Eğitim Sitesi

Çanakkale Destanı Şiiri

Çanakkale Destanı Şiiri | Ali Kırımlı

Çanakkale Destanı

I
Ben Mülazım-ı Sâni Sinan;
Ben Fatih'in, Osman'ın,
Ben Bilge Kağan'ın torunu.
Ben fazilet, asalet
Ben zamanlarca Türk...
Söyletmişim tarihlerce türkümü.
Nerde bitmişsem
Orada doğarım.
Neresi sonumsa
Başlarım yeniden;
Kim söyleyebilir
Bir yerde öldüğümü?..

Ben Mülazım-ı Sâni Sinan;
Tarihlerin yolcusu,
Adım tarihlerce kutsal;
20. yüzyılı gösterir
Zamanlardan zaman:
Yıkılmak üzeredir
Başka adlara gebe,
Altı yüz yıl hüküm süren Osman.
Devletimle birlikte
Öldü sandılar beni,
Planlar yapıldı ardımca;
Paylaşıldı tüm vatan.

Ben Mülazım-ı Sâni Sinan;
Tarihlerce hız verdim rüzgârlara,
Kültürlere şekil.
Adalet götürdüm
Gittiğim her toprağa.
Kötüye dersini verdim,
Yanımda insanca yaşadı insan...

Ben Mülazım-ı Sâni Sinan;
Elbette göz yumamazdım düşmana,
Katlanamazdım bölüşülmesine vatanın;
Milletimi esir yaşatamazdım.
Elimde ata yadigârı silahım,
Mehmet'imle omuz omuza
Yürek yüreğe, Çanakkale'de
Haksızlıkla savaştım...

Ben Mülazım-ı Sâni Sinan;
Savaşlarca yorgun düştüm:
Bir cephede sol ayağımı yitirdim,
Ötekinde parçaladı sağ kolumu
Acımasız bir top mermisi.
Geride ne kaldı?..
˗ Vatan sevgisiyle dolu yüreğim...
Bu tarihi, bu hikâyeyi
Yazmaya devam edebileceğim.




II
Ben Mülazım-ı Sâni Sinan;
Gözbebeğim İstanbul'u alabilmek için
Boğaz'a kadar dayanmıştı düşman.
Tarihler
18 Mart 1915'i gösteriyordu:
Vakit sabahtı,
Gelibolu yorgundu,
Gelibolu yaralıydı,
Gelibolu sıkıntılıydı...
Şehitlere mezardı Çanakkale,
Çanakkale ölüm gibi suskundu;
Boğaz'ı dolduran su değil,
Kandı...

Saatler 10'u vururken
Yükseldi cephelerden
Türk'ün andı.
Allah'ın adı
Doldu gönüllere,
Taştı dudaklardan
Sesler seslere karıştı...
Yemin etti ordu
Korumaya bu yurdu.
Kalplerden yükselen ses değil,
İmandı...

Gürleyen bir top mermisi
Başlattı savaşı kıyasıya.
Denizden karaya
Karadan denize toplar atıldı;
Topların düştüğü yerlerde
Yiğitler serildi siperlere.
Denizde gemiler,
Karada insanlar;
Bu, et ve kemiğin
Çeliğe karşı savaşıydı;
Bu, haksızlığa karşı
Özgürlüğün savaşıydı.
Sömürgeciydi denizdeki,
Denizdeki silahıyla üstündü,
Kana susamıştı;
Vatanını istiyordu Türk'ün.

Koşarken Mehmetçik
Savaştan savaşa,
Cepheden cepheye
Yorgun düşmüştü büsbütün.
Cesurdu, inançlıydı
Verilecek toprağı değil,
Ancak kanı vardı...

Düşman gemilerinin açtığı yoğun ateş
Yine cehenneme çevirdi Çanakkale'yi.
Toza dumana karıştı kaç tabya...
Geri kalır mı benim Mehmet'im?
Ellerindeki ilkel toplarıyla
Denizde fırtınalar oluşturdu,
Tarihe yeni sayfalar yazdı
Cennete koşan nice batarya...

