Eğitim Sitesi

Kucakla Yaralarını Bir Küçük Askerin Duyguları Şiiri

Kucakla Yaralarını Bir Küçük Askerin Duyguları Şiiri | IŞIL ERGİN

Kucakla Yaralarını Bir Küçük Askerin Duyguları

Geçilmez bu dağlar,
Bu denizler geçilmez.
Çanakkale'de bir kızıl gelinciktir
Açar durur hep;
Kana bulanmış,
Şehitliğe sarmalanmış göklerde
Bunun için
Bunun için
Hiç
Yere inmez.
Çanakkale'de gök uyanıktır,
Dağlar uyanıktır, tepeler, düzler...
Bir gözyaşıdır,
Sığmaz gecelere Anadolu.
Bir ananın yüreği,
Şu çorabın nakışındadır,
Giy Mehmet'im, soğuk yeller estiğinde
Sevdası yavuklunun
Şu mendilin çiçeğinde...
Kokla hadi, koy göğsüne,
Gizli koyaklarda açan menekşe
Bir ince sızı.
Sarıl mavzerine,
Yavuklu yerine Mehmet'im haydi.
Belki burada vereceksin bacağını,
Belki kolunu, gözünü, kulağını, vereceksin
Tek bir yürekle de yaşanır vatan toprağında.
Sevdadır önemli olan,
Sevda.
Mermi de biter gün gelir
Gülle, kurşun yağarken siperlere.
Durur mu Mehmet ha
Yürek sürülür namluya
Yürek be
Yürek be!..
Anafartalar'da Arıburnu'nda,
Kilitbahir önlerinde, Kemâlyeri'nde
Bir karasevdaydı yenen karanlığı,
Çılgın mayınlara yürüyordu gemiler,
Nusret utku demek
Mesudiye umut.
Yeni bir şafağın muştusuna
Hazırdı Gelibolu
Daha ötesi mi olur bunun hey
Dağlar yürüyordu denizlere.
-Mavzerin elinde
Türk'ün dilinde,
Sevdan yüreğinde
Nereye Mehmet'im böyle,
Nereye?
(-Bir Anadolu düğününe kirven)
-Açık ola yolun yiğidim, güle güle
-Aceleci kuşlar gibisin
İvecen, kanat çırparsın enginlere
Dağ başlarında çoban ateşleri
Yıldız yağmuru senin göğsünde.
-Başka sevgilerde unuttum özlemimi
Susadım.
Dağlar elleriniz verin,
Dereler katın sesinizi bekleyişlerime.
-Aceleci kuşlar gibisin Mehmet'im.
Aceleci kuşlar gibisin.
Kucakla yaraların hadi,
Sarmalan al gelinciklere
Yakındır şehitliğin.

IŞIL ERGİN

Gönderen : G.Kümbetoğlu

add

tag çocuk şiirleri okul şiirleri eğitici şiirler öğretici şiirler amatör şiirler şiirlerimiz öğrenci şiirleri belirli gün ve haftalar şiirleri

Kucakla Yaralarını Bir Küçük Askerin Duyguları Şiiri Hakkında Yorum Yazın

  

Kucakla Yaralarını Bir Küçük Askerin Duyguları Şiiri Hakkındaki Yorumlar

Nur Ben bunu okudum bazıların gözleri doldu 2015-04-01

gül güzel bir şiir ama çok uzun olmuş 2013-09-13

ışıl ergin çok güzel bir şiir 2012-01-07

Yazılan son 3 yorum gösteriliyor.

İçerikle ilgili 3 yorum yazılmış.

Benzer Çanakkale Zaferi Şiirleri

18 Mart Çanakkale Savaşı

Mustafa Kemal’imiz,
Çanakkale’de bir Türk!
Kahramanlarımızla,
Geçilmez kılan bir Türk…

Çanakkale ilini,
Savunma şekli ile
Düşmanları yenip de
Güç elde etmesiyle…

Milletler yüklense de
O, hiç geçilemedi,
Bol sayıda şehitle,
Savaş Türk lehineydi…

Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK

Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK

Mehmetçik

Sanmayın el toprağında
gözü var mehmetçiğin
Sadece vatanını savunur mehmetçiklerin


Çanakkale geçilmez diye diye
Savundular vatanı kendilerini bile bile
hiç dönmek geçmez akıllarından
bilirler vatanları düşman altında


bu toprakların sahibi biziz diyerekten
böyle bir mertlik görülmemiş BİLEREKTEN
gelmişler sonuna bu hikayenin

