Eğitim Sitesi

Atatürk'ü Duymak Şiiri

Atatürk'ü Duymak Şiiri | Behçet NECATİGİL

Atatürk'ü Duymak

Ulu rüzgâr esmedikçe
Yaşamak uyumak gibi.
Kişi ne zaman dinç;
Dalgalanırsa bayrak bayrak gibi.

Ne var şu dünyada ekmekten daha aziz?
Sürdüğün tarlalara sevginle serpildik.
Ekmek olmak için önce
Buğday olmak gibi.

Silinir sözcüklerden sen hatıra geldikçe
Cılız sözler: Uzanmak, yorulmak, durmak gibi.
Kuvvettir yaptıkların her yeni yetişene
Her ışık-kaynak gibi.

En yakınlar zamanla yüzyıllarca uzak gibi,
Bir sen varsın kalacak, bir sen ölümsüz,
Daha da yakınsın, daha da sıcak
Bıraktığın toprak gibi.

Kaç Türk var şu dünyada, bir o kadar susuz,
Hepsinin gönlünde sen, bir pınar bulmak gibi,
Ancak senin havanda sağlıklar esenlikler:
Olmaya devlet cihanda Atatürk'ü duymak gibi.

Behçet NECATİGİL

add

tag çocuk şiirleri okul şiirleri eğitici şiirler öğretici şiirler amatör şiirler şiirlerimiz öğrenci şiirleri belirli gün ve haftalar şiirleri

Atatürk'ü Duymak Şiiri Hakkında Yorum Yazın

  

Atatürk'ü Duymak Şiiri Hakkındaki Yorumlar

Cengiz Taşdemir Sayın Behçet Necatigil beyin bu güzel şiirini çok sevdim paylaşan ellerinize sağlık sağolun varolun. 2023-10-05

Meloo Süperrrrrrr Öğretmen çok beğendi yazdım 100 aldmmmm :D 2011-10-12

Yazılan son 2 yorum gösteriliyor.

İçerikle ilgili 2 yorum yazılmış.

Benzer Atatürk Şiirleri

Havza Yollarında Mustafa Kemal

Mahmur dağının başında bir duman bir duman
Mustafa Kemal'in başında daha bir duman
Dağ düşünür gündüz gece başından duman gitmez
Mustafa Kemal düşünür gündüz gece başından duman gitmez
Dağların başından duman eksik olmaz
Soy yiğidin başından duman eksik olmaz

Mahmur dağının dumanlarına baktı da dedi
Mustafa Kemal, Köroğlu olmak ne güzel şu dağlarda
Tutmak gece gündüz denizlerin yolunu, yol vermemek
Üşümek, ateş yakmak, yola düşmek ne güzel
Bölmek orta yerlerinden gemilerin getirdiği güneşi
Bir sana bir bana sermek ne güzel

Çakal dağının eteğine vardı ki Mustafa Kemal
Vakit alaca karanlık, dağın eteğinde bir kahve
Kahvede düze inmiş eşkıya, Karadeniz uşakları
Kaynıyor Erzurum işi semaver, çay demleniyor
Uyanmış su gözleri adamların susuz gözleri sıcak
Mustafa Kemal baktı, tanıdı hepsi halk

Oturdular, hep beraber çayı içtiler
Ordan burdan, dereden tepeden konuştular
Sabah güneşi gelip bağdaş kurdu bir yana
Yarı karanlıktı yüzleri birden aydınlandılar
Acı çekmiş, susamış, dağ çizgileri sert
Mustafa Kemal'in gözlerinde tek tek ışıdılar

Çıktı kavak yaylasına oh, dedi Mustafa Kemal
Ölmez be, insan bu vatanı sevince
Halk kokusudur güller çimenlerden gelir
Ovaları sürenler aşağıda, ormanlarda bıçkı sesleri
Dağılmış Mahmur dağının dumanları
Çekip cümle türküleri bir dere ışıltısıyla akar

