naz ege süper vallahi 2016-03-14
Çanakkale Zaferi Şiiri | Asım Tuna
Çanakkale Zaferi
Er meydanında bulunmaz dengimiz...
bundan başka yoktur işimiz
haykırır barış barış diye
cephede duran asker kazansın diye
hiç değişmez bu yazı
ülkenin varsa kışı yazı
fakat geçilmez Türkiyenin boğazı
verdik binlerce şehit
topu kaldıran kocayiğit
çünkü yüzbinlerce şehit
olmuştu koca bir şerit
bir orduya bir bölükle
hilalli askerlerle
geçilmezdir çanakkale
düşman pusu kurmuş çanakkale yollarına
korku saldı düşmanlara
cehennem ordusu sırada
geçilmezdir çanakkale
Çanakkale Zaferi Şiiri Hakkında Yorum Yazın
Çanakkale Zaferi Şiiri Hakkındaki Yorumlar
İçerikle ilgili 40 yorum yazılmış.
Benzer Çanakkale Zaferi Şiirleri
Çanakkale Şehitleri
Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin
Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin.
Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer,
O ne müthiş tipidir, savrulur enkazı beşer.
Boşanır sırtlara, vadilere, sağnak sağnak.
Kafa göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el ayak
Vurulup, tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilal uğruna yarap ne güneşler batıyor.
Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker
Gökten ecdat inerek öpse o pak alnı değer.
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
Gömelim gel seni tarihe desem sığmazsın.
M. Akif ERSOY
M. Akif ERSOY
Çanakkale Destanı
I
Ben Mülazım-ı Sâni Sinan;
Ben Fatih'in, Osman'ın,
Ben Bilge Kağan'ın torunu.
Ben fazilet, asalet
Ben zamanlarca Türk...
Söyletmişim tarihlerce türkümü.
Nerde bitmişsem
Orada doğarım.
Neresi sonumsa
Başlarım yeniden;
Kim söyleyebilir
Bir yerde öldüğümü?..
Ben Mülazım-ı Sâni Sinan;
Tarihlerin yolcusu,
Adım tarihlerce kutsal;
20. yüzyılı gösterir
Zamanlardan zaman:
Yıkılmak üzeredir
Başka adlara gebe,
Altı yüz yıl hüküm süren Osman.
Devletimle birlikte
Öldü sandılar beni,
Planlar yapıldı ardımca;
Paylaşıldı tüm vatan.
Ben Mülazım-ı Sâni Sinan;
Tarihlerce hız verdim rüzgârlara,
Kültürlere şekil.
Adalet götürdüm
Gittiğim her toprağa.
Kötüye dersini verdim,
Yanımda insanca yaşadı insan...
Ben Mülazım-ı Sâni Sinan;
Elbette göz yumamazdım düşmana,
Katlanamazdım bölüşülmesine vatanın;
Milletimi esir yaşatamazdım.
Elimde ata yadigârı silahım,
Mehmet'imle omuz omuza
Yürek yüreğe, Çanakkale'de
Haksızlıkla savaştım...
Ben Mülazım-ı Sâni Sinan;
Savaşlarca yorgun düştüm:
Bir cephede sol ayağımı yitirdim,
Ötekinde parçaladı sağ kolumu
Acımasız bir top mermisi.
Geride ne kaldı?..
˗ Vatan sevgisiyle dolu yüreğim...
Bu tarihi, bu hikâyeyi
Yazmaya devam edebileceğim.
II
Ben Mülazım-ı Sâni Sinan;
Gözbebeğim İstanbul'u alabilmek için
Boğaz'a kadar dayanmıştı düşman.
Tarihler
18 Mart 1915'i gösteriyordu:
Vakit sabahtı,
Gelibolu yorgundu,
Gelibolu yaralıydı,
Gelibolu sıkıntılıydı...
Şehitlere mezardı Çanakkale,
Çanakkale ölüm gibi suskundu;
Boğaz'ı dolduran su değil,
Kandı...
Saatler 10'u vururken
Yükseldi cephelerden
Türk'ün andı.
Allah'ın adı
Doldu gönüllere,
Taştı dudaklardan
Sesler seslere karıştı...
Yemin etti ordu
Korumaya bu yurdu.
Kalplerden yükselen ses değil,
İmandı...
Gürleyen bir top mermisi
Başlattı savaşı kıyasıya.
Denizden karaya
Karadan denize toplar atıldı;
Topların düştüğü yerlerde
Yiğitler serildi siperlere.