Saatlerce sürdü savaş,
Deniz şarapnel sesleriyle çınlarken
Kaç utanmaz gemi
Sulara gönüldü yavaş yavaş...
Şehit düşüp
Tabyasını bırakmayan er,
Vatanı için ölüme giden asker,
Düşmana eğdirmişti baş.
Sabah küstahça
Boğaz'a giren gemiler,
Akşamla birlikte hüsranla
Bakmadan ardına
Kaçıp gittiler birer birer...

III
Ben Mülazım-ı Sâni Sinan;
Çanakkale'de, Gelibolu'da
Savaştım düşmanla kıyasıya.
Halkımla bütünleştim,
Kurtuldu il il vatan.
Bayrağın dalgalandığı ufuklarca
Şehitliğe koştum;
Nerede başladıysa sonum
Orada doğdum yeniden.
Öldü sandılar beni,
Oysa öldüğüm yerde
Ölümsüzlüğe ermiştim ben.


Ben Mülazım-ı Sâni Sinan;
Ben Yahya Çavuş,
Ben Seyit Onbaşı
Ben er Fehmi;
Yaşar bende yürekleri
Bayrak için, millet için
Sonsuzluğa eren yiğitlerin...

Ben Mülazım-ı Sâni Sinan;
Sonsuzlukların yolcusu,
Kendini vatana adamış adam...
Göruyorum şimdi daha yeşil ve ulu:
Yaprağım, ağacım, dağım, ovam.

Ben Mülazım-ı Sâni Sinan;
Ben yeni ve aydınlık Türkiye'nin
Destan destan yazılan tarihi,
Bayrağında renk, aşında tat;
Benimle biter her gönlün kederi...
Ben seferde inanç,
Hazarda huzur;
Ben buğdayda bereket,
Tarlada başak başak verim.
Kim ne isterse ilkelerimde bulur;
Tarihlerin altın sayfasıdır yerim;
Ben sonsuzluğa yürüyen
Ölümsüz Mustafa Kemal'im...

Oktay Yivli

add

tag Çanakkale Destanı Oktay YİVLİ eğitici şiirler Çanakkale Zaferi şiirleri çocuk şiirleri şiir sitesi

Çanakkale Destanı Şiiri Hakkında Yorum Yazın

  

Çanakkale Destanı Şiiri Hakkındaki Yorumlar

ben çok güzel ya duygulandım 2017-03-22

Ahmet Altinsoy Helal Olsun Çok güzel bir siir eline saglik 2017-03-01

Yazılan son 2 yorum gösteriliyor.

İçerikle ilgili 2 yorum yazılmış.

Benzer Çanakkale Zaferi Şiirleri

Sanma Çanakkale Geçilir

Aziz şehitlerimize
ruhunuz şad olsun



Dayandı yurduma düşman Çanakkale'den bir heves
Yetişti nefes nefese dört bir yandan genç yaşlı herkes
Oldu birden düşmana Çanakkale ateşten bir kafes
Alınamaz bu vatan çıkmadan üstündeki son nefes

Tarihimde yok boyun eğmek paha biçemem hürriyete
Kazırım kahramanlıklarımı birer birer düşmanın belleğine
Yaşayamam göğsümde düşman nefesi ensemde gölgesiyle
Gömerim onu tarihin derinliklerine bütün kötülükleriyle

Unutma bu vatanın şanlı bir tarihi var
Sanma cephedekilerin kötü bir talihi var
Bu vatan evladının imanı var merhameti var sabrı var
Lâkin sanma satılacak bir karış toprağı var

Nice talebeler bırakıp gitti kâğıdı kalemi
Tüfek bile nasıl tutulur bilmezdi elleri
Ay ışığında yaptılar ilk ve son talimlerini
Yeter ki değmesin gözlerine namerdin gözleri

Mermiler ıslık çalar durmadan baş üstünde
Düşmanın niyeti koymamak taşı taş üstünde
Nerden bilsin bu vatanda namus bayrak taşınır baş üstünde
Öğrendi Çanakkale'de kalmayınca başı gövdesinin üstünde

