Eğitim Sitesi

Kırşehir Ulaşılamazmış Şiiri

Kırşehir Ulaşılamazmış Şiiri | Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK

Kırşehir Ulaşılamazmış

Önce Kırşehir dedik, bu ulaşılmaz şeymiş,
Bekledim çeyrek asır, Rab’bim izin vermezmiş…

Dolaştım köy, kasaba, doğusu ve batısı,
Bitlis, Yozgat ve Konya çektik hasret sancısı…

Herkes torpil ararken, şahsım hak tercih etti,
Kul hakkı yeme, dendi bir ömür böyle bitti…

Kırşehir hem imkânsız hem varılmaz bir yermiş,
Kestim artık ümidi, bunlar bizden çok geçmiş…

Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK

add

tag Kırşehir Ulaşılamazmış eğitici şiirler çocuk şiirleri okul öğrenci şiirleri Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK

Kırşehir Ulaşılamazmış Şiiri Hakkında Yorum Yazın

  

Kırşehir Ulaşılamazmış Şiiri Hakkındaki Yorumlar

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Benzer İller, İlçeler, Beldeler, Mahallelerle İlgili Şiirler

Yayla Sahili

Saros, Ege'de gözüm; Yayla, gözümde inci!
Sahiline dökülmüş gökyüzünün bilinci!
Simli her kum tanesi parlarken yıldız gibi
Samanyolu'na benzer Yayla'nın kum sahili.

Bronz heykel gibidir sahildeki insanlar.
Kumlarına yatarlar, kumdan evler yaparlar.
Balıkçı tekneleri kısmete ağ atarak
Martılarla birlikte suda nasip ararlar.

Evlerin bahçeleri süslüdür çiçeklerle;
Sümbül, zambak, gül, lale, papatya..menekşeyle
Dallarda ötüp duran saka ve bülbülüyle
Aşiyan diyarıdır Yayla'nın kum sahili.

'Yayla Köyü' dendi mi hemen geçme, dur biraz!
Gönlündeki tortuyu kumlarına dök biraz.
Tertemiz sularında bir kaç kulaç atarak
Her çeşit yorgunluğu sularına saç biraz!

Yayla'nın kum sahili uyuyan bir melektir!
Kumu okşayan deniz, ürkek bir kelebektir!
Şırıl şırıl ninniyle uyuduğu geceden
Aynı şırıltılarla uyanan bir bebektir!

Açar açmaz gözünü, güneş sahile akar!
Mavi deniz usulca kumun yüzünü yıkar!
Babalar çocuklarla denize olta atar.
Yayla'nın kum sahili her sabah huzur kokar.

Kimi de uykusunu mavi sularda açar
Kurbağalama, kelebek...sırt üstü suya yatar..
Yeni uyanan deniz, şaşkın gözlerle bakar!
Bir kaç martı gülerek havada pike atar

Semaya bakan sular platonik aşktadır
Kavuşmak özlemiyle sanki tutuşmaktadır..
Çok uzakta beliren minik minik dalgalar
Beyaz yunuslar gibi sahile akmaktadır...

Birbirinin üstünden kaya kaya ilerler
Yeleleri masmavi beyaz salyalı taylar!
Sahile varır varmaz kumlarda erir gider
Tayların ağzındaki bol köpüklü salyalar..

Uzaktaki tepeler sık sık renk değiştirir.
Yayla'ya nispet diye sanki süslenmektedir.
Buluttan şapka yapıp, bazan allık sürmekte
Yayla'nın sahiline her gün özenmektedir!

Uzanır iki yana sahilin bol kumları
Danişment, Erikli'de..Vakıf'tadır kolları!
Taş limana girince balıkçı kayıkları
Canınıza can katar Yayla'nın balıkları!

Dört bir yana dökülür yorgunluklar, elemler!
Tarlada mantar gibi kumsalda şemsiyeler.
Yakamozlu suların sihirli parıltısı
İnsanların gözünün bebeğinde yüzerler!

Evlerde, bahçelerde insanlar hep mutludur.
Martılar bile burda, yarından umutludur!
Güneşin tayfı vurur onun ılık suyuna
Yayla'nın Sahili'nde mavi renk en mutludur!

İnsanlar mavi bakar! Çiçekler mavi kokar!
Martılar mavi gökte, masmavi kanat açar!
Gece gündüz duyulur sahilin her yanından
Dalga sesleri gibi o mavi kahkahalar!

Kemanesi denizdir, kumları keman teli
Kemanın tellerini okşar denizin eli!
'Kasap'ı fısıldarken kumun simli telleri
Dökülür sahiline tüm Keşan türküleri!

Yayla'nın sahiline her gelen iz bırakır.
Kumsaldaki bu izler mavi suya karışır.
Alır götürür onu hışırtılı dalgalar
Bambaşka sahillere sizden selam bırakır!

Yayla'nın sahilinde deniz hep 'çarşaf gibi '
Yüzmeye doyamazsın buruşur diye teni!
Onda yüzen her insan olur onun bir ben'i!
Yayla'nın denizinde yüzmeye doyamazsın!

Çoluk çocuk, genç yaşlı, gezerler sahilinde
Ne arasan bulunur Yayla'nın rençberinde
Güneşin bakışları her an insan teninde,
Yanmaya doyamazsın Yayla'nın Sahili'nde!

O kadar sıcaktır ki sahilin simli kumu
Çıplak ayaklarınla kumlara basamazsın.
Pırıl pırıl, tertemiz gök mavisi suyuna
Gökten düşmüş sanarak bakmaya doyamazsın!