Havzaya vardım ki, kulağımızı koyalım bir
Bağımsız yaşamak diyelim bir, dinle ne ses verir
Havza pazarına inmiş allı morlu köylüler
Çıkarlar ormanlardan gizli gizli, çağıralım bir
Gelirler toplanırlar ateşimize onlar için yaktık
Özgür yüreklerinin soluğunu üflesinler bir

Sevelim dedi, Mustafa Kemal, sevelim bir
Selam verelim bir, selam alalım bir
Halk olmak ne güzel şeydir arkadaşlar
Şu sabah çayını içelim bir kardeşçe sıcak
Yüzümüzü yunalım şu derede bir
Sonra kursunlar darağacını kavgamıza
Asarlarsa assınlar bizi düşlerimizden!

Ceyhun Atuf Kansu

Ceyhun Atuf Kansu

Atatürk'üm Benim

CUMHURİYETİ SEN KURDUN.
SEN BAŞKUMANDANSIN.
BİZİ SEN KURTARDIN.
ATATÜRK'ÜM BENİM!

CUMHURİYETİ SEN KURDUN.
SEN BİR GÜN AKLIMA GELDİN.
SENİ DÜŞÜMDE GÖRDÜM.
ATAÜRK'ÜM BENİM!

CUMHURİYETİ SEN KURDUN.
SENRÜYALARIMIN EN PARLAK IŞIĞISIN.
SEN BAŞ ÖĞRETMENSİN.
SENİ HER ZAMAN ÇOK SEVDİM.
ATATÜRK'ÜM BENİM!

KAYRA KESKİN

KAYRA KESKİN

Atatürk'ün Ankara'ya Gelişi

İlk
Osmanlı Devleti yenik sayıldı
Yakıp yıktı düşman işgal anında
Batıdan güneye yurda yayıldı

Ondokuzun Onbeş Mayıs ayında
Fırsatçı Yunanlar İzmir'e girdi
Paşalar yatarken gül sarayında
Biri kurtuluşa kararı verdi

Ondokuz Mayıs'ta önce Samsun'da
Oniki Haziran sonra Amasya
Temmuz Yirmiüçte hem Erzurum'da
Dört Eylül'de kongre oldu Sivas' ta

Milli iradeyle milli hükümet
Kurmak lazım diye karar alındı
Meclis için sürekli bir ikamet
Bu işe Ankara uygun bulundu

Tüm illere telgraflar çekildi
Temsilci seçildi çok vilayetten
Bağımsızlık tohumları ekildi
Dem vuruldu sonra cumhuriyetten

Kayseri Kırşehir Hacıbektaş'ta
Dokuz gün boyunca destek alarak
Göründü heyetle Kızılyokuş'ta
Halka baktı Paşa duygulanarak

Dokuzyüzondokuz Aralık sonu
Yirmiyedisinde saat Ondört'te
Karşıladı halkı coşkuyla O'nu
Bir güneş yükseldi tüm memlekette

Ankara şahlandı onbinler koştu
Mustafa Kemal ve yoldaşlarıyla
Dikmen sırtlarında seğmenler coştu
Yahya Galip'lerin uğraşlarıyla

Ziraat Mektebi karargah oldu
Altı ay boyunca vermedi ara
Milli mücadele ruhuyla doldu
Işık saçtı yurda Başkent Ankara

Hürdemi Nevzat Bayramoğlu

Nevzat Bayramoğlu

Atam İyi ki Doğdun

18881'de bir umut doğdu
Büyüdü zor şartlarda okudu
Asker olamak istiyordu
Annesi izin vermiyordu

Atam olmasaydı
Köle olurduk
Yada ölürdük
Pes etmedi, bizim için asker oldu

Türkiye için can verdi dedi ki :
Size taaruz emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum
Her asker vatan için can verdi Türkiye tarih yazdı

Atam umhuriyeti kurdu
Haklar, kanunlar geldi
Bu vatanı kimse geçemez
Atam iyi ki doğdun

Yusuf Özmüş

Atatürk Şiirleri, Atatürk'ü Duymak Şiiri