Düştü neferleri Allah Allah derken bir bir üzerine
Vatan toprağı bu ana gibi kucaklayıp çekti sineye
Hele bir dokun anlatsın sana neler olup bitti üzerinde
Değerine değerler kattı vatan toprağı Çanakkale'de

Nusrat dizdi mayınları ustaca boğaza ardı ardına
Bu ne iman bu ne yürek bu ne şevk Allah aşkına
Gözü dönmüş düşman döndü birer birer şaşkına
Şükürler olsun basamadı yurdumun saf toprağına

Gördükçe önünde şehadet şerbetini içen yüzlercesini
Duramaz yiğidim mevzisinde der sıra bana da gelmeli
Bundan başka yüce bir mertebe yok sonsuz şükretmeli
Dahası candan öte vatanıma hiç kimse göz dikmemeli

Düşman yaptı bir cahillik ödettik acı bedelini
Sahiplenmeye çalıştığı toprak örttü sahipsiz bedenini
Bayrağıma kan oldu atalarımın cana can katan azmi
İlelebet dalgalanacak bayrağımda verdiği son nefesi

Düşüp kalır sanma şehit kanını olduğu yerde
Süzülür düşer düşmez pak topraktan kavuşur cennete
Açar bütün kapılarını cennet buyur eder nazikçe
Burası senin ebedi yerin der ak ırmaklar gibi gönlünce

Özgürlük tohumudur bu toprağa verilen her şehit
Şehit ki bağrında kan yüzünde cennetten bir sevinç melekler şahit
Hâlâ gıpta eder dünya bu ne azim bu ne güç ey koca Seyit
Sakın üzülme sen yüreğimizdesin olmasan da bu uğurda şehit

Kıskanıyorum ceddim seni tam bir asırdan beri
Gün bugündür artık alın yüz yıl geriye götürün beni
Bırakın ben de göstereyim içimdeki tarifsiz irademi
Bırakın ben de siper edeyim bu topraktan dirilmiş bedenimi

Sanma her şey Çanakkale'de bitti ey ulu şehidim
Sen benim atam sen benim ışığım sen benim her şeyim
Eğer ki lâyık olamazsam akıttığın bir damla kana
Yaşamak haram olsun bana bu topraklarda kana kana

Aziz atam topla tüfekle değil aşkla parçalandı bedenin
Bütünleşti vatan toprağıyla yaşayacak sonsuza değin
Dolaşırken özgür ruhun durmadan sonsuzluk içinde
Nöbet tutar ölümsüz bedenin yekpare Çanakkale'de

Bir asır değil bin asır geçse de sönmez yürekler hep kor
Kimin böyle kahramanca yazılmış bir destanı var git sor
Cümle âlem görsün işte dizilmiş tarihi anıtlar boy boy
Selamlamadan geçme bak sıralanmış kahramanlar soy soy

Hayranlıkla bakar dünya yurdumun her karışına
Dayanamaz dikiliriz kem gözle bakanın karşısına
Göz koymadık kimsenin namusuna bayrağına toprağına
Her zaman yetiştik yetişeceğiz zorda kalanların imdadına

Hep barış isteriz barıştan yanadır bütün çabamız
Dostluğa kardeşliğe sevgiye açılır her kapımız
Ne namert ne hain ne de zalimdir adımız
Özgürlük ve bağımsızlık karakterimizdir taşırılmamalı sabrımız
Yüz yıl önce verdi Çanakkale'de en güzel cevabı yüce atalarımız
Ebediyen var olacak ebediyen hür kalacak bu cennet vatanımız

