Eğitim Sitesi

En Güzel Günlerden Bir Gün Arefe Şiiri

En Güzel Günlerden Bir Gün Arefe Şiiri | ORHAN AFACAN

En Güzel Günlerden Bir Gün Arefe

En güzel günlerden bir gün AREFE.
Hacı olmak için Arafat’tayım.
Başlamak üzere birinci vakfe.
Veysel Karaniyi aramaktayım.

Hacda giydiğim kefenim ihramdır
Helallerin çoğu bu gün haramdır.
Bulabilirsem, yarınım bayramdır
Veysel Karaniyi aramaktayım.

Hırkayı aldığı yerdir Arafat.
Görevli olduğu yerdir Arafat.
Bulamayanların sonu bir afat
Veysel Karaniyi aramaktayım.

Resulün övdüğü, sevdiği bir kul.
Duası Allah katında hep makbul.
Orhan çok acizdir üstelik yoksul.
Veysel Karaniyi aramaktayım.

İhramın içinde kurbanlık canım.
Kesilir, kesilir de akmaz kanım.
Öylesine arttı ki heyecanım.
Veysel Karaniyi aramaktayım.

ORHAN AFACAN
31.08.2017-İZMİR

add

tag En Güzel Günlerden Bir Gün Arefe eğitici şiirler çocuk şiirleri okul öğrenci şiirleri ORHAN AFACAN

En Güzel Günlerden Bir Gün Arefe Şiiri Hakkında Yorum Yazın

  

En Güzel Günlerden Bir Gün Arefe Şiiri Hakkındaki Yorumlar

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Benzer Dini Şiirler

Türbedeki Kaplumbağa

Terk edilmiş bir mezar şehrin ilerisinde,
Caddenin kenarında en gizli bir yerinde…

Belki sahipsiz mezar belki eski bir yatır,
Belki de boş bir türbe bahçesi kapalıdır…

Kalın eski demirler sanırım açılmamış,
İçeri girilmemiş ayak da basılmamış…

Dağıtılmamış gibi tarihi değerleri,
Alınıp kırılmamış duvar döşemeleri…

Demirler çakılmamış levhalar konulmamış,
Çıkar sağlamak için halka da açılmamış…

Adi yeşil boyalar sürülmemiş şekilde,
Az bir şey de kalmışsa orijinal biçimde…

Dedim, bu şahıs için hem dua okuyalım,
Hem araştıralım hem de fikir kazanalım…

Tanınmamış bir kişi gizletmem gerekecek,
Kul girmesin diye mahvedilmemesi gerek…

Ansam bir ekip gelir fark edilir çok şeyler,
Bir tarih yok edilir bırakılmaz değerler…

Çünkü Yasin okurken kaplumbağası vardı,
Buruk bir sevinç ile kaplumbağa canlıydı…

Zamanında girmiş etrafı orman iken,
Demir perdeden sığıp geçebilecek iken…

Rahat ettiğinden mi çıkmayı düşünmemiş,
Yaşam sevinciyle doymuş ve de beslenmiş…

Derken, yollar yapılmış tüm ağaçlar kesilmiş,
Binalarım yükselmiş canlarım tüketilmiş…

Merak edilmeyince mezar, kenarda kalmış,
İnsan eli değmemiş çıkarlar sağlanmamış…

Kaplumbağamız ise pek de fark edilmemiş,
Kabir çerçevesinde bir sıkıntı çekmemiş…

Tümsekler çok olunca derin derin çukurlu,
Salon kadar bir bölge aynı anda yokuşlu…

Düz bir zemin değil ağaç bile yetişmiş,
Üstelik de bakımsız dedik ya girilmemiş…

İçi temizlenmemiş yabani bitkilerden,
Sahipsiz olduğundan izin vermediğinden…

Bunlar tahminlerim samimi görüşlerimiz,
Ne olur kınamayın içten fikirlerimiz…

Herhalde kaplumbağam o zamanlar yavruymuş,
Şimdi yüz yaşından fazla tam bir erişkin olmuş…

Ancak iştahsız, solgun biraz da vitaminsiz,
Üç beş tür ot yemekten kalmış mı çelimsiz?

Hemen manav aradım hem de ilerilerde,
Bir benzinlik yanında dinlenme tesisinde…

Üç beş sebze ve meyveyle olgun kavun aldım,
Hayvan seçsin ve yesin dedim ve uyguladım…

Çöplük olur diyerek yaptıklarım gizlidir,
Üç beş kul sebze atar diğerleri de zehir…

Şahsımın düşüncesi hayvancağız doyacak,
Sebzeler yetişecek hayvan sıkılmayacak…

Duvarın iç kenarı en görünmez köşesi,
Toprağıyla ekmişiz salatalık fidesi…

Dışarıdan uzanıp duvarların dibine,
Üç beş çeşit ekmiştik bahçenin zeminine…

Soğan kavun benzeri tohum serpiştirildi,
En gizli şekillerde fide yetiştirildi…

Üç beş kere uğradım hem dua hem vicdan,
Meczup zannetmiştir üç beş uzağımdan bakan…

Demiştir garip biri menfaat ummakta,
Belki soyma gereği içini yoklamakta…

Hayvan beslensin diye uğraşılar verdik,
Sonraki günler için tabiat geliştirdik…

Oysa öyle değildir düşüncemiz iyilik,
Lafım ihbar değildir biraz olsun dertleştik…

Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK

Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK

Göklerde, Yerde Övülen Allah

"İyi bilirim, göklerin-yerin egemenliği yalnız onun" dedim,
Hakka eğilerek yüzümü, gökleri ve yeri yaratana çevirdim.
Övgüler olsun karanlıkları ve aydınlığı var eden Rabbime,
O, göklerde, yerde övülen (tek) Allah'tır.

