Eğitim Sitesi

Efendim Şiiri

Efendim Şiiri | RUKİYE KEKLİKÇİ

Efendim

Ey gül kokulu efendim
Seninle beraber bir nur geldi Dünyaya
Ne şanslımış seni görenler
Senin yolunda can verenler
Gül kökünü içine çekenler
Güllerin içinde güzel MUHAMMED
Bulutlar üzerine gölge oldu
Melekler kalbini yıkadı
Yetim geldi Dünyaya
Sahip çıktı dedin sana
Ölünce annen Ebva`da
Kalbinin nuru yüzünün güzelliğine
Hayrandı herkes o güzel ahlaka
MUHAMMED -ÜL EMİN dediler adına
Güllerin içinde güzel MUHAMMED
Çıktın Hira dağına
Geldi Cebrail yanına verdi müjdeli haberi
Peygamber oldun 40 yaşında
Güllerin içinde güzel MUHAMMED
Savaşlar verdin islam adına
Melekler geldi sana yardıma
Büyük zafer kazancın ümmet adına
Güllerin içinde güzel MUHAMMED
Yer Gök ağladı ALLAH katında
Geldi veda zamanı 63 yaşında
Müslümanlar Kahrolsun senin yokluğuna
Güllerin içinde güzel MUHAMMED
Varlığının kaç bahara bedel olduğunu bilmeyenler
Yokluğunun ızdırabını nasıl anlaşılır efendim
Seni çok seviyoruz seni çok özlüyoruz
Bize kırgın mısın EFENDİM

add

tag Efendim şiiri kutlu doğum haftası şiirleri eğitici şiirler okul şiirleri öğretici şiirler öğrenci şiirleri amatör kısa şiirler

Efendim Şiiri Hakkında Yorum Yazın

  

Efendim Şiiri Hakkındaki Yorumlar

Muhterem Bencede çok güzel 2016-04-18

seda aynen cok guzel 2015-08-04

Yazılan son 2 yorum gösteriliyor.

İçerikle ilgili 2 yorum yazılmış.

Benzer Kutlu Doğum Haftası (Mevlid-i Nebi) Şiirleri

Sevgili Peygamberim

Sen sağdan biz soldan
Paylaşırız her zaman
Seni özledik aman
Sensin benim Sevgili Peygamberim

İşte geldin şu dünyaya
Allah'ı tanttın
Bize anlattın
Sensin Alemlerin Sultanı

Ahmet Can Taylan

Ey Allah'ın Resulu!...

Nur yüzlü pergamberim
Seni arar gözlerim
Bir kez seni görmeyi
Ne kadar çok isterim

Geldi dünyaya ahmet
Doldu heryere rahmet
O henüz daha doğmadan
Adı kondu Muhammet

Amine'nin goncası
Muttalib'in gülüydü
Halime'nin yanında
Ne de çabuk büyüdü

Emircan GÜNEY

Hayru Halkillah

Hayru Halkillah
Sen bir nur oldun bize
En ihtiyacımız olan zamanda
Bir güneş oldun kalbimizde

Hayru Halkillah
Senin izinden gideceğim
Hayatımı iyiliklerle geçireceğim ve
Asla şeytana uymayacağım

Hayru Halkillah
Sana inanıyorum
Sana itaat ediyorum
Ve seni çok seviyorum

Ziyaretçi

O Gece Sendin Gelen

Arş'ın kubbelerine, adı nûrla yazılan,
İsmi; semâda ''Ahmed'', yerde ''Muhammed'' olan,
Yedi katlı göklerde, Hâk Cemâli'ni bulan,
Evvel-Âhir yolcusu, Yâ Hazreti Muhammed.

Sağnak nûr yağmurları, inerken yedi kattan,
O gece, Sendin gelen, ezel kadar uzaktan,
Melekler, her zerreye, müjde verirken Hâkk'tan;
O gece, Sendin gelen, Yâ Hazreti Muhammed.