Ertuğrul TİRYAKİ

Ertuğrul TİRYAKİ

Kucakla Yaralarını Bir Küçük Askerin Duyguları

Geçilmez bu dağlar,
Bu denizler geçilmez.
Çanakkale'de bir kızıl gelinciktir
Açar durur hep;
Kana bulanmış,
Şehitliğe sarmalanmış göklerde
Bunun için
Bunun için
Hiç
Yere inmez.
Çanakkale'de gök uyanıktır,
Dağlar uyanıktır, tepeler, düzler...
Bir gözyaşıdır,
Sığmaz gecelere Anadolu.
Bir ananın yüreği,
Şu çorabın nakışındadır,
Giy Mehmet'im, soğuk yeller estiğinde
Sevdası yavuklunun
Şu mendilin çiçeğinde...
Kokla hadi, koy göğsüne,
Gizli koyaklarda açan menekşe
Bir ince sızı.
Sarıl mavzerine,
Yavuklu yerine Mehmet'im haydi.
Belki burada vereceksin bacağını,
Belki kolunu, gözünü, kulağını, vereceksin
Tek bir yürekle de yaşanır vatan toprağında.
Sevdadır önemli olan,
Sevda.
Mermi de biter gün gelir
Gülle, kurşun yağarken siperlere.
Durur mu Mehmet ha
Yürek sürülür namluya
Yürek be
Yürek be!..
Anafartalar'da Arıburnu'nda,
Kilitbahir önlerinde, Kemâlyeri'nde
Bir karasevdaydı yenen karanlığı,
Çılgın mayınlara yürüyordu gemiler,
Nusret utku demek
Mesudiye umut.
Yeni bir şafağın muştusuna
Hazırdı Gelibolu
Daha ötesi mi olur bunun hey
Dağlar yürüyordu denizlere.
-Mavzerin elinde
Türk'ün dilinde,
Sevdan yüreğinde
Nereye Mehmet'im böyle,
Nereye?
(-Bir Anadolu düğününe kirven)
-Açık ola yolun yiğidim, güle güle
-Aceleci kuşlar gibisin
İvecen, kanat çırparsın enginlere
Dağ başlarında çoban ateşleri
Yıldız yağmuru senin göğsünde.
-Başka sevgilerde unuttum özlemimi
Susadım.
Dağlar elleriniz verin,
Dereler katın sesinizi bekleyişlerime.
-Aceleci kuşlar gibisin Mehmet'im.
Aceleci kuşlar gibisin.
Kucakla yaraların hadi,
Sarmalan al gelinciklere
Yakındır şehitliğin.

IŞIL ERGİN

Gönderen : G.Kümbetoğlu

IŞIL ERGİN

Şehitler Körfezi

Ben Ege'nin en temiz, en yeşil körfeziyim
Doğa'nın tarih ile kaynaştığı yerdeyim
İstiridye içinde mavi bir inci gibi
Trakya'dan Ege'ye bakar mavi gözlerim!
*
Ben, suyunu sürekli temizleyen bir yerim
Bu yüzden okşar gibi eser benim meltem'im.
Soykırımcı güçlerin demir pençelerini
Mehmetçik'in,sularıma döktüğü yerlerdeyim.
*
Ege'den Marmara'yı ayıran yarımada
Kanla-canla yazılmış kutsal tarih defterim
Her sayfası destandır, her sayfası Mehmet'im!
Arıburnu..Conkbayır..Kanlısırt..Kemalyeri..
Yüzbinlerce şehitle süslenmiş bahçelerim!
Karşıdan, gece-gündüz ben onları gözlerim
*
1915' te yoktu hiç ören yerim
Oysa şlmdi, Ege'de bir dünya cennetiyim!
Güneyli'den Enez'e uzanan bir tak gibi
Boynumu aydınlatır yeni tatil köylerim!

Erikli..Yayla...Enez..en büyük incilerim!
Gelin telleri gibi ışıldar sahillerim
Mavi gül rengindedir ılık sularım benim.
Beni görmediyseniz, mutlaka görün derim
*
İyot kokularıyla boy verir kekiklerim.
Gün boyu beste yapar dallarda serçelerim
Renk cümbüşü içinde parlarken mavi sular
Gönül mekan şaşırır, der ki ben cennetteyim!
*
Her gün sahili okşar tertemiz mavi elim
Cennet gökleri gibi açık mavidir göğüm.
Nur'uyla can verirken tüm körfeze güneşim
Binlerce güneş gibi açar ayçiçeklerim.
*
Yaşmağım meşe, çamdır, suyum da temiz benim.
Kilimime-halıma motiftir çiçeklerim.
Cennet bağına kokar koylarım, tepelerim.
*
1915'te değiştirdim adımı
Ben artık Saros değil,
Şehitler Körfezi'yim!