Eğer dayanamazsan güneşin kucağına
Bir meşe gölgesinde otur gönül dalıma!
Gönlünün sıcağını bırak meltemlerime
'Gönlümü Yayla yaptım ' Yayla Sahille

Ali Koç Elegeçmez
19.nisan.2019/Keşan

Ali Koç Elegeçmez

Konya'nın Mahalli Kurtuluş Günü

Konya’nın Mahalli Kurtuluş Günü
Konya büyük bir şehir, itibarlı hâliyle,
Tarihi çok eskidir, köklü ahalisiyle…

Manevi yapısıyla ulvî görev üstlenmiş,
Yüksek kültürleriyle savunmasını bilmiş…

Bütün ilçeleriyle, Rab’be gönül verilmiş,
Kurtuluş Savaşı’nda, mücadeleler vermiş…

Yaralı askerlere emek esirgenmemiş,
Lojistik desteklerle, hakikat gözetilmiş…

Kadını ve erkeği, ordu için çalışmış,
Muhafazakârlığı tüm illerle yarışmış…

Mehmet Tevfik Temiztürk

Mehmet Tevfik Temiztürk

Enez'i Bir Kez Gören

“Yaşadım! ” demek için
Enez'de olmak yeter
Enez öyle güzel ki
Bir günü, ömre bedel
*
Örneğin; ufuklarda
Deniz, gök'le vals eder
Deniz ile semanın
Vuslatını gör yeter
*
Ege’nin kollarına
Meriç, burda atılır
Kurbağa seslerine
İnsan, burda bayılır
*
Enez’i bir kez gören
Bir daha görmek ister
Hele, kale burcundan
Deniz bambaşka güzel
*
Gönül bu, çok şey ister
Demez ki :"Bana yeter!"
Mavinin kucağında
Bir Kerem olmak ister
*
Enez’i bir kez gören
Yeniden görmek ister
Gala’nın sazlığında
Kuş olup uçmak ister
*
Semadirek önünde
Dalgaları seyretmek
Balıkçı ağlarını
Sulara atmak ister
*
Koca bir yarımada
Yüzerken mor sularda
Düşmansan,
“Dur, geçilmez! ”
nasıl der, görmek ister
*
Ve 1915 in
eşsiz Mehmetlerini
Yarımada üstünde
Uçarken görmek ister
*
0nu gören her gönül
0nda yaşamak ister
Upuzun kumsalında
Uzanıp yatmak ister
*
Enez’in meltemleri
Hayat iksiri üfler
Her insan, uykusundan
Burda uyanmak ister
*
Enez renkli rüyadır
İnsan hep görmek ister
İyotlu sularında
Sörf yapıp, yüzmek ister
*
Enez, ömrü uzatır
Enez, cana can katar
Doğal sebze, balık, bal
Enezde katar katar
*
Enez’in melteminde
İyot-kekik-meşe-çam
Taşından-toprağından
Koca bir tarih tüter

Ali Koç Elegeçmez
.......*.......
03.nisan.2019/çarşamba

ali koç elegeçmez

Kadıköy'de Bir Gün

Yavaşlayınca Kadıköy Vapuru
Sakinleşti martılar
Sakinleşti deniz;
Köpükler azaldı suda
“Hoş geldin! “dedi
......................Haydarpaşa Tren Garı
“Hoş geldin! ” dedi GATA !
*
Yaklaştı Kadıköy İskelesine vapur
Yaklaştı yavaşça
İşte
o zaman ayak bastım Kadıköy’e,
..........................................ilk defa
İskele yanında durdum
Buradaki güzelliklere vuruldum.
İlk gördüğüm;
Dalgalar nasıl uysallaştıysa suda
Kediler dost olmuştu burada
.........................................martılarla
Başımın üstünde martı çığlıkları
Sağ yanımda
çift minareli cami
ve Haydarpaşa Gar Binası
Artık şart oldu bir selfi çekmek
bu "körler ülkesi"nde,
..............Gar Bina'lı bir "Kadıköy hatırası"
*
İlerledim Kadıköy’ü soluya soluya
Balıkçı Muharrem’den
bir porsiyon balık-ekmek aldım
.............................porsiyonu sekiz liraya
Balık yemediğimden değil
İçimde kalmasın diye
............Kadıköy’de balık yememenin acısı
Bir selfi daha çektim
Balıkçı Muharrem’le birlikte
Bol renkli ikinci bir "Kadıköy hatırası"
*
Sonra o kayalara rastladım Moda’da
Sahil boyunca dizilmiş dev gibi kayalara
Üzerlerinde aşk yazıları.....çeşitli adlar
Gördüm ki;
Süleymaniye’yİ, Yeni Cami’yi
Sultanahmet’i, Ayasofya’yı..
Galata Kulesi’ni...
Daha çok,
bu kayaların üzerinde seyrediyor insanlar
*
Çünkü,
en güzel
bu kayalar üzerinden görünmekte
Avrupa Yakası
Bir selfi daha çektim bu kayalar üzerinden,
İçimde yaşasın diye
Boğaz'ın bu eşsiz manzarası
Son sözüm;
Doyamadım buradan Boğaz'ı seyretmeye
Diğer yerlerini gezmek
...................................kaldı başka bir güne
................*...........
2016/Kadıköy
Kayıt Tr:22.mayıs.2019-çarşamba

Ali Koç Elegeçmez

İller, İlçeler, Beldeler, Mahallelerle İlgili Şiirler, Kırşehir Ulaşılamazmış Şiiri