Altın Nesil Şiiri | M.NİHAT MALKOÇ
Altın Nesil
Değmesin kirli nazar senin güzel yüzüne
Hayatta bütün renkler hoş görünsün gözüne
Cümle asil duygular yuva yapsın özüne
Yarınlara selamsın, göğümde güneş sensin
Buz tutmuş gönüllerde korlaşan ateş sensin
Kurumuş bahçelerde boynu bükük açarsın
Nur akan oluklardan ab-ı hayat içersin
Bu güzel vatan için sen de serden geçersin
Dünden postaladığım yarına mektup sensin
Geleceğin ilminde en büyük kutup sensin
Sizleri ağlatanlar gözyaşında boğulsun
Arı gibi çalışkan, peteklerde oğulsun
Unutma ki dünyada sen de bir garip kulsun
Etrafa koku saçan bahçemdeki gül sensin
Gönüllere nağmeler şakıyan bülbül sensin
Sensiz dünya virane, gündüzlerim karanlık
Sermayesi bitenler duyar sana hayranlık
Yarını hesaba kat, sakın yaşama anlık
Gelecekte umudum, dilimdeki söz sensin
Kalemimde mürekkep, gönüldeki öz sensin
Emin bakışlarınla aydınlandı günümüz
Mesafeler kayboldu açılınca önümüz
Çağları açtı ecdat, göğü tuttu ünümüz
Beklenen altın nesil, yaldızlı asır sensin
Kalbin kuytularında sakladığım sır sensin
M.Nihat MALKOÇ
(06 Ocak 2008 Pazar/Trabzon)
M.NİHAT MALKOÇ altın nesil çocuk şiirleri eğitici şiirler seçme şiirler
Altın Nesil Şiiri Hakkında Yorum Yazın
Altın Nesil Şiiri Hakkındaki Yorumlar
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Benzer Karma Çocuk Şiirleri
Söz
Her şey tek sözle başlar
tek sözle biter her şeyin özü
en güzeli söyleyen dil'se
odur söyleyen de en çirkin sözü
Biz söz başlatabilir
en güzel dostlukları
bir sözle yitirir insan
bütün sevdiklerini.
Ya savaşlar? ..
savaşları başlatan da
sevimsiz sözler değil mi?
Büyüyünce yetkili bir
kişi olursam eğer ben
bakmam dünyaya pembe gözlükten
bütün çirkin sözcükleri
çıkarttırırım sözlükten.
Fevzi GÜNENÇ
Fevzi GÜNENÇ
Olmaca
Ben çocuk olsaydım eğer
Kav çakmak satardım
Bulut amcalara
Pamuk şekeri alırdım yerine
Patlamış mısır alırdım
Ben çiçek olsaydım eğer
Hiç saksı giymezdim ayağıma
Ödünç kanat alırdım
Güvercin teyzemden
Barış uçardım üstünüze
Ben ırmak olsaydım eğer
Altıma saklamazdım ayaklarımı
Öyle yaklaşmazdım denize
Düşmana yaklaşır gibi
Sürüne sürüne
Ben tüfek olsaydım eğer
Patlamazdım kimsenin üstüne
Bir tetiğimden utanırdım
Bir de eğri parmağından
İnsan amcaların
Ali YÜCE
Ali YÜCE
Gündüz Ve Gece
Gündüz oynarım ben
Gece uyurum anne
Uyanınca göremem
Gündüz gelir gelmez
Gece nere gider anne
Sen uyuyunca uyur
Uyanır senden önce
Elini yüzünü yıkar
Üstünü değiştirir
Güneşi takar göğsüne
Bir yere gitmez yavrum
Gündüze dönüşür gece
Ali YÜCE
Ali YÜCE
Uçurtma
Çocuklarımız neleri sevmiyorlar ki...
Uçurtmayı seviyorlar sözgelişi;
Bir havalandı mı uçurtmaları
Daha da güzelleşiyorlar.
Maviliklerde gözleri
Özgürlüğü yaşıyorlar
Uçurtmalarla birlikte.
Koparıp da iplerini hele
Bir kurtuldular mı ellerinden,
Öylesine seviniyorlar ki,
Gidiş o gidiş, bile bile...
Kızalım mı umursamayışlarına?
Kendi yaşamlarını izliyorlar boşlukta.
Onlar da birer uçurtma değil mi?
Bizim de ne süslü uçurtmalarımız vardı,
Alıp başlarını gitmediler mi?
Gözümüzden bile esirgedik
Hangi birinin ipi elimizde kaldı?
Rıfat ILGAZ
Rıfat ILGAZ