Eğitim Sitesi

Aşkın İle Şiiri

Aşkın İle Şiiri | MUHAMMED DİNÇER

Aşkın İle

AŞKIN İLE YANDI GÖNLÜM
İSTEDİ DE GÖREMEDİ GÖZÜM
GİDEMEM DEDİ SÖZÜM
GİTMEK İSTER GÖNLÜM

GÖREMEM DİYE AĞLARIM
CEHENNEME GİRERİM DİYE KORKARIM
BEN NASIL GİRECEĞİM CENNETE
YANMAKTAN KORKARIM

AŞKIN İLE AĞLAR GÖNLÜM
İSTEDİ DE GÖRMEDİ GÖZÜM
GİDEMEDİM DEDİ SÖZÜM
GİTMEK İSTER GÖNLÜM

Muhammed Dinçer

add

tag Aşkın İle Dini şiirler eğitici şiirler okul şiirleri öğretici şiirler bilgilendirici şiirler dersimiz.com şiirleri öğrenci şiirleri amatör seçme şiirler şiir okul şiir sitesi

Aşkın İle Şiiri Hakkında Yorum Yazın

  

Aşkın İle Şiiri Hakkındaki Yorumlar

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Benzer Dini Şiirler

Canım İslam Canım Muhammed s.a.v

Ölmez

Âşıkların bülbülü,
Sevinir, mahzun olmaz.
Dost bahçesinin gülü,
Açılır, asla solmaz.

Ruh ölmez, çürür beden,
Geri gelir mi giden?
Cahil söyler bilmeden,
Hak âşıkları ölmez.

Bir gönül cevhersizse,
Cevher nedir bilmezse,
Binlerce söz söylense,
İşitmez, öğüt almaz.

Dostun gönlü bir sırça,
Sakın sırçayı kırma!
O sırça kırılmışsa,
Camdır o, tamir olmaz.

Pınar önüne kova,
Tersine tutup konsa,
Bin yıl orada dursa,
İçi su ile dolmaz.

Yaratıldı bu dünya,
Resulullah aşkına,
Hiçbir kimse burada,
Sonsuza kadar kalmaz.

Yunus yola giderken,
Azığını gör erken!
Artık oraya giden,
Bir daha geri gelmez.

Şeyma Karadağ

Kur'an

Nerden geldin, kim yarattı?
Cevaplayan kitaptır o
Ölüm sonrası hayatı
Aralayan kitaptır o

İbadetlerin tümünü
Hem yaşamı, hem ölümü
Dehşetli mahşer gününü
Açıklayan kitaptır o

Yaratılış gayemizi
Gelmişle geçmişimizi
İnsanca ilişkimizi
Sorgulayan kitaptır o

Överken hep adaleti
Yerer, sapık cehaleti
İhtar ederek gafleti
Öğütleyen kitaptır o

Yeri, göğü, dağı, taşı
Bulutu, yağmuru, yaşı
Yıl, mevsim, baharla kışı
Sıralayan kitaptır o

HALİL MANUŞ

Halil MANUŞ

Türbedeki Kaplumbağa

Terk edilmiş bir mezar şehrin ilerisinde,
Caddenin kenarında en gizli bir yerinde…

Belki sahipsiz mezar belki eski bir yatır,
Belki de boş bir türbe bahçesi kapalıdır…

Kalın eski demirler sanırım açılmamış,
İçeri girilmemiş ayak da basılmamış…

Dağıtılmamış gibi tarihi değerleri,
Alınıp kırılmamış duvar döşemeleri…

Demirler çakılmamış levhalar konulmamış,
Çıkar sağlamak için halka da açılmamış…

Adi yeşil boyalar sürülmemiş şekilde,
Az bir şey de kalmışsa orijinal biçimde…

Dedim, bu şahıs için hem dua okuyalım,
Hem araştıralım hem de fikir kazanalım…

Tanınmamış bir kişi gizletmem gerekecek,
Kul girmesin diye mahvedilmemesi gerek…

Ansam bir ekip gelir fark edilir çok şeyler,
Bir tarih yok edilir bırakılmaz değerler…

Çünkü Yasin okurken kaplumbağası vardı,
Buruk bir sevinç ile kaplumbağa canlıydı…

Zamanında girmiş etrafı orman iken,
Demir perdeden sığıp geçebilecek iken…

Rahat ettiğinden mi çıkmayı düşünmemiş,
Yaşam sevinciyle doymuş ve de beslenmiş…

Derken, yollar yapılmış tüm ağaçlar kesilmiş,
Binalarım yükselmiş canlarım tüketilmiş…

Merak edilmeyince mezar, kenarda kalmış,
İnsan eli değmemiş çıkarlar sağlanmamış…

Kaplumbağamız ise pek de fark edilmemiş,
Kabir çerçevesinde bir sıkıntı çekmemiş…

Tümsekler çok olunca derin derin çukurlu,
Salon kadar bir bölge aynı anda yokuşlu…

Düz bir zemin değil ağaç bile yetişmiş,
Üstelik de bakımsız dedik ya girilmemiş…

İçi temizlenmemiş yabani bitkilerden,
Sahipsiz olduğundan izin vermediğinden…

Bunlar tahminlerim samimi görüşlerimiz,
Ne olur kınamayın içten fikirlerimiz…

Herhalde kaplumbağam o zamanlar yavruymuş,
Şimdi yüz yaşından fazla tam bir erişkin olmuş…

Ancak iştahsız, solgun biraz da vitaminsiz,
Üç beş tür ot yemekten kalmış mı çelimsiz?

Hemen manav aradım hem de ilerilerde,
Bir benzinlik yanında dinlenme tesisinde…

Üç beş sebze ve meyveyle olgun kavun aldım,
Hayvan seçsin ve yesin dedim ve uyguladım…

Çöplük olur diyerek yaptıklarım gizlidir,
Üç beş kul sebze atar diğerleri de zehir…

Şahsımın düşüncesi hayvancağız doyacak,
Sebzeler yetişecek hayvan sıkılmayacak…

Duvarın iç kenarı en görünmez köşesi,
Toprağıyla ekmişiz salatalık fidesi…

Dışarıdan uzanıp duvarların dibine,
Üç beş çeşit ekmiştik bahçenin zeminine…

Soğan kavun benzeri tohum serpiştirildi,
En gizli şekillerde fide yetiştirildi…

Üç beş kere uğradım hem dua hem vicdan,
Meczup zannetmiştir üç beş uzağımdan bakan…

Demiştir garip biri menfaat ummakta,
Belki soyma gereği içini yoklamakta…

Hayvan beslensin diye uğraşılar verdik,
Sonraki günler için tabiat geliştirdik…

Oysa öyle değildir düşüncemiz iyilik,
Lafım ihbar değildir biraz olsun dertleştik…

Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK

Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK

Söyler Allah Kelamını

Bu dünyada tüm canlılar
Söyler Allah kelamını
Yüce dağlar cansız taşlar
Söyler Allah kelamını

Hak yol için namaz kılan
Nefsi ile birlik olan
Ayaksız yürüyen yılan
Söyler Allah kelamını

Seher vakti esen yeller
Açıp solan gonca güller
Coşkun akan azgın seller
Söyler Allah kelamını

Kâtip, doktor, esnaf, savcı
Asker, sivil, mahpus, avcı
Ana, baba, kardeş, bacı
Söyler Allah kelamını

Âlim olup yazı yazan
Rızkı için gurbet gezen
Elde sazı dertli ozan
Söyler Allah kelamını

HALİL MANUŞ

Halil MANUŞ

Dini Şiirler, Aşkın İle Şiiri