Ali Koç Elegeçmez
...............***..............
02.nisa.2019/Salı
25.NİSAN.1915-Çanakkale Kara Savaşları
Zaferi'nin 104. yıldönümü kutlu olsun

Alki Koç Elegeçmez

Asil Milletim

Ay ile yıldıza gönülden sevdalanmışız bir kere,
Ya onlarla beraber yaşarız ya da gireriz yere,
Selam olsun Alparslan'a, Yavuz'a, Fatih'e,
Selam olsun tarihi yeniden yazanlara; Çanakkale geçilmez.
Peygamberimin müjdelediği İstanbul'da beş çayı içilmez.

Atatürk haykırıyordu, bu topraklar bizimdir bilinsin,
Vatan toprağına düşman ayak bastıysa izi silinsin.
Olur mu? Misak-ı Milli sınırlarından tek bir taş verilsin.
Selam olsun destan yazanlara; Çanakkale geçilmez,
Peygamberimin müjdelediği İstanbul'da beş çayı içilmez.

Şükürle yenmiş yarım ekmek varsa üzüm hoşafı,
Kana boyanmış toprak olmuş yiğidimin çarşafı,
Nöbetleşe kılıp terk etmemiş namaz için safı,
Selam olsun Allahu Ekber diyenlere; Çanakkale geçilmez,
Peygamberimin müjdelediği İstanbul'da beş çayı içilmez.

Kaç cephede şehit düşmüş kalmamış erkek,
On beşliler kalmış vatanı savunmak için tek,
Kahraman Türk kadını vermiş orduma destek.
Selam olsun analara, bacılara; Çanakkale geçilmez,
Peygamberimin müjdelediği İstanbul'da beş çayı içilmez.

General Hamilton der ki; toprak Türk doğuruyordu,
Gelibolu toprakları ölüm olmuş bizi yoğuruyordu.
Dillerinde hep Allahu Ekber sesi duyuluyordu.
Selam olsun Kur'an ellerinde ölenlere; Çanakkale geçilmez,
Peygamberimin müjdelediği İstanbul'da beş çayı içilmez.

Sanki dünyayı kaldırıyordu omuzlarında Seyit Onbaşı,
Verme vatanımızı derken akıyordu gözlerinin yaşı,
Koca denizi kana bulamış Yahya Çavuş ile tayfası,
Selam olsun düşmana dur diyenlere; Çanakkale geçilmez,
Peygamberimin müjdelediği İstanbul'da beş çayı içilmez.

Teker teker ölüme gidiyordu elli yedinci alayımız,
Resulullah karşımızdayken ölüm bizim halayımız,
Yeter ki durmadan dalgalansın göklerde bayrağımız,
Selam olsun göğüslerdeki imana; Çanakkale geçilmez,
Peygamberimin müjdelediği İstanbul'da beş çayı içilmez.

Pusula yazmıştı Halil, ödeyemedim borcumu bir mecidiye,
Cevap yazmıştı çoktan İbrahim, ben borcumu ettim hediye,
Yeter ki; arkadaşım ahirete kul hakkı ile çıkmasın diye,
Selam olsun kul hakkını gözetenlere; Çanakkale geçilmez,
Peygamberimin müjdelediği İstanbul'da beş çayı içilmez.

İş başa düşerse hazırdır yine benim eşsiz milletim,
Feda olsun der; bütün benliğim, kanım ve etim.
Huzur bulsun vatan toprağında öksüz ile yetim.
Selam olsun şehadeti arzulayanlara; Çanakkale geçilmez,
Peygamberimin müjdelediği İstanbul'da beş çayı içilmez.

Huzurlu ol şimdi yerinde rahat uyu şehidim,
Vatan uğrunda can vermek benimde ahidim,
Dağlar, taşlar dile gelip olsun şahidim.
Yârdan geçilir vatan toprağından geçilmez,
Peygamberimin müjdelediği İstanbul'da beş çayı içilmez

Osman Ali Aydın

Osman Ali Aydın

Çanakkale Zaferi Şiirleri, Çanakkale Destanı Şiiri