sevilay öztürk çok kısa ama güzel 2013-11-30
Bir Misafirliğe Şiiri | Melih Cevdet Anday
Bir Misafirliğe
Bir misafirliğe gitsem,
Bana temiz yatak yapsalar;
Her şeyi, adımı bile unutup
Uyusam...
Melih Cevdet Anday
çocuk şiirleri okul şiirleri eğitici şiirler öğretici şiirler amatör şiirler şiirlerimiz öğrenci şiirleri belirli gün ve haftalar şiirleri
Bir Misafirliğe Şiiri Hakkında Yorum Yazın
Bir Misafirliğe Şiiri Hakkındaki Yorumlar
Yazılan son 1 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 1 yorum yazılmış.
Benzer Karma Çocuk Şiirleri
Bir Misafirliğe
Bir misafirliğe gitsem,
Bana temiz yatak yapsalar;
Her şeyi, adımı bile unutup
Uyusam...
Melih Cevdet Anday
Melih Cevdet Anday
Utku Bana Abla Dedi
Utku küçücük bir çocuk
yaşı ya bir, ya bir buçuk
daha tek söz edemiyor
ama ne güzel gülüyor!
Doğa üç yaş büyük ondan
ana okulunda yeni
dizinden hiç indirmiyor
küçük erkek kardeşini.
Mamalarını yedirir
paylaşır oyuncağını
masal söyleyip uyutur
öper iki yanağını.
Nasıl karşıladı beni
o akşam eve dönünce
sanırsınız uçuyordu
kapılmıştı bin sevince!
Gül bahçesi sanırdınız
görseydiniz ah yüzünü
fısıldadı babacığa
verir gibi bir gizini...
"Şu minik Utku'muz var ya
ne yaptı haydi bil baba
inanmazsın belki ama
bugün "abla" dedi bana! "
Konuşunca ayrı güzel
okuyunca ayrı güzel
bu onların özelliği
ayrı her yaş güzelliği.
Tomurcuklanırsa nasıl
Sulandığı zaman çiçek
çocuklar da sevildikçe
daha çabuk büyüyecek
Altın topu vardır mutlak
her ocağın her bir evin
sevilmeye muhtaçtırlar
sevin onları, çoook sevin!
Fevzi GÜNENÇ
Fevzi GÜNENÇ
Bit Pazarından Büro Sandalyesi
Hakkım olmasa bile büro sandalyesi,
Bir yerden ele geçti arttı hâl seviyesi...
Otuz yıl kadar oldu buna oturmayalı,
Adi bir şey üstünde olduk ki sıkıntılı...
Şahsımız çok geç kalmış onu hiç almayalı,
Bu ne rahat bir şeymiş ki ona oturmalı...
Koltuk gibi çok rahat bizi dinlendiriyor,
Ev sandalyesi değil pek huzursuz etmiyor...
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Geçmiş
Gide gide nereye vardım
Karlı bozkırda koşup koşup
Bodur bir ağaç kaldı belleğimde
Gümüş yüzükler gibi incelmiş
Babam didinirmiş hababam
Fincan çekilirmiş sırtına
Uzun ırmakları yorgunluğun
Oturma odamızda geçermiş
Derken gökyüzü girmiş araya
Derken giriş o giriş
İbrişim örülü bencilliğimi
Büküp eğiren hep kelimelermiş
Bir çağ adı gibi hep anılacak
Diye düşünmüştüm ama değilmiş
Ey özenle dokunmuş sırmalı kumaş
Bir kez bile giyilmeden eskimiş
Gide gide nereye vardım
Karlı bozkırda koşup koşup
Bodur bir ağaç kaldı belleğimde
Gümüş yüzükler gibi incelmiş
Hilmi YAVUZ
Hilmi YAVUZ