Denizde gemiler,
Karada insanlar;
Bu, et ve kemiğin
Çeliğe karşı savaşıydı;
Bu, haksızlığa karşı
Özgürlüğün savaşıydı.
Sömürgeciydi denizdeki,
Denizdeki silahıyla üstündü,
Kana susamıştı;
Vatanını istiyordu Türk'ün.
Koşarken Mehmetçik
Savaştan savaşa,
Cepheden cepheye
Yorgun düşmüştü büsbütün.
Cesurdu, inançlıydı
Verilecek toprağı değil,
Ancak kanı vardı...
Düşman gemilerinin açtığı yoğun ateş
Yine cehenneme çevirdi Çanakkale'yi.
Toza dumana karıştı kaç tabya...
Geri kalır mı benim Mehmet'im?
Ellerindeki ilkel toplarıyla
Denizde fırtınalar oluşturdu,
Tarihe yeni sayfalar yazdı
Cennete koşan nice batarya...
Saatlerce sürdü savaş,
Deniz şarapnel sesleriyle çınlarken
Kaç utanmaz gemi
Sulara gönüldü yavaş yavaş...
Şehit düşüp
Tabyasını bırakmayan er,
Vatanı için ölüme giden asker,
Düşmana eğdirmişti baş.
Sabah küstahça
Boğaz'a giren gemiler,
Akşamla birlikte hüsranla
Bakmadan ardına
Kaçıp gittiler birer birer...
III
Ben Mülazım-ı Sâni Sinan;
Çanakkale'de, Gelibolu'da
Savaştım düşmanla kıyasıya.
Halkımla bütünleştim,
Kurtuldu il il vatan.
Bayrağın dalgalandığı ufuklarca
Şehitliğe koştum;
Nerede başladıysa sonum
Orada doğdum yeniden.
Öldü sandılar beni,
Oysa öldüğüm yerde
Ölümsüzlüğe ermiştim ben.
Ben Mülazım-ı Sâni Sinan;
Ben Yahya Çavuş,
Ben Seyit Onbaşı
Ben er Fehmi;
Yaşar bende yürekleri
Bayrak için, millet için
Sonsuzluğa eren yiğitlerin...
Ben Mülazım-ı Sâni Sinan;
Sonsuzlukların yolcusu,
Kendini vatana adamış adam...
Göruyorum şimdi daha yeşil ve ulu:
Yaprağım, ağacım, dağım, ovam.
Ben Mülazım-ı Sâni Sinan;
Ben yeni ve aydınlık Türkiye'nin
Destan destan yazılan tarihi,
Bayrağında renk, aşında tat;
Benimle biter her gönlün kederi...
Ben seferde inanç,
Hazarda huzur;
Ben buğdayda bereket,
Tarlada başak başak verim.
Kim ne isterse ilkelerimde bulur;
Tarihlerin altın sayfasıdır yerim;
Ben sonsuzluğa yürüyen
Ölümsüz Mustafa Kemal'im...
Oktay Yivli
Ali Kırımlı
Haydi Askerlerim Savaşa
işte 1.dünya savaşı atam savaşta,
çok olmasa'da askerimiz
biz böylede gideriz savaşa,
haydi askerlerim savunun
düşmanlar yakında,
belki şuan yanında
biz vatan için girdik savaşa,
kurtarırız biz sizleri
biz vatan için girdik savaşa,
yeneceğiz elbet düşmanları
kaçmayın toplanın,
çocuklar topların başında
ateş sesleri yayıldı her yana,
durmayın savunun
düşman yayıldı her yana,
işte seyit 10 başı
anlının akıyla karşıda,
taşımakta durduğu 250 kg'lik bombayla
kurtarma yolunda,
bombayı attı işte
zafer senindir sizindir ,
haydi askerleri savaşa
bu ülke bizimdir,
haydi askerlerim savaşa
bu böyledir ,
herkes duysun bilsin
bu vatan bizim ellerimizdedir,
bu vatan bizimdir
YAZAR
Nagihan Ebrar Gesoğlu
nagihan ebrar gesoğlu
18 Mart Çanakkale
Kükrüyor tepeden,
Mustafa Kemal ATATÜRK.
Vatanıma ayak basacaksa düşman,
Püskürteceğiz düşmanı.
En son nefer ölünceğe kadar,
Dövüşeceksiniz aslanlar,
Görecek bütün dünya,
Ne aslanlar doğurmuşlar
Bu topraklar.
Soner DEDE 80.Yıl Eşrefpaşa İ.Ö.O. - 4/C