,
Yürüyor başta Atam,
Devrim devrim geçiyor memleketi,
Tepelerden gece gündüz aşıyordu.
Med miydi, cezir miydi bilinmez,
Bir seyrediyor şöyle uzaktan uzağa,
Bir yaklaşıyordu.
"Rabbim yeni bir mucize versin, diye Türk'ü
Gönderdi bu dünyaya muhakkak Atatürk'ü."
Böyle söylerdi kesik kollu dedem.
Gördüler de analar babalar o kara günleri,
"Allah gönderdi Gazi'yi,
Allah yüzümüze bakmış." Dediler.
Ama bir gün
Bir sisli kasım sabahı
Dağ başını duman almış, kardeşim;
Gün doğmayacakmış, dediler!
Baktım ki bütün gökyüzü baştan başa tenha
Bir kapkara matem sarıyor memleketi,
Her sineyi bir kapkara yas dolduruyor,
Ev ev bacalardan taşıyordu.

.....................................

Bir sisli kasım sabahı baktım
Hâlâ vuruyor nabızlarımızda
Hâlâ yaşıyordu.
Lâkin kesilip dinmedi ruhumda o sancı,
Hâlâ o yetim bakışlarımda
Donmuş bir avuç hâtıra kalmış!
Dağ başını duman almış kardeşim,
Dağ başını duman almış!

Bekir Sıtkı ERDOĞAN

Bekir Sıtkı ERDOĞAN

Dünya Tanır Atamızı

Mustafa Kemal Atatürk unutmaz bu ulus seni
Hasretinle yaşatıyor kalplerinde izlerini
Bu gençlik sahip çıkıyor gözetiyor eserini
Tarihler ondan bahseder dünya tanır Atamızı
***
Hangi ülkenin lideri yüzyıl ötesini görmüş
Atamla bu ulus millet denizlere düşman dökmüş
Dünyayı ürküten düşman Türk önünde dizler çökmüş
Destanlar ondan bahseder dünya tanır Atamızı
***
Hatıraların yaşıyor ulusun özlemi dinmez
Atam senin güzel adın şu dillerden bir an inmez
Bir bütün bıraktın bize hakların asla ödenmez
Emanete sahip çıkın hatırlayın Atamızı
***
Ulusca el ele verdik açtığın yol izindeyiz
Verdiğimiz sözler ile imrenen o gözlerdeyiz
Geçmişlerden geleceğe biz daima ilklerdeyiz
Şanlı Atatürk ordusu istikballe göklerdeyiz

Sinan KORKMAZ

Sen Atatürk'sün

Sen Atatürk'sün
Karanlık yoldan insanı ışığa çıkaran
O mavi gözlerinle
İnsanların içine umut dolduran

Türk bayrağını havaya kaldıran
Cahillere okumayı öğreten
İşte sen Atatürk'sün
Türkiye Cumhuriyetini kuran

Zeynep İlçen EDİRNE

Atatürk Şiirleri, Büyük Arzu Şiiri