Güneşler, o gecenin, nûruna secd ederken,
Yıldızlar, meşk içinde, kâinat vecd ederken,
Bütün hamd ü senâlar, Yüce Rabb'e giderken,
O gece sendin gelen, Yâ Hazreti Muhammed.

Kâbe'de şirk taşları, putlar yere dönerken,
Cehâlet bayrakları, birer birer inerken,
Bin yıllık, küfr ateşi, ebediyyen sönerken,
O gece, Sendin gelen, Yâ Hazreti Muhammed.

O gece, Sâve Gölü, mûcizeyle kururken,
Kisra Saraylarında, sütunlar savrulurken,
Arz'dan Arş'a, Âlemler, rahmetini bulurken,
O gece, Sendin gelen, Yâ Hazreti Muhammed.

Sen ki; doğum kundağı, ak bulutla örülen,
Doğar doğmaz, Allah'a secde emri verilen,
Alnında, âlemlere rahmet tâcı görülen,
Kâinat Efendisi, Yâ Hazreti Muhammed.

Sen ki; asâletine, ezelden hükmedilen,
Tertemiz rahimlerle, lekesiz soydan gelen,
Bütün şüpheleri, Kur'ân ilmîyle silen,
Seçilen sevgilisin, Yâ Hazreti Muhammed.

Sen ki; büyük yargıda, şefaat müjdecisi,
Bunca âciz beşerin, Mahşer günü bekçisi,
Sen ki; Kur'ân şâhidi, Allah'ın son elçisi,
Kurtuluş habercisi, Yâ Hazreti Muhammed.

Sen ki; Âdem neslini, uçurumdan döndüren,
Zulüm sancılarını, şefkâtiyle dindiren,
İnkâr yangınlarını, irfânıyla söndüren,
Âlemlerin sultanı, Yâ Hazreti Muhammed.

Sen ki; güzel huyların, ahlâkın meş'alesi,
Sabır doruklarında, beşerin en yücesi,
Senin Cennet mekânın, fakirlerin hânesi,
Gönüller hazinesi, Yâ Hazreti Muhammed.

Câhiliye devrini, kapatan, ulu Sultan,
Şefaatin, Allah'a yalvaran kolu Sultan,
Rabb'imin, en sevgili, en yakın kulu Sultan,
Melekler Sana hayran, Yâ Hazreti Muhammed.

Sana şâhid, sonsuzlar, ezelden beri her an,
Sana şâhid, âyetler, her zerre ve her mekân,
Senden uzak kalmaya, nasıl dayanır ki can?
Sen, her canda Cânânsın, Yâ Hazreti Muhammed.

Mîraç gecesi, bir bir, açılıyorken gökler,
Seni selamlıyorken, her katta peygamberler,
Öyle bir an geldi ki; durdu bütün melekler,
Hâkk' a yalnız yürüdün, Yâ Hazreti Muhammed.

Gönül gözü görmeyen, can gözünü neylesin,
Dünya'da dönmeyen dil, mahşerde ne söylesin,
Allah, bütün beşeri, ümmetinden eylesin,
Sancağının altında, Yâ Hazreti Muhammed.

Hâkk ile, kul vuslatı, o îlahi düğünde,
Hiç kimseden kimseye, fayda olmayan günde,
Hasatları, has tartan, o terazi önünde,
Noksanları bağışlat, Yâ Hazreti Muhammed.

Bu îman meş'alesi, hiç sönmeden yanacak,
Ümmetin, Seni her an, mahşere dek anacak,
Gönül tortularımız, nûr'unla paklanacak,
Andımıza şâhid ol, Yâ Hazreti Muhammed.

Biliriz ki; hükmü yok, bu dünya nîmetinin,
Gönüldür sermayesi, âhiret servetinin,
Sana, Salât ve Selâm, gönderen ümmetinin,
Cennetler şâhidi ol, Yâ Hazreti Muhammed

MUSTAFA KILINÇ

Kutlu Doğum Haftası (Mevlid-i Nebi) Şiirleri, Efendim Şiiri