Söylüyorum egemenlik, hükümdarlık yalnızca senin!
Hüküm, hikmet sahibi, her şeyden haberdar olanın!
Gizlimi-açığımı, hayır-şerde ne kazandığımı bilenin,
O, göklerde, yerde övülen (tek) Allah'tır.

Gerçekten ben, sizin ortak tuttuğunuz şirkten uzağım.
Övgüler söyler dilim, alemleri yoktan var eden Allah'a,
İlâhımız yalnızca Allah, O'ndan başka ilâh yok. Vallaha.
O, göklerde, yerde övülen (tek) Allah'tır.

Doğrusu yalnızca Allah'a dua ederim, şefaatini dilerim.
Gecede, gündüzde barınan her şeyin sahibi seni bilirim,
Göklerin, yerin gaybını ne güzel bilen ne güzel görensin.
O, göklerde, yerde övülen (tek) Allah'tır.

Rabbimin rızasını isteyerek, sabah-akşam dua eden,
O dilerse yalvardığınız belayı üzerimizden kaldıran,
Hamdolsun o alemlerin Rabbine, merhamet eyleyen,
O, göklerde, yerde övülen (tek) Allah'tır.

"İman eden mümine dürüstlük yolunda korku yok." Dedi.
Hüküm ancak O'nun. Helali bilin, iyiyi kötüden seçin, emri.
Kulunu seven, esirgeyen, bağışlayan, merhamet eyleyen,
O, göklerde, yerde övülen (tek) Allah'tır.

Gaybın anahtarları yanında, evvelimi- ahirimi hep bilirsin.
Karada ve denizde yerin karanlıklarında ne varsa görürsün.
"Rabbinin bilgisi-izni olmadan kim şefaat edebilir?" dedin.
O, göklerde, yerde övülen (tek) Allah'tır.

Ölüden diri, diriden ölü çıkaransın. Gökten suyu indirensin,
Suyla her çeşit bitkiyi, meyveyi, yeşillikleri bitiren sensin,
Hurma, üzüm bağları, zeytin ve nardan rızkımı verensin,
O, göklerde, yerde övülen (tek) Allah'tır.

Göğü, yeri yerli yerince yaratan hikmet sahibine baktım,
"Ol!" deyince hemen oluverir. Var edenin dinine inandım.
Görülmeyeni, görüleni bilen, her şeyden haberdar olansın,
O, göklerde, yerde övülen (tek) Allah'tır.

Şüphesiz Rabbimiz hikmet sahibi, yüce, azametlisin.
Nuh, İbrahim, İshak ve Yakup'un, iyilerin velisi sensin.
Davud, Süleyman, Eyyub, Yusuf, Musa, Harun'u çok sevdin,
O, göklerde, yerde övülen (tek) Allah'tır.

De ki: "Öyle ise en mükemmel delil Yüce Allah'ın katında."
Zekeriyya, Yahya, İsa ve İlyas'ı iyiler edenin şanında,
Eğer dileseydi, hepinizi hidayete erdirirdi, yazılı Kuran'da,
O, göklerde, yerde övülen (tek) Allah'tır.

Tüm övgüler Allah'a, Kuran'ı insanlık dünyasına indirdi.
Salât ve selam Muhammed'e, Zikri insanlığa tebliğ etti.
İsmail, Elyesa, Yunus ve Lut'u alemlere üstün eyledi.
O, göklerde, yerde övülen (tek) Allah'tır.

"Yetimin malını yeme, ölçüde-tartıda adil ol." diye emretti.
Şüphesiz Allah, o zalimler topluluğunu doğru yola iletmedi.
Kuran'a uyun ve Allah'tan korkun, size rahmet eylesin. Dedi.
O, göklerde, yerde övülen (tek) Allah'tır.

Söylerim: Benim namazım, ibadetim, hayatım Allah içindir,
Hasan Hüseyin'in ölümü, varlığı, canı, sevgisi senin içindir.
Rabbim, müminleri doğru yola iletti. Dosdoğru dine,
O, göklerde, yerde övülen (tek) Allah'tır.

Hasan Hüseyin BAYAR

hasan hüseyin BAYAR

Selam Olsun

SELAM OLSUN MUHAMMED'e
MEKKE'ye GİDENLERE
ORALARI GÖRENLERE
SELAM OLSUN HERKESE

SELAM VERELİM
KURDA KUŞA
SELAM OLSUN
EN SEVGİLİYE

Muhammed Dinçer

MUHAMMED DİNÇER

Ramazan

Rızasını almak için Allah'ın
Ayların en güzeli armağan bizlere
Mahçup olmamak için Mevla'ya
Ağzımız misk-i amber koksun açlıktan
Zannetme ki açlık sadece mideye
Aldanma sen nefs-i emmareye
Nice bayramlar oruçlu müminlere

ALİ RIZA CEBECİ (ARC XY16)

Dini Şiirler, En Güzel Günlerden Bir Gün Arefe Şiiri