ÇANAKKALE GEÇİLMEZ DİYEREKTEN

Eylül altın

Çanakkale Şehitlerine

Şu Boğaz Harbi Nedir? Var mı ki dünyada eşi?
En kesif orduların yükleniyor dördü beşi,
Tepeden yol bularak geçmek için Marmara'ya
Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya,
Ne hayasızca tahaşşüd ki ufuklar kapalı!
Nerde-gösterdiği vahşetle "bu: bir Avrupalı"
Dedirir-yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi
Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yahut kafesi!
Eski Dünya, Yeni Dünya bütün akvam-ı beşer
Kaynıyor kum gibi, Mahşer mi, hakikat mahşer.
Yedi iklimi cihanın duruyor karşında,
Osrtralya'yla beraber bakıyorsun ; Kanada!
Çehreler başka, lisanlar, deriler rengarenk.
Sade bir hadise var ortada : Vahşetler denk.
Kimi Hindu, kimi Yamyam, kimi bilmem ne bela...
Hani tauna da zuldür bu rezil istila...
Ah o yirminci asır yok mu, o mahluk-i asil,
Ne kadar gözdesi mevcut ise hakkiyle sefil,
Kustu Mehmetçiğin aylarca durup karşısına;
Döktü karnındaki esrarı hayasızcasına,
Maske yırtılmasa hala bize affetti o yüz ...
Medeniyet denilen kahbe, hakikat yüzsüz.
Sonra mel'undaki tahribe müvekkel esbab,
Öyle müthiş ki: Eder her biri bir mülkü harab.
Öteden saikalar parçalıyor afakı;
Beriden zelzeleler kaldırıyor a'makı;
Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin;
Sönüyor göğsünün üstünde o aslan neferin.
Yerin altında cehennem gibi binlerce lağam,
Atılan her lağımın yaktığı: Yüzlerce adam.
Ölüm indirmede gökler, ölü püskürtme de yer
O ne müthiş tipidir: Savrulur enkaaz-ı beşer...
Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak,
Boşanır sırtlara, vadilere, sağnak sağnak.
Saçıyor zırha bürünmüş de namerd eller,
Yıldırım yaylımı tufanlar, alevden seller.
Veriyor yangını, durmuş da açık sinelere,
Sürü halinde gezerken sayısız tayyare.
Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler...
Kahraman orduyu seyret ki bu tehdide güler!
Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından;
Alınır kal'a mı göğsündeki kat kat iman?
Hangi kuvvet onu, başa, edecek kahrına ram?
Çünkü te'sis-i ilahi o metin istihkam.
Sarılır, indirilir mevki'-i müstahkemler,
Beşerin azmini tevkif edemez sun'-i beşer;
Bir göğüslerse Huda'nın edebi serhaddi;
"O benim sun'-i bediim, onu çiğnetme" dedi.
Asım'ın nesli... diyordum ya... nesilmiş gerçek:
İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek.
Şuheda gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar...
O, rukü olmasa, dünyaya eğilmez başlar,
Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilal uğruna, ya Rab, ne güneşler batıyor!
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!
Gökten ecdad inerek öpse o pak alnı değer.
Ne büyüksün ki, kanın kurtarıyor Tevhid'i...
Bedr'in aslanları ancak, bu kadar şanlı idi.
Sana dar gelmeyecek makber'i kimler kazsın?
"Gömelim gel seni tarihe"desem, sığmazsın.
Herc ü merc ettiğin edvara da yetmez o kitab...
Seni ancak ebediyetler eder istiab.
"Bu, taşındır" diyerek Ka'be'yi diksem başına;
Ruhumun vayhini duysam da geçirsem taşına;
Sonra gök kubbeyi alsam da, rida namıyle;
Kanayan lahdine çeksem bütün ecramıyle;
Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan;
Yedi kandilli Süreyya'yı uzatsan oradan;
Sen bu avizenin altında, bürünmüş kanına;
Uzanırken, gece mehtabı getirsem yanına,
Türbedarın gibi ta fecre kadar bekletsem;
Gündüzün fecr ile avizeni lebriz etsem;
Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana...
Yine bir şey yapabildim diyemem hatırına.
Sen ki, son ehl-i salibin kırarak savletini,
Şarkın en sevgili sultanını Salahaddin'i,
Kılıç Arslan gibi iclaline ettin hayran...
Sen ki, İslam'ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,
O demir çemberi göğsünde kırıp parçaladın;
Sen ki, ruhunla beraber gezer ecramı adın;
Sen ki, a'sara gömülsen taşacaksın... Heyhat,
Sana gelmez bu ufukalar, seni almaz bu cihat...
Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,
Sana ağuşunu açmış duruyor Peygamber.

Mehmet Akif ERSOY

Mehmet Akif ERSOY

Çanakkale Savaşı 4

Savaş gemileriyle,
Boğazlar zorlanarak,
Onurlu milletimde,
Sabır taşırılacak…

Çanakkale sevdası,
Ardından İstanbul’la,
Yakın illerimizden,
İşgaller yapılmakla…

İngiliz’in rüyası,
Fransız’ın düşüncesi,
Diğer tüm milletlerin,
Gasp etme felsefesi…

Yapılacak savaşla,
Ülkem yıpratılacak,
Çanakkale’mden sonra,
Yer bırakılmayacak…

Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK

Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK

Çanakkale Zaferi Şiirleri, Kucakla Yaralarını Bir Küçük Askerin Duyguları Şiiri